Thesis Search




SEARCH RESULTS

Azerbaycan'da müslüman okulları (1849-1918)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Çarlık Rusyası ve İran arasında 12 Ekim 1813 yılında imzalanan Gülistan ve 10 Şubat 1828 yılında imzalanan Türkmençay antlaşmaları Azerbaycan tarihinin seyrini değiştirmiştir. Bu anlaşmalara göre Aras nehri sınır kabul edilmiş ve Azerbaycan toprakları Kuzey ve Güney olmakla ikiye parçalanmıştı. Çarlık Rusyası'nın işgal ettiği kuzey topraklarında yeni bir tarih yazılmaya başlamıştı. Çarlık Rusyası ele geçirdiği topraklarda daha derin kök salabilmek adına toplumun din, dil ve kültür gibi özelliklerini ortadan kaldırılmaya çalışmıştır. Rusya'nın bu politikayı uygulayabileceği alanlardan bir de eğitimdi. Kendi işine yarayabilecek seviyede halka eğitimi vermeyi hedeflyen Çar hükumeti, 1829 yılından itibaren Kuzey Azerbaycan'da eğitim dili Rusça olan devlet okulları açmaya başladı. Bu okulların başlıca hedefi halka temel düzeyde eğitim vermek ve sadık tercümanlar, memurlar yetiştirmekti. Ancak zamanla eğitimlerini Rus devlet okullarında alan birçok genç aydın, halkın aydınlanmasında, eğitim faaliyetlerini ön plana çıkmaya başladılar. Azerbaycan Türkçesinde eğitim veren okulların açılması, bu dilde ders kitaplarının hazırlanması, öğretmen kadrolarının yetiştirilmesi, dilin saflığının korunması gibi meseleler sık sık gündeme gelmeye başlamıştı. Bazıları eserleriyle, bazıları gazetelerde ve dergide yazdıkları yazılarıyla konuyu her zaman gündemde tutmuşlardır. Bu çabalar sonucu, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Azerbaycan Türkçesinde eğitim veren Usul-ü Cedid ve Rus Müslüman okulları açılmaya başlandı. Çarlık işgaline karşı kimlik mücadelesinin ikinci adımı ise, kadınların eğitim hayatına kazandırılmasıdır. Bu konuya özel bir ilgi gösteren ve her türlü maddi ve manevi desteği esirgemeyen ise petrol zengini olan Hacı Zeynelabidin Tağıyev'dir. O, Azerbaycan da Müslüman Türk kızlarının, Usul-ü Cedid üzere eğitim alabilmeleri için Bakü'de bir kız okulu açarak, kendisinden sonrakilerine de öncülük etmiştir. Anahtar Kelimeler: Çarlık Rusyası, Kuzey Azerbaycan, Eğitim, Usul-ü Cedid Okulları, Rus-Tatar Okulları, Kadın Eğitimi

Azerbaycan'da seçim sistemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Anayasa Hukuku Bilim Dalı
Seçim, demokrasinin kültürünün yerleştirilmesi için önemli hususların başında gelmektedir. Demokrasi halkın, kendisini yönetenlerin belirlenmesinde söz hakkı sahibi olduğu bir yönetim biçimidir.Seçimlerin demokratik sayılabilmesi, yönetilenlerin iradesinin göstergesi sayılabilmesi için zaman içerisinde oluşmuş ve günümüzde kabul gören bazı ilkelere de uyulması gerekmektedir. Oy hakkının genelliği, eşitliği, serbestliği ilkeleri seçimler açısından kritik önem taşımaktadır. Azerbaycan Cumhuriyetinde seçim sisteminin incelendiği çalışmada seçim sistemi kavramı geniş anlamıyla ele alınarak, parlamento seçimlerinde uygulanacak kurallar incelenmiştir.Çalışmanın Birinci bölümünde seçme ve seçilme hakkıyla ilgili olan önemli hususlar, seçme hakkının koşulları, seçme hakkıyla ilgili temel ilkeler, oy hakkının genelliği, eşitliği, kişiselliği, gizliliği, serbestliği, seçimlerin tek dereceliliği gibi hususlar incelenmiştir. Bu bölümde seçilme hakkının koşulları üzerinde de durulmuştur. İkinci bölümde seçim süreci üzerinde durulmuş, seçimlerin ilanından başlayarak seçimi yönetecek kurumların yapısı, seçim kurumlarının kararları ve bunlara karşı başvuru yolları, seçimlerin sonuçlarıyla ilgili konular incelenmiştir. Son bölümde dar anlamda seçim sistemi kavramını oluşturan seçim formülü üzerinde durulmuştur. 1995'ten günümüze kadar değişik şekillerde uygulanmış seçim formülleri incelenmiş, bu konudaki tartışmalara değinilmiştir.

