Thesis Search
SEARCH RESULTS
Tevbe suresi'ne göre Tebük seferinden geride kalanlar (Tespit ve değerlendirme)
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2019 | Tefsir Bilim Dalı |
|---|
Bu çalışmamızda, Tevbe suresinin ilgili ayetleri bağlamında Tebük seferinden geride kalanlar ele alınacaktır. Araştırmamızın amacı, ilgili ayetler bağlamında Tebük seferinden geride kalanları tespit etmektir. Tevbe suresindeki ilgili ayetler bağlamında yaptığımız bu çalışma sonunda Tebük seferinden üç gruptan oluştuğunu tespit ettik. Onlar: Münafıklar, Mazeretliler ve Mazeretsizlerdir. Müslümanlar isteyerek savaşa katıldıkları halde, münafıklar savaşa katılmamak için yalan bahaneler ileri sürerek geride kalmışlardır. Tebük seferinden mazeretsiz olarak geride kalan Müslümanlar bazıları toplumdan dışlanarak ağır şekilde cezalandırılmıştır. İlk defa Arabistan'ın sınırlarında çıkarak o zamanın en güçlü devletlerinden biri olan Bizans İmparatorluğuna karşı yapılan bu savaşın Müslümanlar üzerinde büyük etkisi olmuştur. Bu sefer neticesinde Medine topluluğu ve Medine civarında yaşayan Bedevi Araplar adeta süzgeçten geçirilmişti. Anahtar Kelimeler: Tevbe Suresi, Tebük Seferi, Geride Kalanlar, Medine.
Te'vîlâtü'l-Kur'ân'da cennet hayatı
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2020 | Tefsir Bilim Dalı |
|---|
Bu çalışmada müminlerin son derece arzu ettikleri ve inanç esaslarından biri olan cennet hayatının, itikatta mezhep imamı olan Ebû Mansûr el- Mâtürîdî'nin Te'vîlâtü'l-Kur'ân adlı eserinde cennet hayatı ile ilgili âyetlere getirdiği yorumlar değerlendirilmiştir. Çalışma iki bölümden ibaret olup, birinci bölümünde Mâtürîdî'nin hayatı, eserleri ve ilmi şahsiyeti hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde ise Mâtürîdî'nin Te'vîlâtü'l-Kur'ân adlı eserinde cennet hayatı ile ilgi yorumları ve muhtelif mezheplere verdiği cevaplar ele alınmıştır. Kur'ân-ı Kerîm ve hadîslerde sonsuz mutluluk yurdu olarak zikredilen cennet hayatı, dereceleri ve içindeki nimetleri, insanların dünya hayatındaki ihlas, takvâ ve amellerine göre mükâfatlandırılacağı haber verilmiştir. Kur'ân'da cennet hayatı ile ilgili haber verilen âyetlerin yorumunda İslâm âlimleri muhtelif görüşlerini beyan etmiştir. Bir taraftan aklı öncelik alarak âyetleri yorumlayan Mu'tezile mensupları, diğer taraftan naslardan başka delil kabul etmeyen ehl-i hadis taraftarları arasında Müslümanlar bu duruma çözüm yolu arayışı içinde olmuşlardır. Kur'ân-ı Kerîm'i baştan sonuna kadar tefsîr eden Mâtürîdî bu iki zümre arasında orta yolu tercih etmiştir. Zira o, nasları esas kabul etmekle birlikte aklî delillerle de görüşünü teyit etmiş, hem tefsîr hem de te'vîl yoluna girmiştir. Cennet hayatının mahiyetlerine dair haberler gayb âlemine mahsus olduğundan dolayı âyetlerin yorumunda son sözü söylemek imkânsızdır. Cennetteki kullarına verilecek mükâfatların gerçek mahiyetini bilen yalnız Allah'tır. Bu sebeple olmalıdır ki takvâ sahibi olan Mâtürîdî âyetleri açıkladıktan sonra Nihaî gerçeği bilen Allah'tır. cümlesine yer vermiştir. Anahtar Kelimeler: Te'vîlât, Kur'ân, Cennet Hayatı
Tezkire-i Rumât (Dil incelemesi-metin-dizin)
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2016 | Diğer |
|---|
Bu çalışma, 17. yüzyıl okçu, meydan şeyhi ve kâtiplerinden olan Abdullâh El-Kâtib tarafından kaleme alınan Tezkire-i Rumât adlı eser üzerine yapılmıştır. Okçuluk konusunda yazılmış olan bu eser, hem çeşitli okçuluk terimleri içermesi hem de Osmanlı dönemi okçuları, kırdıkları rekorları ve Osmanlı coğrafyasındaki menzil taşlarını kaydetmiş olması bakımından önemlidir. Çalışmanın giriş kısmında okçuluk, Abdullah el-Kâtib hakkında bilgi verildi ve Tezkire-i Rumât adlı eser tanıtıldı. I. bölümde yazım özellikleri ele alınarak eserdeki ünlü ve ünsüz harflerin yazımı gösterildi. II. bölümde ise eserin ses bilgisi; ünlü uyumları ve eklerin yazımı incelendi. 'Yapı Bilgisi' başlığını taşıyan III. bölümde ise eserde yer alan adlar ve eylemler üzerinde duruldu. Türkiye Türkçesinden farklı olan yapılar örneklerle açıklandı. Çalışmanın metin bölümünde eserin çeviri yazısı verildi. Dizin bölümünde eserin gramatikal dizini oluşturuldu. Son olarak özel adlar dizinine yer verildi.
The acculturation of international immigrant students in Turkey and the impact of it on their consumer behaviour
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Pazarlama Bilim Dalı |
|---|
Çağdaş toplumdaki yüksek oranlı sınır ötesi göçe, farklı kültürlerin kaynaşması eşlik etmiştir. Türkiye'deki uluslararası öğrenci nüfusunun yıllar geçtikçe artmasıyla, bu tür öğrencilerin ülkedeki başat Türk kültürüne nasıl uyum sağladıklarını anlama ilgisi de artmaktadır. Bu itibarla, bu niteliksel araştırma, bir bütün olarak uluslararası öğrencilerin şehir ve ülkede kültürel uyumunu ve kültürel uyum sürecinin tüketim davranışlarını nasıl etkilediğini araştırmak amacıyla Ankara'da yapılmıştır. Araştırmanın bir parçası olarak farklı kıtalardan 50 uluslararası öğrenci ile görüşmeler yapılmıştır. Bazı uluslararası öğrencilerin ulusal kültürleri Türk kültürü ile benzerlik gösterse de ,hala türk kültürleri ile diğer kültürler arasında oldukça büyük bir fark vardır.Türkiye'deki uluslararası öğrencilerin bazı demografik özelliklerinin, kendilerinin kültürel uyumunda kendilerine yardımcı olduğu da tespit edilmiştir. Bu demografik özellikler, eğitim seviyelerini, Türkçe dilindeki yeterliliklerini, ikamet yerlerini, Türkiye'de kalma sürelerini ve diğer hususları içermektedir. Az sayıdaki bazı uluslararası öğrenciler Türk kültürüne yeterince uyum göstermezken, birçokları misafir olarak kaldıkları ülke hayatına oldukça uyum sağlamıştır. Kültürel uyumun uluslararası öğrencilerin tüketimini etkilediği hususlar, Türk yemeklerine, sporlara, müzik ve filmlere olan ilgiyi kapsamaktadır. Bu durum, uluslararası öğrenciler, kültür içindeki hususları öğrenmeye çalışırken ortaya çıkmıştır. Kültürel uyum sürecinde karşılaşılan zorluklar, duygusal, finansal ve sosyal faktörleri içermektedir. Bu araştırma, Türk kültüründe yer alan unsurların uluslararası öğrencilere aktarılabileceği bir süreç olarak, uluslararası öğrenciler ve yerli öğrencilerin birbirinden öğrenebilmeleri amacıyla uluslararası öğrencileri ve yerli öğrencileri bir araya getirmek üzere çeşitli üniversitelerde daha fazla program yapılmasını önermek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
The Algerian national security strategy towards security threats in the sahel region
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2018 | Uluslararası İktisat Bilim Dalı |
|---|
Bu çalışma, Cezayir'in Afrika'da büyük Sahra'da istikrarsızlığa neden olan ve çeşitli nedenlerle ciddi güvenlik tehditleri ile karşı karşıya kalan Afrika'nın Sahel bölgesi ülkelerinden biri olduğunu iddia ediyor. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde, Afrika'da Sahel devletleri iç sorunlarla karşı karşıya gelince, ülke içinde güvensizlik ortamının hakim olması ve Afrika devletlerinin yabancı devletler tarafından iç işlerine karışılmasına kapı aralamış oldu. Her iki Afrika ülkesinin yerel sorunları ve dış müdahale Afrika'daki güvenlik risklerini hızlandırdı ve bu Afrika'nın gelecekteki güvenliğini tehlikeye atabilirdi. Bu tez, Cezayir'in güney kesimlerinden gelen güvenlik tehditlerine karşı etkili yolun Cezayir ve Afrika ülkelerinin birlikte uyum içinde bölgesel ve uluslararası düzeydeki çabalara ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Bu bildiri, Afrika Sahel' in bir eliyle karşı karşıya kaldığı tehditlerin ortaya çıkarmaya ve öte yandan Afrika devletlerinin güvenlik konusuyla baş etme çabalarını aydınlatmaktadır. Ayrıca, bu çalışma, Afrika'daki dış müdahaleyi ve bu dış güçlerin Afrika topraklarına ulaşmak için nasıl rekabet ettiğini ortaya koyuyor. Son olarak, bu analiz Afrika ülkelerinin bölgede güvenlik kaosuna neden olabilecek sorunlardan ve istikrarsızlıktan kaçınmak için yerel ve bölgesel sorunlara karşı neler yapmaları gerektiğini ele almıştır. Cezayir ise pek çok olayda barışı korumaya yönelik önlemler almıştır.