Azerbaycan'da üniversiteli gençlerin pestisitler hakkında bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu araştırmanın amacı, Azerbaycan'da eğitim alan üniversiteli gençlerin pestisitlere ilişkin farkındalık ve bilgi düzeylerini değerlendirilmesidir. Azerbaycan`da 2018-2019 eğitim-öğretim yılında 18-35 yaş aralığındaki, lisans ve lisansüstü düzeydeki 401 öğrenci araştırmaya katılmıştır. Araştırma verileri, öğrencilerin sosyal medya üzerinden doldurdukları anket ile toplanmıştır. Öğrencilerin sosyodemografik özellikleri ve pestisit bilgi düzeyine belirlemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır. Anket formu toplam 23 sorudan oluşmaktadır. Demografik özellikleri araştıran sorular; cinsiyet, yaş, yaşadıkları şehir, eğitim durumu, fakülte, bölüm, sınıf gibi bağımsız değişkenlerdir. Çevre ve pestisit hakkında bilgi kaynağı, pestisit uygulama deneyimi, çevre ve pestisit hakkında haberleri takibe ilişkin 3 soru yer almaktadır. Verilerin analizi, SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 16,0 paket programının yardımıyla değerlendirilmiştir. Betimsel istatistik yöntemlerden frekans, yüzde, ortalama ve standart sapma analizi kullanılmıştır. Genel pestisit bilgi anketi puan düzeyi ile bağımsız değişkenler arasındaki ilişkilerin tespiti için Ki-kare testi uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %54.6 erkek, %45.4 kız ve yaş ortalaması 18-35`tir. Pestisit bilgi düzeyleri; % 52.6 iyi, %35.9, orta, %11.5 kötü olarak belirlenmiştir. Pestisit bilgi düzeyleri ile öğrencilerin okudukları fakülte, önceden pestisitin ne olduğu hakkında bilgili olmaları, ilaçlama işlemine şahit olmaları arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Pestisit bilgi düzeyi %52.6 öğrencinin iyi olmasına rağmen katılımcıların yükseköğretim gören toplum bireyleri olduğu göz önüne alarak pestisit konusundaki bilgileri yeterli bulunmamaktadır. Pestisit ve çevre konusunda eğitimin iyileştirilmesi için çevre konusundaki problemlerine ilgisini artırabilecek yöntemler geliştirilmelidir. Anahtar kelimeler: Azerbaycan, Çevre Eğitimi, Öğrenciler, Pestisit, Bilgi Düzeyi

Azerbaycan-İran ilişkilerinde stratejik kültürün rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bağımsızlıktan sonra Azerbaycan Cumhuriyeti dünya siyasetinde bölgesel aktörlerin ve küresel güçlerin çıkar kesişmesinin odağında olan bir devlet olmuştur. 1991 yılında tekrar bağımsızlığını kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti, 1918-1920 yılları arasında mevcut olmuş olan Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin resmi varisi olmuştur. Bu çalışmanın ana konusu ise Azerbaycan Cumhuriyetinin stratejik kültürünü incelemek ve İran ile ilişkilerde rolünü tespit etmektir. Tezin temel iddialarından birisi Azerbaycan-İran ilişkilerinde stratejik kültür yaklaşımının açıklayıcı bakış açısı sunduğu yönündedir. Bu çerçevede tez çalışmamızda temel birkaç soruya cevap aranmaktadır: a) Azerbaycan'ın stratejik kültürünün oluşmasında hangi etkenler ön plandadır? Bu soruya cevap bulmak için Azerbaycan'ın tarihi geçmişini, devlet olma sürecinde sembollerin ortaya çıkmasını ve etkisini, bağımsızlık sonrası ekonominin stratejik kültür üzerinde etkisi gibi konular araştırılmıştır. b) Stratejik kültür etkisi Azerbaycan ile İran arasında yaşanan politik gelişmelerde gözlemlene bilir mi? Nasıl gözlemlenir? Bu soruya cevap bulmak için ise Hazar'ın statüsü konusu incelenmiştir. Bu soruların etrafında şekillenen tezde şu bulgulara ulaşılmıştır: a) Azerbaycan'ın stratejik kültürünün oluşmasında sembolik ve çevresel etkenler ön plandadır. Özellikle İran ve Rusya'dan belirli ölçüde tehdit algılaması Azerbaycan'ın stratejik algılamasının Batı yanlısı olmasını sağlamıştır. b) İki ülkenin stratejik kültürleri çelişmektedir. Azerbaycan'ın stratejik kültürü mümkün kadar fazla sayıda Batılı güçlerle iyi ilişkiler kurmayı öğütlerken, İran tam tersi olarak bu durumdan tehdit algılamaktadır.

Azerbaycan'lı Şii müfessir Baküvi'nin Keşfü'l-Hakayik adlı tefsirinde taassuptan uzak dini ve sosyal ıslah önerileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Tefsir Bilim Dalı
Azerbaycan'ın bilinen ilk müfessiri olan Baküvî'nin esas adı Hacı Mirmuhemmed Kerim el-Baküvî olup, tefsir alanında değerli çalışma yapmış XIX. asır âlimlerimizdendir. Baküvî'nin tefsir alanındakı eseri olan Keşfü'l-Hakayik an Nüketi'l-Âyâti ve'd-Dekayik adlı eseri bir ictimaî tefsir diye biliriz. Eserin yazılış maksadı Azerbaycan Türk'lerinin Arap dilinde olan Kur'ân-ı Kerim'i anlamalarıdır. Eserin en esas özelliği taassuptan uzak olması ve ümmet birliğini kurmaya çalışmasıdır. Eser Müslümanların bu gün düştüğü durumdan kurtulmaya çare aramaktadır. Tez çalışmamız bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Tezin giriş bölümünde araştırmanın, amacı, önemi, konusu ve yöntemini zikredilmiştir. Birinci bölümde Baküvî'nin hayatı, şahsiyeti, eserleri ve tefsirinde kullandığı kaynaklar üzerinde durulmuş ve tefsir metodu açısından eser ele alınmıştır. Ulumu'l-Kur'ân ve rivayet ve dirayet tefsiri açısından Keşfü'l-Hakayik tahlil edilmiştir. İkinci bölümde ise Keşfü'l-Hakayik incelenmiştir. Bu bölümde taassubun ne olduğu, İslam âleminde genel kabul gören yöleri olarak, Bakuvî'nin mezhep eleştirisi, ümmetin geri kalma sebepleri, birlik ve beraberlik, İslam âleminin dirilişi, hilafet ve halife, sahabî'ye saygı, ilim ve cehaleti sahte seyidleri, yalancı mehdi ve Kur'ân ayetlerinin tahrifi açısından incelenmiştir. Son olarak Keşfü'l-Hakayik'ın İslam camiası tarafından kabül görmeyen yönleri olarak, mut'a nikâhı ve abdest meselesi delilleriyle izah edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Baküvî, Taassup, Keşfü'l-Hakayik, İctimaî, Islah.