The analysıs of China cross-border e-commerce
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Uluslararası Ticaret ve Para Yönetimi Bilim Dalı |
|---|
Bilgi ve iletişim teknolojisinin hızlı gelişimi, insan toplumunun yaşamında büyük değişiklikler yaptı ve ticari alanda yeni bir e-ticaret modelini teşvik etti. Bugünün hayatında, farklı ülkelerden gelen ve farklı dilleri konuşan ve farklı kültürleri olan artan sayıda insanın, Alibaba.com, Aliexpress. com JD. com, Lightinthebox gibi Çin sınır ötesi e-ticaret platformlarında mal satın alma veya satma olasılığı yüksektir. İnternet teknolojisinin avantajlarına ve Çin yerel e-ticaret pazarının hızlı gelişmesine bağlı olarak, Çin sınır ötesi e-ticaret hacmi % 30'un üzerinde bir büyüme oranı ile gelişmektedir. B2B, B2C, O2O ve C2C pltformlar ile Çin sınır ötesi e-ticaret işlem hacmi 2018'de 9, 6 trilyon yuan olmuştur ve 2020'de Çin dış ticaretinin% 40'ını oluşturacak şekilde 12 trilyona ulaşması beklenmektedir. 2008 küresel mali kriziyle aynı zamanda, geleneksel büyük sınır ötesi ticaretin bir kısmını küçük sınır ötesi e-ticaret işlemlerine dönüştürüyor. Sınır ötesi e-ticaret, internet çağının yeni bir ekonomik büyüme noktasıdır ve Çin'in dış ticareti için yeni fırsatlar ve zorluklar getirmiştir. Bu yüzden, Çin sınır ötesi e-ticaretinin analizi, küresel şirketler ve diğer ülkelerin Çin ile ticaret ilişkisi geliştirmeden önce durumlarını anlamalarına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda diğer ülkelerin kendi sınır ötesi e-ticaretinin gelişmesine yönelik çalışmaları içinde yararlı olabilir. Bu tezin amacı, Çin sınır ötesi e-ticaretinin genel bir analizini vermektir. Bu amacıla ürün kategorileri, işletme modelleri ve platformları, ödeme sistemi, gümrükleme ve gibi pekçok konu incelenmiştir . Ayırca Çin sınır ötesi e- Genel bir SWOT analizi uygulayarak ticaret. Bu nedenle, bu çalışmanın sonuçları sınır ötesi e-ticaret çalışmalarına örnek oluşturacaktır.
The association between leadership traits of political party leaders and party issue positions: The case of Turkey 2002-2015.
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2017 | Siyaset Bilimi Bilim Dalı |
|---|
Siyasi partiler literatürü, geleneksel olarak liderliğin parti pozisyonu üzerine tesirinden daha çok parti imajı, parti kimliği ve parti ideolojisinin seçmen tercihlerine etkisi konularına ilgi göstermiştir. Bu çalışma, parti liderlerinin parti içindeki etkisini gösterme ve liderin özellikleriyle konu bağlamlı parti pozisyonları arasındaki doğrudan ilişkiyi araştırmak suretiyle literatürdeki bu boşluğu doldurmaktadır. Buna ek olarak, araştırmaların çoğu uzak mesafe liderlik özellikleri analizi kullanılarak gerçekleştirilmiştir ve çoğu çalışma liderin kişiliğinin dış politikaya ve uluslararası alana nasıl etki ettiğini incelemektedir. Genel olarak iç politika üzerine, özellikle siyasi parti organizasyonları çerçevesinde devlet altı siyaset düzeyinde araştırma eksikliği mevcuttur. Bu araştırma parti lideri kişilik özellikleri ile konu bağlamlı parti pozisyonları arasındaki ilişkiyi sorgulamaktadır. Araştırma şu üç soruyu ileri sürer: parti liderinin kişilik özellikleri ile konu bağlamlı parti pozisyonu arasında bir ilişki var mıdır? Eğer varsa bu ilişkinin gücü ve istikameti yönü ne şekildedir? Buna ilaveten bazı kişilik özellikleri özel olarak belirli durumlarla ilişkili midir? Bu çalışmada liderlik tarzını ölçmek için liderlik özellikleri analizi, konu bağlamlı parti pozisyonunu ölçmek için MARPOR (Manifesto Research on Political Representation) Manifesto Analizi Veri Seti kullanılmaktadır. Bu araştırmada söz konusu ilişkiler 2002 sonrası dönem Türkiye örneğinde test edilmektedir. Çalışma 2002'den 2015'e kadar Türkiye parlamentosunda temsil edilen dört siyasi partiye odaklanır. Bu dönemde Türkiye'de beş parlamento seçimi gerçekleşmiş ve araştırma konusu partileri altı farklı lider yönetmiştir. Araştırma, liderlik karakter özellikleri ile konu bağlamlı parti pozisyonları arasında güçlü bir ilişki kurmaktadır. Anahtar Sözcükler Politik Liderlik, Lider Özellikler, Parti Konu Pozisyonu, Türkiye
The causal relationship between public sector corruption and poverty: The case of Latin America
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Ekonomik Kalkınma ve Büyüme Bilim Dalı |
|---|
Latin Amerika'da yolsuzlukla yoksulluk arasındaki ilişki açıkça görülüyor; en büyük yolsuzluk indeksine sahip ülkeler, yoksulluk oranının yüksek olduğu ülkelerle aynıdır. Genel olarak, literatür bu ilişkinin katılımı tek yönlü veya iki yönlü olabilen ekonomik (ekonomik büyüme ve eşitsizlik) ve kurumsal (yönetişim) faktörlerinin aracılık ettiğini kabul eder. Bu anlamda araştırmanın amacı, Latin Amerika bölgesinin (18 ülke) fenomenleri arasındaki nedensel ilişkiyi 1995'ten 2015'e kadar Granger nedensellik kavramı altında incelemektir. Analiz için, zaman iki döneme ayrılmıştır: 1995-2005 ve 2006-2015. Buna ek olarak, Algılanan Yolsuzluk Endeksi (CPI) ve İnsani Yoksulluk Endeksi'ni (HDI) temel değişkenleri (ikincisi yoksulluk durumunu temsil etmektedir) alarak bir dinamik panel sistemi GMM (twostep) modeli kullanılmaktadır. Ampirik sonuçlar ilişkinin iki yönlü olduğunu göstermektedir: ekonomik büyüme yolsuzluktan yoksulluğa tüm dönemde önemli; öte yandan, yoksulluktan yolsuzluğa kadar olan ilişki için yönetişim ve eşitsizlik temeldir. Bu sonuç, ekonomik politikayla ilgili olarak, yolsuzluğu azaltmayı amaçlayan politikaların yoksulluğu azaltabileceğini ve bunun tersini de ifade ettiği göstermektedir.