Azerî bir müfessir Şekevî (1853-1932) ve tefsiri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Arap olmayan Müslüman beldelerde ilim adamları kendi milletlerinin Kur'ân'ı anlayabilmeleri için onu tercüme ve tefsir etmeye gayret sarf etmişlerdir. Bu çalışmalardan biri de Azerbaycan'da 20. asrın başlarında Şeyhülislam Mevlazâde Şekevî tarafından yazılmış Kitâbu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân adlı eserdir. Şekevî, tefsîrinde yaşadığı dönemin insanına oldukça anlaşılır bir tarzda Kur'ân'ı başından sonuna kadar açıklamıştır. Eserin aslı Azerbaycan Türkçesiyle ve Arap harfleriyle yazılmıştır. 2001 yılında çağdaş Azericeye uyarlanmış nüshası ise kiril alfebesiyle basılmıştır. Dili de güncel değildir. Tüm bunlar bahsedilen eserin, ilahiyat ilimlerine âşina olmayan günümüz Azerbaycan Türklerinin okuyup anlayabilmesinin önündeki engellerden biridir. Günümüzde bile Azerbaycan'da mevcut sadece üç tefsirden biri olması ve Şiâ tefsiri olması hasebiyle nüfusunun çoğunluğunun Şiâ olması gerçeği göz önünde bulundurularak bu eserin çeşitli yönlerden incelenmesi, manevî bir sorumluluk arzetmektedir. Tezimizde öncelikle Şekevî'nin hayatı, eserleri, mezhebi, ilmî ve edebi kişiliği ile müellifin yaşadığı dönemin ilmî ve siyasî özellikleri analiz edilmiş, ardından da eserin yazılış gayesi, dili ve teknik özelliklerine yer verilmiştir. Çalışmada ağırlıklı olarak müfessirin Kur'ân ilimleri ve İslâmî ilimlere bakışı ile bu ilimleri uygulama tarzı ele alınmıştır. Bu yüzden Kitâbu'l-beyân'da geçen tefsir usûlü konuları üzerinde durulmuş, bu alanlarda mevcut geniş ilmî birikime ve teferruâta fazla yer verilmeden Şekevî'nin tefsir metodu örneklerle ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Bu meyanda Şekevî'nin tefsîri baştan sona okunup-incelenerek elde edilen veriler konu başlıkları altında toplanmış, mezkûr konu başlıkları bir giriş ve üç ana bölümde değerlendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Şekevî, Kitâbu'l-Beyân, Âyet, Tefsir, Kur'ân İlimleri.

Aziz Mahmut Hüdayı Vakfının Gana'daki Müslümanlar üzerindeki faaliyetlerinin etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Araştırma, örnek olarak Aziz Mahmud Hudayi Vakfı'nı kullanarak Müslüman Dış Yardım örgütlerinin faaliyetlerinin Gana'daki Müslümanların gelişimi üzerindeki etkisine ilişkindir. Araştırma, Suudi Arabistan, Kuveyt, İran, Bahreyn, Katar ve Türkiye gibi ülkelerdeki Müslüman topluluklarında farklı gelişim projeleri üstlenerek Gana Müslümanlarına çeşitli destek sağlayan birçok Müslüman STK olduğunu ortaya çıkardı. Aziz Mahmud Hudayi Vakfı'nın özellikle Gana'daki Müslümanların gelişimi üzerindeki faaliyetlerinin, vakıf projelerinin gözlemlenmesi, çeşitli topluluklardaki Müslümanların görüşlerini alması ve Türkiye ve Gana'daki vakıf yetkilileri ile görüşmeler yapmasıyla analiz edildi. Sonunda vakfın ülkedeki projelerinin Gana'daki Müslümanların ve Müslüman olmayanların hayatlarını olumlu yönde etkilediği ve gelişimlerine katkıda bulunduğu anlaşıldı. Projelerin gelecek nesiller yararı için daha olumlu etkiler sağlama potansiyeline sahip olduğu da tespit edildi. Anahtar Kelimeler: Vakıf, Kalkınma, Müslümanlar, Politika, STK, Proje, Faaliyet

Bâburnâme'deki coğrafȋ terimlerin tarihî ve çağdaş Türk lehçeleriyle fonetik ve semantik açıdan karşılaştırması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Anahtar Kelimeler: Bâburnâme, yeradbilim, yeradı, coğraf? terim. Bâburnâme'deki Coğraf? Terimlerin Tarihî ve Çağdaş Türk Lehçeleriyle Fonetik ve Semantik Açıdan Karşılaştırması bir yeradbilimi çalışmasıdır. Tezin giriş bölümü coğraf? terimler ve Bâburnâme ile ilgili bilgileri içermektedir. Tezin birinci bölümünde Bâburnâme'de geçen coğraf? terimler tespit edilerek yeradbilimin alt kollarına göre agroonimik (bağadcıl), drimonimik (ormanadcıl), dromonimik (yoladcıl), hidronimik (suadcıl), oronimik (dağadcıl), oykonimik (orunadcıl) ana başlıkları altında incelenmiştir. Tezin ikinci bölümünde ise söz konusu leksik birimler ses ve anlam açıdan incelenmiş, Eski Türkçeden günümüz Türk lehçelerine kadarki yaşanan ses ve anlam değişiklikleri ortaya konmuştur. Tezin son bölümünde Bâburnâme'de geçen coğraf? terimlerin tarih? ve çağdaş Türk lehçelerindeki (Türkiye Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi ve Özbek Türkçesindaki) karşılıkları anlam ve kaynaklarıyla beraber sunulmuştur. Tezin sonuç kısmında elde edilen bilgi ve bulgulardan yola çıkarak genel bir değerlendirme yapılmıştır.