The challenges of good governance in Somali
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | İngilizce | 2018 | Diğer |
|---|
İyi yönetişim fikri, devletlerin, bölgesel ve uluslararası örgütlerin sürdürülebilir kalkınmayı ölçme amacıyla kullandıkları için giderek daha da önemli hale gelmektedir. Dolayısıyla, iyi yönetişim, tüm vatandaşların ülke kaynaklarından eşit olarak yararlanabileceği ve özellikle kadın, çocuk ve azınlık toplulukları olmak üzere insan haklarının tam olarak korunabileceği bir ortam yaratmak açısından önemlidir. Bu araştırma, iyi yönetişimin şeffaflık, hesap verebilirlik, eşitlik ve adalet, etkinlik ve verimlilik, katılımcılık ve hukukun üstünlüğü gibi genel ilkelerini vurgulayarak, Somali'deki iyi yönetişim zorluklarını ele almaktadır. İyi yönetişimin zorluklarını değerlendirmek için, hem nicel hem de nitel veri yöntemi kullanılmıştır. Veriler, hem birincil hem de ikincil kaynaklardan toplanmış ve Sosyal Bilimler İstatistik Paketi (SPSS) yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma aynı zamanda Somali' de iyi yönetişim uygulamalarının ileri seviyelere taşınabilmesi adına politika önerileri de getirmektedir. Somali, uzun yıllar öncesinden günümüze kadar iyi yönetişim uygulamalarında çok gerilerde kalmıştır. Kamu kurumları, iyi yönetişime etkili politikalar üretme cesaretinden yoksundu. Bunun bir sonucu olarak, Somali'deki yönetişim, cılız uygulamalar, yetersiz politikalar, zayıf kurumsal performans, bağımsız bir yargı sisteminin olmayışı, tüm kamuda yolsuzluk, halkın politika geliştirme ve karar alma sürecine katılımının eksikliği gibi unsurlarla açıklanabilir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular Somali'de iyi yönetişim uygulamalarının eksikliğine katkıda bulunan çeşitli zorlukların olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar arasında kabile üstünlüğü, yolsuzluk, sınırlı demokratik kültür, yeterli ve uygun yasaların eksikliği, siyasi zorluklar ve barışa yönelik tehditler sayılabilir. Araştırmacı kabile üstünlüğü konusunu iyi yönetişimin önündeki en zorlayıcı faktör olarak görmektedir çünkü Somali devletinin 1960 yılında kuruluşundan bu yana kabile kimliği siyasi gücün temelini teşkil etmiş ve halk iradesi ise sürekli göz ardı edilmiştir. Çalışma, Somali' de iyi yönetişimin 1991 yılından bu yana çok nadir hayat bulduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma sonuçları, anayasal düzenin olmayışı, hukukun üstünlüğünün izine bile rastlanılmaması, federal hükümet ve federal üye devletler arası yetki paylaşımının eksikliği, insan haklarının geri plana atılması, rüşvet ve güçlü kurumların yokluğu gibi diğer sorunların yanında yazarın iyi yönetişimin Somali' de hiç söz konusu olmadığı yönündeki araştırma soru ve hipotezini kanıtlamaktadır. Anahtar Sözcükler: Somali, Yönetişim, İyi Yönetişim, Şeffaflık, Hukukun Üstünlüğü.
The challenges of majoritarian electoral system in divided societies and minority representation: The case of Ethiopia
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2016 | Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı |
|---|
Modern devletler kimlik siyaseti temeline dayanan farklı gruplardan gelen derin talepler ile karşı karşıya kalmıştır. Farklı toplum kesimleri, demokratik bir siyasal sistem içerisinde taleplerini güç paylaşımı mekanizması yoluyla ve özellikle buna uygun bir seçim sisteminin yanında uygun kurumsal yapıyı tasarlayıp, uygulayarak siyasal süreçlere katılabilirler. Günümüz demokratik siyasal sistemlerinde seçim ve seçim sistemleri önemli bir rol oynamaktadır. Fakat, çoğunlukçu ve nisbi temsile dayanan seçim sistemleri demokrasinin niteliği konusunda farklı sonuçlar ortaya çıkartabilir. Demokratik seçim sistemleri, tüm toplumsal bölünmeleri içerecek bir biçimde adil olarak temsil edebilmelidir. Demokrasilerde seçimin önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak dünya genelinde en iyi diye kabul edilen hiçbir seçim sistemi yoktur. Bu yüzden farklı ülkelerde çeşitli seçim sistemleri kullanılmakta, yani bazıları özellikle Afrika ülkeleri sadece kendi sömürgeci ülkelerindeki seçim sistemini benimsemişken bazıları da özenli bir kamusal tartışma sonucunda kendi seçim sistemlerini oluşturmuşlardır. Diğer Afrika ülkelerinden farklı olarak, Etiyopya bağımsız bir devlet olup, Hile-sellassie rejiminin (1930-1974) bazı göstermelik seçimlerinin dışında demokratik modern seçim türlerinin herhangi birinden tarihsel deneyim yaşamadan, 1994/5 yılındaki anayasasında çoğunlukçu özelikle basit çoğunluk seçim sistemini kabul etmiştir. Sonuç olarak, bu araştırma bölünmüş toplumlarda özellikle Etiyopya üzerinde çoğunlukçu seçim sisteminin zorluklarını değerlendirmekte ve temsil sorununu ele alarak, Aktarılabilir Tek Oy seçim sistemini Etiyopya için alternatif olabilecek seçim sistemi olarak önermektedir. ANAHTAR KELİMELER: Seçim Sistemi, Demokrasi, Bölünmüş Toplum, Azınlık, Çoğunlukçu Seçim Sistemi, Nisbi Temsil Seçim Sistemi