Bacillus cereus ATA179 suşundan lipaz üretimini artırmak için UV mutajeneziyle suş geliştirme, besinsel optimizasyon, enzimin kısmi saflaştırılması, karakterizasyon ve deterjan endüstrisindeki potansiyeli

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu çalışmada, fiziksel mutajen UV ile muamele edilen Bacillus cereus ATA179 suşundan lipaz üreten 445 adet mutant elde edilmiştir. Maksimum lipaz üreten mutant suş seçilmiş ve Bacillus cereus EV4 olarak adlandırılmıştır. 24. saatte en yüksek enzim üretimi 10,6 U/ml ile elde edilmiştir. Bu mutant ana suştan %60 oranında daha fazla enzim üretmiştir. Besinsel optimizasyon çalışmalarında, en iyi karbon ve azot kaynakları sırasıyla sukroz (10,8 U/mL) ve (NH4)2HPO4 (15,3 U/mL), metal iyonu olarak CuSO4 (11 U/mL) saptanmıştır. Mutant EV4 besinsel koşulların optimize ederek yaratılan modifiye ortamda enzim üretiminde %32 artış göstermiştir. Kısmen saflaştırılmış enzimin optimum sıcaklık ve pH değerleri sırasıyla 60°C ve 7.0 olarak saptamıştır. Termostabilite çalışmalarında enzimin termostabil olduğunu tespit edilmiştir. CuSO4, CaCl2, LiSO4, KCl, BaCl2 ve Tween 20 enzim aktivitesi üzerine aktivatör etki yaptığı bulunmuştur. Vmax ve Km kinetik değerleri sırasıyla 17,36 U/mL ve 0,036 mM olarak saptanmıştır. Moleküler ağırlık yaklaşık 28,2 kDa bulunmuştur. Ham enzimin oda sıcaklığında 60 güne, +4ºC'de 75 güne, -20ºC'de 90 güne kadar aktivitesinin koruduğunu saptanmıştır. Enzimin deterjan sanayiinde potansiyel gücü araştırılmış ve enzimin deterjan katkı maddelerinden etkilenmediği ayrıca yağlı maddelerle kirletilmiş kumaşlarda yağın çıkarılmasında etkili olduğu saptanmıştır.

Bacillus sp. suşlarından lipaz taranması, lipaz üretim koşullarının optimizasyonu, kısmi saflaştırılması, karakterizasyonu ve deterjan endüstrisindeki potansiyel uygulamaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Bu çalışmada, 341 Bacillus sp. suşundan 141'i hücre dışı lipaz üreticisi olarak bulunmuştur. En iyi lipaz üreten suş 16S rRNA ile tanımlandı ve Bacillus cereus ATA179 olarak adlandırıldı. Fiziksel parametreler arasında en iyi sonuçlar 45 ° C, pH 7.0, çalkalama hızı 50 rpm, aşılama miktarı %7 ve aşılama yaşı 24 saat idi. En iyi karbon kaynağı olarak sükroz, en iyi nitrojen kaynağı olarak (NH4) 2HP04, en iyi metal iyonu olarak CaCl2 elde edildi. Fiziksel parametreler arasında en iyi sonuçlar 45 ° C, pH 7.0, çalkalama hızı 50 rpm, aşılama miktarı %7 ve aşılama yaşı 24 saat olarak belirlenmiştir. ATA179 suşu, besinsel ve fiziksel koşulları optimize ederek yaratılan modifiye ortamda enzim üretiminde %51,1 artış göstermiştir. Kısmen saflaştırılmış enzimin optimum sıcaklığı ve pH değeri, sırasıyla 55 ° C ve 6.0 idi. Termostabilite ve pH stabilite çalışmaları, enzimin termostabil ve asidofilik olduğunu göstermiştir. CaCl2, Tween 20, Triton X-100, enzim aktivitesi üzerinde aktifleştirici bir etkiye sahipti. Vmax ve Km kinetik değerleri sırasıyla 18,28 U / ml ve 0,11 mM olarak bulunmuştur. Moleküler ağırlık yaklaşık 47 kDa olarak belirlenmiştir. Enzim aktivitesinin -20ºC'de 75 güne kadar stabil kaldığı bulunmuştur. Enzimin deterjan sanayiinde potansiyel gücü araştırılmış ve enzimin deterjan katkı maddelerinden etkilenmediği ayrıca yağlı maddelerle kirletilmiş kumaşlarda yağın çıkarılmasında etkili olduğu saptanmıştır. ATA179 bakterilerinin lipazı deterjan endüstrisinde kullanılma potansiyeline sahip olabilir.

Bacillus subtilis'ten hyaluronik asit üretim koşullarının optimizasyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2014 Diğer
Günümüzde, hyaluronik asit (HA) pazar piyasasının dünya genelinde 1 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu makromolekül, hücre davranışını etkilemekte ve vücutta kayda değer derecede yapısal, reolojik, fizyolojik ve biyolojik fonksiyonlara sahiptir. İmmünojenisite veya toksisiteye neden olmamasının yanı sıra sahip olduğu karakteristik viskoelastik özelliği sayesinde cilt nemlendiricileri, osteoartrit tedavisi, göz cerrahi, karın cerrahisi sonrası adezyon önleyici ve yara iyileştirme gibi kozmetik ve farmasötik endüstrilerinde yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. HA, ticari olarak horoz ibiğinden ve dış kapsüllerinin bir parçası olarak bu bileşiği doğal olarak sentezleyen C grup Streptococcus suşlarından elde edilmektedir. Ancak bunlar ideal kaynaklar değildir. Horoz ibiği temelli HA üretimlerinin tamamı, kuş ürünlerine karşı alerjiye sahip olanlar için risk teşkil etmektedir ve enjeksiyon sonrası enflamatuar reaksiyonlara sebep olduğu rapor edilmiştir. Streptokoklardan fermentasyon ile HA üretimini gerçekleştirmek zor ya da pahalı olmasının yanı sıra bu mikroorganizmalar ekzotoksin üretme potansiyellerine sahiptirler. Bu yüzden, bu tehlikelerden arınmış alternatif kaynakların geliştirilmesi oldukça önemlidir. Bacillus türleri, proteazlar ve alfa-amilazlar gibi hidrolitik enzimlerden, aminoasitler ve vitaminler gibi özel kimyasallara kadar pek çok ürünün üretilmesinde endüstriyel olarak kullanılmaktadır. Bu organizmalar, yüksek oranda gelişmiş biyosentetik kapasitelerinin bir göstergesi olan bol miktarda ürün salgılama kabiliyetine sahiptirler ve endüstriyel fermentörlerde büyütülmeleri oldukça ekonomiktir. Bacillus subtilis ekzotoksin ve endotoksin üretmemektedir. Buna ek olarak, B. subtilis HA'i degrade eden hiyaluronidaz enzimini üretmez ayrıca böyle bir enzimi kodlayan genom sekansına da sahip değildir. Son olarak B. subtilis, en iyi karakterize edilmiş gram-pozitif mikroorganizmalardan bir tanesidir, genomu tamamen aydınlatılmış ve bu organizmada genetik manipülasyon için uygun pek çok araç bulunmaktadır. B. subtilis'in yukarıda bahsedilen özellikleri dikkate alındığında, HA üretimi için birçok avantaja sahip olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu tez çalışmasında, gen kaynağı olarak Streptococcus familyasına ait bir çeşit gram pozitif bakteri Streptococcus equi subsp. zooepidemicus'ta hyaluronik asit biyosentezinden sorumlu HasA operonu rekombinant DNA teknikleri kullanılarak B. subtilis bakterisine aktarılmış ve geliştirilen rekombinant B. subtilis ile hyaluronik asit üretiminin gerçekleştirilmesi ve üretim koşullarının optimizasyonu incelenmiştir.

Badem ununun bazı probiyotik bakterilerin gelişmesi üzerine etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu çalışmada, badem ununun Bifidobacterium animalis subsp. lactis, Bifidobacterium longum subsp. infantis, Lactobacillus acidophilus ve Lactobacillus casei'nin gelişmesi üzerindeki etkisi in vitro fermantasyon ortamında belirlenmiştir. Kullanılan probiyotik bakterilerin tam badem unu ve iç/kabuksuz badem ununu fermente edebilme yeteneklerini belirlemek için Bifidobacterium türleri için karbonhidrat içermeyen TPY sıvı besiyeri ve Lactobacillus türleri için ise karbonhidrat içermeyen MRS sıvı besi yeri bazal gelişme ortamı olarak kullanılmıştır. Fermantasyon süresince farklı substrat kaynağı içeren besi ortamlarında pH değerlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Ortalama değerleri incelendiğinde en yüksek pH değeri negatif kontrol örneğinde saptanırken (5.79), en düşük pH değeri (4.42) glikoz içeren besi ortamında saptanmıştır. pH'nın aksine en yüksek OD değeri (1.101) glikoz içeren örnekte saptanmış olup, bu örneği tam badem ve iç badem unu içeren örnekler izlemiştir. Fermantasyon süresince en yüksek mikroorganizma sayısı (8.52 kob/mL) pozitif kontrol olan glikoz içeren besi ortamında saptanmış olup, bu örneği tam badem unu, iç badem unu ve inulin içeren örnekler izlemiştir. Substrat türleri arasında en yüksek PAS değeri (0.81) iç badem unu içeren besi ortamında saptanmış olup, bu örneği tam badem unu ve inulin ilaveli besi ortamları izlemiştir. Glikoz (3.44 g/L ) ve galaktoz (4.24 g/L) değerleri Lb. acidophilus türünün geliştiği ortamlarda en yüksek olarak saptanmıştır. Lb. casei türünün geliştiği ortamlarda früktoz değeri (3.07 g/L) ve ksiloz miktarı (1.53 g/L) en yüksek miktarda belirlenmiştir. Sükroz değeri (6.56 g/L) Bifidobacterium türlerinin geliştiği ortamlarda daha yüksek miktarda belirlenmiştir. Tüm şeker bileşenlerinin fermantasyon süresince miktarlarının azaldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, tam badem ve iç badem ununun Bifidobacterium animalis subsp. lactis, Bifidobacterium longum subsp. infantis, Lactobacillus acidophilus ve Lactobacillus casei'nin gelişmesi/aktivitesi üzerine olumlu etki gösterdiği farklı çalışmalarla da desteklenerek prebiyotik potansiyele sahip bileşen olarak kullanılabileceği belirlenmiştir.