The China-AU economic relationship: A leverage for China's rise or an emergency exit to Africa's economic development? Case study of Cameroon and Gabon
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2021 | Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı |
|---|
Afrika ülkelerinin çoğunun bağımsızlığını kazandığı 1960 yıllarından bu yana, kıta, nihai amacı küreselleşme sürecinin bir parçası olmak ve avantajlarından yararlanmak amacıyla pek çok işbirliği modeline dahil oldu. Ne yazık ki araştırmalar, Afrika'nın ortaklarıyla onlarca yıllık işbirliğinin verimli olamadığını ve kalkınma süreçlerinde onlara gerçekten yardımcı olmak yerine, bu işbirliği modellerinin ekonomilerine zarar verdiğini ve onları az gelişmişlik çemberinde sürdürdüğünü göstermektedir. Çin'in uluslararası alanda yazarların süper güç olarak nitelendirdiği şey olarak ortaya çıkmasıyla birlikte, Çin'in Afrika'nın eski ortaklarıyla aynı şeyle suçlanması nedeniyle, son yirmi yılda Afrika'nın bu süper güçle ilişkisi çeşitli şekillerde görülmüş ve yorumlanmıştır. Oysa ki, Çin-Afrika İşbirliğinin bazı kalıpları, Çin'in Afrika'da kötü bir etki olduğu fikrini reddederek başka bir teoriyi desteklediğini ortada görünmektedir. Aslında, bu tez, Afrika ile ilişkisini 2000 yılına kadar FOCAC aracılığıyla kurumsallaştırarak, Çin'in Afrika'ya stratejik bir kazan-kazan işbirliği fırsatı sunduğunu iddia etmektedir. Bununla birlikte, Gabon ve Kamerun örneğini inceleyerek, bu tezin bulguları, Çin ile stratejik olarak etkileşime giren Gabon gibi bazı ülkelerin işbirliğinden faydalanabilecekken, Kamerun gibi bazı ülkeler ise kendi iç faktörleri nedeniyle kendilerini Çin fırsatından yararlanamayacak duruma soktuğunu göstermektedir. Dahası, bu çalışma aynı zamanda ticaret gibi bazı faaliyetlerin insani gelişmeyi iyileştirmede çok önemli olduğunu bulurken, Çin'in DYY ve dış yardım gibi işbirliği araçlarının zararlı olduğunu da ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, Western Consensus'un tek alternatif olarak görünmesi nedeniyle, Bu tez, Çin-Afrika işbirliğinden gerçekten faydalanmak isteyen Afrika ülkelerinin Çin ile ithalat odaklı ticaret yapmalarını önermektedir.
The commodification of invisibility
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | İngilizce | 2021 | İletişim Bilimleri Bilim Dalı |
|---|
Dünyanın dört bir yanında absürt tüketim modelleri ortaya çıkıyor, kiralık akrabalardan, travma temizleme hizmetlerinden ve ölüm seminerlerinden, böcek bazlı gıdalara ve gıda atıklarından üretildi'ye kadar. Toplumları günümüzün absürt tüketimciliğine iten şey, yalnızca ayrım, farklılaşma veya prestij ihtiyacı mı? Tüketim sorunu yüzyıllar boyunca Veblen'den Marx'tan, Marcus'tan, Baudrillard'a ve Bauman'a kadar çok çeşitli bilim adamlarının ilgisini tetiklemiştir; daha fazla satın alma takıntısı yaratan bireylerin arkasındaki sosyal mantığı anlamaya çalıştılar. Bu anlamda, birçok kavram ve teori, insanların 'Neden' tükettiğini açıklamanın ışığını gördü, ama bugün olduğumuz yere 'nasıl' geldiğimizi değil ve bu tezi yazmamın nedeni de budur. Bu çalışmada, yeni bir teorik bakış açısı getirmek için bir 'teori inşası vaka çalışması tasarımı' üzerinden ilerliyorum; bunun için absürt tüketimciliğin temsili bir vaka çalışması olarak 'Gıda Atıklarından Üretildi' (Made in Food Waste) modelini seçtim. Bu ikincisinin haber kapsamının çerçeveleme analizi yoluyla, ortaya çıkan bu tüketim modelinin medya tarafından nasıl şekillendirildiğini ve halk tarafından nasıl algılandığını açıklıyorum. Sonuçlar, 'Gıda Atıklarından Üretildi'nin etiksel, sağlıklı ve sürdürülebilir bir model olarak çerçevelendiğini gösteriyor; burada tüketici, tüketim eylemiyle 'gıda israfına karşı' dile getiriyor ve etik değerlerini sergiliyor. Bu absürt tüketim modelinin ortaya çıkmasının ardındaki 'Neden' sorusunu yanıtlayarak, modern, postmodernden akışkan moderne toplumların koşullarındaki değişimleri dikkate alarak tarihsel bir yaklaşım benimsediğim 'Nasıl'ı açıklamaya devam ediyorum. Bu nedenle, bireylerin 'Gıda Atıklarından Üretildi' bir ürün satın alarak kendilerini farklı kılan bir misyonu satın aldıklarını, ancak her şeyden önce kesinlik içinde satın aldıklarını, 'görünmez' bir tehdide 'görünür' bir çözüm satın aldıklarını savunuyorum; 'Gıda Atıklarından Üretildi' ürünlerinin görünür biçimi, 'gıda atığı krizini' belirsizlik alanından kesinlik, kontrol ve öngörülebilirlik alanına taşıyor. Bu süreç boyunca medya, bir şeye ikinci dereceden bir anlam vermekten fazlasını yapar, görünmeyenin (kimlik, ayrım, korku, dostluk, mutluluk...) görünene (mal veya hizmetler) enjekte edildiği araçtır. Kısaca, insanın görünene olan takıntısı ve görünmeze olan korkusunun, tüketimciliğin varlığımızın bir parçası olmaktan çıkıp bizzat varlığın kendisi olmaya başlamasının ardındaki ana nedenler olduğunu savunuyorum.