Bagış Sazan Oğlu' nun Manas destanındaki Çon Kazat (Büyük Savaş) varyantı / giriş – metin – aktarma – dizin

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Halk arasında sözlü olarak anlatılan destanlar ve halk hikayeleri yüzyıllar boyunca dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılarak, ait oldukları milletlerin tarihlerine, coğrafyalarına, adet, gelenek ve göreneklerine, inanışlarına, daha da önemlisi dillerine ışık tutmuşlardır. Kırgız Türklerine ait olan Manas destanı atalarımızdan kalan bir mirastır. Bu mirası yok etmek için çeşitli sıkıntılar meydana gelmiştir. Hatta ölüm cezasına çarpılan aydınlarımız da olmuştur. Her türlü sıkıntılara rağmen nesilden nesile ulaşan mirasımızın bundan sonra parlayacağı şüphesizdir. Günümüz Türkoloji alanı her alanda araştırmalarını sürdürmektedir. Biz de bu alanın vesilesi ile Türk Dünyasına yeni ve çalışılmamış konuları ele aldık. Çalışmamız bugüne kadar çalışılmamış Manas destanı Bagış Sazan Oğlu'nun Çon Kazat (Büyük Savaş) bölümü incelenmiştir. Çalışmamızın Giriş Bölümünde Kırgız adının kaynağı konusunda ilmî ve popüler görüşler ele alınmış, Kırgız Türklerinin tarihi hakkında çok fazla ayrıntıya girmeden açık ve anlaşılır bilgiler verilmiştir. Ardından Kırgız Türklerinin Tarihi ve Kırgız Türkçesi Hakkında Genel Bilgi verilmiştir. Onun ardından Kırgız Edebiyatı Hakkında Genel Bilgi belirtilmiştir. Çalışmamızın Birinci Bölümü, Destan Tanımı ve Konuları , Manas İsmi ve Menşei , Manas Destanı Hakkında Genel Bilgiler , Manas destanı Üzerinde Yapılmış Çalışmalar ve incelediğimiz destanın müellifi Bagış Sazan Oğlu Hakkında Bilgiler verilmiştir. Çalışmamızın İkinci Bölümünde Kırgız Türkçesi ile yazılmış metnin Türkiye Türkçesine aktarılması yerleştirilmiştir.Üçüncü Bölüm ise Dizin Metni'nden oluşmaktadır. Dizinde bir kelimenin hangi sayfada ve kaç kez tekrarlandığını verdik. Çalışmamız incelenirken bir kelimenin hangi satırda geçtiğini bulabilmek için orijinal metin kısmında satır numarası verilen yere bakılmalıdır.

Bağdat ve İstanbul Süper Lig hentbol takım oyuncularının üst ekstremitelerinde karşılaşılan spor yaralanmalarının değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Her spor dalında sporcu yaralanma ile karşılaşmaktadır. Spor yaralanması çeşitlidir. Yaralanma vücudun her bölgesinde meydana gelebilir. Spor yaralanması hem sporcunun geleceği, hem de tıbbi açıdan önemsenmelidir. Yaralanma riski, sporcuların uygun forma ve kondisyona sahip olmasıyla ve sezon dışında, öncesinde ve içindeki önleyici yaklaşımlarla asgari düzeye indirilebilir. . Bu araştırma; Bağdat ve İstanbul süper lig hentbol takım oyuncularının aralığındaki erkek sporcuların yaralanmalarla ilgili bilgi düzeylerini tespit etmek ve takımlar arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma kapsamındaki ankette Bağdat ve İstanbul iller sınırlarında süper lig hentbol takımları oyuncularının üst ekstremitelerinde lisanslı erkek sporcuların karşılaştıkları yaralanmaların ve yaralanmalardan korunma konusundaki bilgi düzeylerinin, bu parametrelerin takımlara oyuncularının göre farklılıkları ortaya konulmuştur. Uygulama, çalışmanın uygulandığı süre içerisinde ulaşılan toplam 84 sporcu üzerinde yapılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 30,9 ± 3,58 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada, verilerin analizi bilgisayarda SPSS 16.0 programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Sürekli değişkenlerin karşılaştırılmasında T testi ve ANOVA kullanılmıştır. Kategorik veriler ise çapraz tablolar, Varyans Kaynağı , Standart karesi hasap, (F değer) ve Pearson Korelasyon Testi kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan çalışmada oyuncularının Bağdat ve İstanbul iller tekrarlama ve yüzde bakımından omuz yaralanmaları, dirsek yaralanmaları ve el ve parmak olayları daha sık görülmektedir Yaralanmaları en çok göz ardı eden takımlar hentbol olmuştur.Çalışmaya katılan sporcuların büyük bir çoğunluğu yaralanmaya karşı özel bir önlem almaya gerek duymamışlardır. 84 sporcunun %83,33'ü en az 1 kez yaralanmamış ve %59,52'ü kücuk yaralanma en az riskli olduğunu söylemektedir.Bağdat il oyuncularının hentbolda en çok rakibin darbesiyle yaralanma yaşanmakta, İstanbul il ise yetersiz ısınma yaralanma neden olmaktadır. Ankete katılan sporcuların oyuncularının hentbolda çoğunluğu yaralanmalar karşısında doktora başvurmayı tercih etmektedir. Araştırmanın bitiminde elde edilen veriler sonucunda, bu alanla ilgili çalışma yapmak isteyen araştırmacıların benzer bir çalışmayı da antrenörler üzerinde uygulamalarının ve çıkan sonuçları da karşılaştırmalarının faydalı olacağı düşünülmektedir. Key Words: Spor Yaralanma, Üst Ekstremite , Anket, Analiz