The comparison of agricultural knowledge and information systems (akis) for adopters and non-adopters of good agricultural practices (GAPs) in bafra district of samsun, turkey
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2016 | Diğer |
|---|
Tezin amacı Samsun ili Bafra ilçesinde İyi Tarım Uygulaması (İTU) yapan ve yapmayan çiftçilerin Tarımsal Bilgi ve Enformasyon Sistemleri (TBES)'ni karşılaştırmaktır. TBES doğal kaynaklar ile tarım ürünlerinin üretim, yönetim ve pazarlamasına ilişkin çiftçilere bilgi ve enformasyon desteği sağlayan kurum ve kuruşlar arasındaki sistemden oluşmaktadır. İTU ise güvenli ve sağlıklı gıda ve gıda dışı tarım ürünler sağlayan bir uygulamadır. İTU çevresel açıdan sağlıklı, ekonomik açıdan uygulanabilir ve sosyal açıdan kabul edilebilir olmalıdır. Araştırmanın birincil ve temel materyalini Bafra ilçesinde İTU yapan ve yapmayan çiftçiler ile anket ve mülakat yoluyla elde edilen veriler oluşturmaktadır. Araştırma verileri İTU yapan ve yapmayan 77 çiftçiden toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler ile skorlar hesaplanmış ve uygun istatistiki testler yardımıyla karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda İTU uygulayan ve uygulamayan çiftçiler arasında bazı sosyo-ekonomik, kişisel ve tarımsal işletme özellikleri açısından farklılıklar belirlenmiştir. Öte yandan, İTU benimseyen çiftçilerin en çok yararlandığı enformasyon kaynakları olarak ilçe tarım müdürlüğü ve elemanları, sebze üreticileri birliği (İTU) danışmanı ve ilaç/gübre bayileri belirlenmiştir. Ancak, araştırma enstitüsü, üniversite ve kooperatifler gibi enformasyon kaynaklarından çok sınırlı yararlanılmıştır. Bu yüzden bu kurumsal kaynakların çiftçileri daha fazla desteklemesi gerekmektedir. Bu çalışma sonucunda TBES teorisi ve metodolojisinin çitçilerin enformasyon sistemlerinin belirlenmesi için yeterli olduğu düşünülmektedir. Çiftçileri destekleyen enformasyon kaynaklarının belirlenmesi bu sistemin temel unsuru olsa da; enformasyon ve yeniliklerin iletişimi, paylaşımı ve ağının belirlenmesi için TBES yaklaşımı yeterli değildir. Gelecekte İTU gibi çevreyi korumaya yönelik ve sınırlı enformasyon desteğinin olduğu karmaşık enformasyon ve bilgi sistemlerinin analizinde sosyal iletişim ağı analizleriyle Tarımsal Bilgi ve Yenilik Sistemi (TBYS) yaklaşımının kullanılması daha uygun olabilecektir.
The consequences of consumer engagement in social networking sites
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2016 | Diğer |
|---|
Tüketici bağlılığı artan bir şekilde rekabetçi ticaret ortamındaki önemli konulardan biri haline gelmektedir. Hem araştırmacılar hem de uygulamacılar farklı kanallar aracılığı ile tüketici bağlılığının nasıl geliştirilebileceğine odaklanmaktadırlar. Sosyal ağların ortaya çıkması tüketici davranışlarında ve marka ilişkilerinde önemli derecede değişime neden olmuştur. Eşsiz özellikleri ve yapısı ile Sosyal Ağ Siteleri, tüketici ve marka ilişkisi ve anlık tüketici bağlılığı oluşturmak için üst düzey bir avantaj sunmaktadır. Araştırmacılar ve uygulamacıların tüketici bağlılığına çok önem vermesine ragmen, hala bağlılığın tüketici davranışlarını nasıl etkilediğinin anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Bu yüzden, bu araştırma SNS'de tüketici bağlılığının sonuçlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca araştırma tüketici bağlılığını davranışsal, bilişsel ve duygusal boyutları kapsayan çok boyutlu bir kavram olarak incelemektedir ve bu bağlamda tüketici bağlılığının bu üç boyutunun marka sadakati, tatmin, taahhüt ve güven gibi biresel sonuçları nasıl etkilediğini belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırmada nicel araştırma deseni kullanılmakta ve araştırma için geliştirilen hipotezlere dayanan bir model geliştirilmiştir. Veri toplamak için anket kullanılmıştır ve anket. Anadolu Üniversitesi yaz okulu öğrencilerine uygulanmıştır. Bu araştırmada durum olarak Facebook seçilmiştir. 400 anket ile very toplanmış ve 387 geçerli anket analize tabitutulmuştur. Araştırma verileri SPSS versiyon 20.0 ile analiz edilmiştir.ivSonuçlar göstermektedir ki, duygusal ve davranışsal tüketici bağlılığı boyutlarımarka sadakati için; duygusal tüketici bağlılığı tatmin için; bilişsel ve davranışsal tüketici bağlılığı taahhüt için; davranışsal ve duygusal bağlılık boyutları ise güven için önemligöstergelerdir. Özet olarak çalışma marka sadakati, tatmin, taahhüt ve güveninFacebook gibi bir online platforda tüketici bağlılığının muhtemel sonuçları olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Tüketici Bağlılığı, Sosyal Ağ Siteleri, Sadakat, Güven, Tatmin, Taahhüt.
The consumer response towards emotional and rational advertisements
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Halkla İlişkiler Bilim Dalı |
|---|
Herhangi bir şirketin, büyüklüğü, ölçeği ve piyasadaki pozisyonu ne olursa olsun, başarısına katkı sağlayan en önemli unsurlardan birisinin reklam olduğu bilinen bir gerçektir. Reklam, şirketin mesajlarını potensiyel müşterilerine ulaştırabilmeleri için önemli bir iletişim aracıdır. Reklam mesajlarının müşterilere başarılı bir şekilde ulaşıp ulaşamayacağı, mesajı iletmek için seçtikleri reklam çekiciliğine bağlıdır, bu da müşterileri teşvik etme ve ürün/marka'nın zihinlerinde yer etme gücüne sahiptir. Bu çalışma, seçilmiş iki reklama yönelik duygusal reklamların rasyonel reklamlara göre müşteri tepkilerini nasıl etkilediğinin karşılaştırmasını incelemeyi amaçlamaktadır. Ek olarak, işbu tez özellikle duygusal reklamlara tepkilerde cinsiyet farklılığının etkilerini araştırmayı denemektedir. Veriler Türkiye'deki Eskişehir şehrinde bir dil kursundaki 123 denekten, önceki çalışmalara dayanan araçlar aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmada, veriyi analiz etmek için eşleştirilmiş gruplar t testi ve bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Anahtar kelimeler: duygusal çekicilik, rasyonel çekicilik, cinsiyet farklılıkları, müşteri tepkisi, rasyonel reklamlar, duygusal reklamlar
The correlation between education and development in Somalia
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2017 | Ekonomik Kalkınma ve Büyüme Bilim Dalı |
|---|
Bu araştırma makalesi, Somali'deki gelir ve eğitim arasındaki korelasyonu analiz edecek ve eğitim, deneyim, cinsiyet ve sağlık sorunları gibi eğitim dışında gelir üzerinde etkili olabilecek değişkenleri de değerlendirecektir. Bu araştırma makalesi, eğitim düzeyi ile gelir seviyesi arasındaki korelasyona vurgu yapacak ve bu korelasyonu ortaya çıkaracaktır. Bununla birlikte, araştırma makalesi, gelir -eğitim korelasyonu üzerinde etkisi olan başka faktörlerin olup olmadığını da bulmaya çalışacaktır. Bu çalışmada, Dünya Bankası (WB), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Fonu (UNFPA), Milli Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı (MNPIC) ve Kimetrica'dan kesitsel veriler kullanılacaktır. Bu çalışmada yer alacakları seçme yöntemi basitleştirilecektir. Veriler SPSS kullanılarak analiz edilecek, çoklu regresyon analizi, Pearson korelasyon testi ve diğer ekonometrik testler yapılacaktır. Bu kesitsel araştırma raporu, daha gelişmiş ve çok daha yapılandırılmış olsaydı değişime meyilli olabilirdi, ancak benzer bir araştırma, gelir-eğitim ilişkilendirmesine ilişkin farklı bir sonuç göstermektedir. Bu tür değişikliklere, eğitim sistemindeki gelişmeler, asgari ücretle ilgili hükümet politikaları ve bazen de nüfusun cinsiyet dağılımı tarafından ulaşılabilir.
The customer relationship management process: Its measurement and impact on performance
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Diğer |
|---|
Müşteri ilişkilerinin nasıl etkili bir şekilde yönetileceğinin anlaşılması, son yıllarda uygulayıcılar için önemli bir konu haline gelmiştir. Kuruluşlar, müşterilerin şirkete farklı ekonomik değere sahip olduklarını ve daha sonra müşterilerinin teklif ve iletişim stratejilerini buna göre uyarladıklarını fark ediyorlar. Müşteri İlişkileri Yönetimi, gerçekleşen ciroyu artırmaya yarayan bir organizasyon aracı olarak görülmelidir. Dahası, satış elemanı müşterilerini, beklentilerini, satın alma biçimlerini, satması ne kadar kolay olacağını bilir. Proje iyi yapılırsa tüm şirket başarılı olacaktır. Bir Müşteri İlişkileri Yönetimi'nin uygulanması, her şeyden önce, yeni bir bilgisayar aracı olarak kabul edilmeden önce, stratejik bir düşüncedir.