Bağımsız denetim uygulamalarında beklenti farkları ve Türkiye'de algılanması üzerine araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2013 Muhasebe Bilim Dalı
Bağımsız denetim, işletmeler tarafından sağlanan finansal bilgilerin güvenilirliğini arttırarak bilgi riskini azaltmak için halka güvence hizmeti sunması nedeniyle iş çevresinde önemli bir rol oynamaktadır. Bağımsız denetimin önemine rağmen bağımsız denetçilerin görev ve sorumlulukları yeterli şekilde tanımlanmamıştır. Bağımsız denetçinin görev ve sorumlulukları denetim alanındaki en tartışmalı konulardan biridir. Bu problem bağımsız denetim literatüründe ?denetim beklenti farkları? denen kavramın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bağımsız denetçiler ve finansal tablo kullanıcılarının bağımsız denetim fonksiyonuna ve bağımsız denetçinin görev ve sorumluluklarına ilişkin inanışları farklılık gösterdiğinde denetim beklenti farkları oluşur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye?deki bağımsız denetçiler ile finansal tablo kullanıcılar arasında bağımsız denetim fonksiyonu ve bağımsız denetçinin sorumluluklarına ilişkin beklenti farkları olup olmadığını araştırmaktır. Bu amaçla üç ayrı anket tasarlanmış ve bağımsız denetçilere, halka açık şirketlerin yöneticilerine ve aracı kuruluşların yöneticilerine gönderilmiştir. Elde edilen veriler frekanslar, ortalamalar, Kruskal Wallis Testi ve Mann-Whitney U Testi gibi istatistik yöntemlerle değerlendirilmiştir. Son olarak bulgular yorumlanarak sorunlar ortaya konmuş ve önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Bağımsız denetim, denetim beklenti farkları, bağımsız denetçinin sorumlulukları.

Bağımsız idari otoritelerin faaliyetlerinin kamu yararı açısından değerlendirilmesi: Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Bu tez 2002-2017 yılları arasında Türkiye'de tütün ve alkol sektörlerinde regülasyon yapmada yetkili olan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun faaliyetlerinin kamu yararı perspektifinden değerlendirilmesini konu edinmiştir. Regülasyon özel sektörü düzenleyen devletin temel fonksiyonlarından biridir. Devlet piyasada tekellerin yanı sıra, dışsallıklar ve asimetrik bilgi gibi piyasa başarısızlıkları söz konusu olduğunda regülasyona başvurur. Piyasa başarısızlıkları gerekçesi ile belirli bir sektöre müdahale eden devlet, gerekli düzenlemeleri yapar ve kamu yararını sağlar. Regülasyon yapma görevini üstlenen bağımsız idari otoriteler Türkiye'de özellikle 2000'lerden itibaren elektrik, doğalgaz, bankacılık, telekomünikasyon ve tarım gibi birçok sektörde yaygınlaşmaya başlamıştır. Öte yandan, kamu yararını sağlamak amacıyla getirilen regülasyonlar, belirli bir zaman içinde piyasadaki belirli bir siyasi veya ekonomik çıkar grupları tarafından ele geçirilmekte ve düzenlemeler çıkar gruplarının yararına olacak şekilde oluşturulabilmektedir. Siyaset bilimi, kamu yönetimi ve iktisat alanını kapsayan bu çalışmada, alandaki kuramsal birikimi eleştirel bir şekilde değerlendirmek ve regülasyon yapma yetkisine sahip Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun faaliyetlerini kamu yararı ile ele geçirme kuramları bağlamında çözümleyerek sonuçlarının gün ışığına çıkartılması amaçlanmıştır. Tezin amacına bağlı kalarak 2002-2017 yılları arasında Türkiye'de uygulanan tütün ve alkol regülasyonlarının etkinliğine ilişkin göstergeler her iki sektör için ayrı ayrı belirlenmiştir. Her iki sektördeki gelişmeleri çözümlerken hem piyasanın başlıca katılımcıları olan üreticiler hem de tüketiciler açısından bakarak bütünsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Elde edilen bulgular üretim, teşhir, satış ve kullanım regülasyonları sınıflandırması altında yorumlanmıştır. Yapılan çözümlemeden her bir regülasyon için farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Üretim regülasyonu sonucunda her iki sektörde piyasaların yabancı sermayeli şirketlerce veya en azından bazı yerli büyük şirketlerce ele geçirildiği kanaatine varılmıştır. Öte yandan, satış, teşhir ve kullanım regülasyonlarında bazı kamu yararına gelişmelerin de olduğu tespit edilmiştir.

Bağımsızlık ilanı sonrasında Avrupa Birliği Hukuku çerçevesinde Kosova'da azınlık hakları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Avrupa Birliği Bilim Dalı
Kosova farklı etnik toplulukların bulunduğu ve coğrafi konumundan ötürü tarihi boyunca farklı medeniyetlerin etkisinde kalmıştır. Kosova, 17 Şubat 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte AB kriterleri doğrultusunda AB'ye entegrasyon hazırlığı sürecini başlatmıştır. Ahtisaari Planından sonra Kosova yönetimi insan hakları ve demokratikleşme ile ilgili başlıca AB üyelik kriterlerini yerine getirmiş ve tamamlanması gereken diğer alanlardaki kriterlere yönelmiş durumdadır. Bu bağlamda Kosova'nın AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması Müzakereleri 28 Ekim 2013 yılında resmi olarak başlamıştır. Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte AB, Kosova'ya yönelik oldukça önemli kararlar verecek duruma gelmiştir ve Kosova'nın azınlık toplulukları ve insan hakları politikalarıyla ilgili katettiği her aşamanın yakın takipçisi olmuştur. AB tarafından yayınlanmış olan her ilerleme raporunda ülkedeki azınlık topluluklrına ayrı ayrı değinilmektedir. Bu çalışmada Kosova'nın etnik yapısından bahsedilmiş, ülkede yaşayan azınlık toplulukların anayasaya ve yasaya göre hakları ve AB entegrasyon sürecinin Kosova'da bulunan azınlık topluluklarının hakları düzenlemeler ve uygulamaları üzerindeki AB'nin etkisi ve Kosova'daki azınlık topluluklarının haklara erişimlerinde karşılaştıkları sorunlar çalışılmıştır.