The decision-making process used by business angels and venture capitalists in Turkey and Colombia
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Diğer |
|---|
Fon bulma tarihsel olarak giris¸imcilerin is¸lerini kurarken o¨nemsedikleri en kritik alanlardan biri olmus¸tur. Yıllar boyunca, giris¸imciler tarafından bas¸vurulan farklı fon bulma yoları yogˆun olarak aras¸tırmalara konu edilmis¸tir ancak Giris¸im Sermayesi ve Melek Yatırımcılar bu yolların arasındaki en go¨ze c¸arpanları olus¸turmaktadır. Bu tez, bu iki yatırımcı grubun temel prensiplerinin ve genel niteliklerinin ne oldugˆunu, yatırım su¨rec¸lerini nasıl yu¨ru¨ttu¨klerini, yatırım su¨rec¸lerinde dikkate aldıkları en o¨nemli fakto¨rlerin neler oldugˆunu ve nihai kararlarında yatırım fırsatının uluslararasılas¸ma kapasitesinin pozitif bir etkisinin olup olmadıgˆını ortaya koymayı amac¸lamaktadır. Bu aras¸tırmanın o¨nemi, o¨zellikle Kolombiya ve Tu¨rkiye gibi ortaya c¸ıkan olan u¨lkelerde yukarıda belirtilen sorulara yanıt arıyor olmasıdır. Yaklas¸ık olarak 45-60 dakika su¨ren 8 yarı yapılandırılmıs¸ mu¨lakat ile toplanan veriler sınıflandırılmıs¸, analiz edilmis¸ ve ic¸erik analizi yo¨ntemi kullanılarak bulgular sunulmus¸tur. Soru seti sekiz tema altında olus¸turulmus¸tur: genel sorular, yatırım su¨reci, go¨zden gec¸irme, yatırım fırsatının detaylı ele alınması ve degˆerlendirilmesi, anlas¸manın yapılandırılması, yatırım sonrası faaliyetler, c¸ıkıs¸ stratejileri ve uluslararasılas¸ma kapasitesi. Elde edilen bulgulara go¨re, ortaya c¸ıkan olan u¨lkelerde Giris¸im Sermayesi ve Melek Yatırımcıların oldukc¸a benzer bir karar alma su¨reci izledigˆi go¨ru¨lmektedir. Melek Yatırımcıların yu¨ru¨ttu¨gˆu¨ bir yatırım su¨recinin, Giris¸im Sermayesinin yu¨ru¨ttu¨gˆu¨ne kıyasla daha informel ve o¨znel fakto¨rlere dayandıgˆı so¨ylenebilir. I·kinci bir nokta da potansiyel yatırım fırsatlarını degˆerlendirirken en o¨nemli kriter hem Giris¸im Sermayesi hem Melek Yatırımcılar ic¸in yo¨netim ekibi oldugˆu anlas¸ılmıs¸tır. Son olarak, Giris¸im Sermayesi ic¸in bir giris¸imin uluslararasılas¸ma kapasitesi c¸ok o¨nemlidir ancak zorunlu olarak degˆerlendirilmezken Melek Yatırımcılar ic¸in bir giris¸imin uluslararasılas¸ma kapasitesi her ac¸ıdan zorunlu olarak go¨ru¨lmektedir.
The determinants of economic growth in the Gambia: A time series analysis
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Diğer |
|---|
Bu çalışmanın temel amacı, 1970- 2018 döneminde Gambiya'da ekonomik büyümenin belirleyicilerini araştırmaktır. Bağımlı değişken (gerçek GSYİH) ve belirleyicileri arasındaki uzun vadeli ve kısa vadeli ilişkiyi araştırmak için Eşbütünleşmeye yaklaşımı ve Hata Düzeltme Modeline Otoregressif Dağıtılmış Gecikme (ARDL) uygulanmaktadır. Çalışmanın bulguları, reel GSYİH, fiziksel sermaye, beşeri sermaye, ihracat, yardım, dış borç ve enflasyon değişkenleri arasında uzun vadeli bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ampirik bulgular, hem fiziksel sermayenin hem de beşeri sermayenin ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarırken, borç ekonominin büyümesini negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüzde bir olarak etkilediğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, çalışma fiziksel sermaye, dış yardım ve enflasyonun uzun vadede ekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak önemli bir etkisi olmadığını ortaya koymuştur. Bu çalışmanın ayrıca önemli bir politika çıkarımı vardır. Bu çalışmanın bulguları, fiziksel sermayenin ve beşeri sermayenin arttığında ekonomik büyümenin önemli ölçüde iyileştirilebileceğini göstermiştir. Bu nedenle, hükümet ve / veya politika yapıcılar, büyümenin bir belkemiği olan sermaye oluşumunu (yatırım) arttırmaya çalışmalı ve insan sermayesi için yeterli finansmanı tahsis etmeli, bu da eğitim kalitesinin iyileştirilmesine ve topluma temel sağlık hizmetlerinin sağlanmasına yardımcı olabilir. Ek olarak, yanlış tahsis ve dış borç sorununun yanlış yönetilmesinden kaçınmak için, yakın bir izleme ve tutarlı bir borç yönetimi stratejileri olmalıdır. Anahtar kelimeler: Ekonomik büyüme, Fiziksel sermaye, Beşeri sermaye, Mal ve hizmet ihracatı, Dış yardım, Dış borç ve Enflasyon.
The determinants of fdi in the league of Arab States
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Diğer |
|---|