Bağımsızlık sonrası Arnavutluk (1912-1914)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışmada Balkan savaşları esnasında Osmanlı Devleti'nin, kaybettiği topraklar ve içine düştüğü durum göz önünde bulundurularak, ileri gelen Arnavut devlet adamlarının Avlonya Meclisinde aldığı kararlar ve bu kararların çerçevesindeki gelişmeler incelenmiştir. Aynı zamanda Arnavutluk bağımsız sürecinde yaşanan olaylar kapsamlıca analiz edilmiştir. 1912-1914 arası dönemde yaşanan gelişmeler, Arnavutluk'un iç siyasi dengeleri ve bölgesel rolünü şekillendirmek için büyük önem taşınmaktadır. Arnavutluk'un iç siyasetinde bir sürü karmaşık olaylar, gelişmeler ve çatışmalar yer almaktadır. Yeni devletin topraklarında yaşayan nüfus, değişik dinlere, adetlere, gelenek ve prensiplere sahipti. Dış politikada ise Londra Konferansında alınan kararlar ve bunların neticesi kilit bir rol oynamıştır. 28 Kasım 1912 ilan edilen bağımsızlık 29 Temmuz 1913'te Londra Konferansında Büyük Güçler tarafından tanınmıştır. Fakat bu konferanstan 1914 senesine kadar en sık yaşanan problem sınır meselesidir. Etrafta topraklarını genişletmek isteyen üç saldırgan devlet bulunmaktaydı, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ. Bunlara karşı mücadele yürütmek için Arnavut devletinin yeterli ekonomik, siyasi ve askeri gücü yoktu. Bu çalışma ile Arnavutluk'ta 1912-1914 arasında yaşanan bu hadiseler, esas olarak yerli ve yabancı kaynakları ışığında açığa çıkarılmaya ve değerlendirilmeye çaba gösterilmiştir. Anahtar kelimeler: İsmail Kemali, Arnavutluk Bağımsızlığı, Avlonya Meclisi, İşkodra, Esat Paşa, Prens Vidi.

Bağımsızlık sonrası Azerbaycan sinemasında toplumsal yozlaşma: Pencere ve Köpek

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Sinema kendi yasaları ve kendi dili olan endüstrileşmiş bir sanat dalıdır. Sinema tarihi genel anlamda tarihin bir dalı, filmlerse ülkelerin tarih yazma araçlarından biridir. Yapıldığı dönemin toplumsal yapısı, kültürel dönüşümü, egemen olan ideolojilerden etkilenme özelliğine göre sinema, aslında ait olduğu ülkenin tarihinin ve toplumsal yaşamının yansıtılma biçimlerindendir. Bu bakımdan ele alındığında, çalışmada, toplumda yaşanan bozulma, kendi kültüründen ve özünden uzaklaşma, ahlaki ve etik değerlerde yaşanan dejenerasyonu da yansıtma özelliğine sahip sinemanın aracılığıyla bağımsızlığın kazanılmasının ardından Azerbaycan toplumunda yaşanan değişimler ve toplum yapısında oluşan yozlaşma unsuru incelenmiştir. Yozlaşma her ülkede farklı sistemlerde farklı şekillerde kendini göstermiştir. Azerbaycan'da bağımsızlığın kazanılmasının ardından serbest ekonomiye geçiş ve siyasal, ekonomik ve savaş nedeniyle toplumda yaşanan yozlaşma daha belirgin şekilde kendini dışa vurmuştur. Toplumsal değişimler hayatı her alanda etkiler. Serbest piyasa ekonomisine geçiş aşamasında her ülkenin karşılaştığı negatif durumlar Azerbaycan toplumu için de geçerli olmuştur. Azerbaycan'da bağımsızlığın kazanılmasının ardından geleneksel toplum yapısında oluşan değişimler, sosyalist ekonomiden pazar ekonomisine geçişin getirdiği sorunlar, ülke hayatını etkilemekle beraber sanat dallarını, özellikle sinema sektörünü de derinden etkilemiştir. 1990'lı yıllar Azerbaycan sinemasında yozlaşma unsurunun ele alınma biçimleri seçilen film örnekleri kapsamında, etik, ahlak ve yozlaşma kavramları çerçevesinde incelenmiştir.

Bağımsızlık sonrası Azerbaycan'da iç göç hareketleri: 1991-1994

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
İç göç hareketleri, modern Azerbaycan Cumhuriyeti'nin siyasi ve sosyal hayatını şekillendirmiş en önemli etkenlerden biridir. Öyle ki Dağlık Karabağ çatışmasının neden olduğu savaş ve işgal sürecinin arka planında kalan göç sorununun süre gelen yıllar içinde ciddi yansımaları olmuştur. Göçün nedenleri ve sonuçlarına ilişkin çok yönlü bir bilimsel bakış açısının olmayışı, bu çalışmanın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu çalışma, bölgede gerçekleşen süreçlerin göç hareketleri ve beraberinde getirdiği sorunların çözümüne yönelik değerlendirmeleri ele almıştır. Bu bağlamda, iç göç hareketleri Azerbaycan'ın içinde olduğu tarihi süreçlerin bir parçası olarak güncel veriler temelinde değerlendirilmiştir. Araştırmada yeni bulguların elde edilmesi amacıyla çeşitli karma yöntemler kullanılmıştır. Çalışmada iç göç hareketlerine maruz kalan kişilerin ifade ettiği söylemler temelinde elde edilen veriler analiz edilmiş, sohbet ve anket çalışmaları ile araştırmanın özgünlüğü desteklenmiştir. Azerbaycan'da zorunlu göçten muzdarip olan kişilerin yıllar içinde çözülmeye yeğlenen sorunlarının ve çözüm yollarının ele alındığı bu çalışma, ayrıca söz konusu göç süreci ile ilişkili olan diğer gelişmeleri de kısaca özetlemiştir. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Göç, İç Göç Hareketleri, Karabağ, Dağlık Karabağ Çatışması, Zorunlu Göç