Thesis Search




SEARCH RESULTS

Synthesis and biological activity studies of some new benzofuran derivatives

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Benzofuran, endüstride ve ilaç sektöründe yaygın olarak işlev gören kaynaşmış bisiklik bir yapıdır. Benzofuranın ekonomik faydaları ve sentezleme kolaylığı, onu daha sonraki araştırma çalışmaları için bir kullanışlı bir hedef haline getirmektedir. Bu tezde, yeni terapötik ajanlar tasarlamak için temel bir yapı olarak benzofuran seçilmiştir. Literatür incelemelerimizde, Alzheimer hastalığının (AH) palyatif tedavisinde kullanılabilecek yeni asetilkolin esteraz (AChE) inhibitörlerinin tasarımı için, benzofuran iskeletinin uygun bir ana yapı olacağı değerlendirilmiş, toplam 42 hibrit benzofuran ve piperazin türevi tasarlanmıştır. Tasarlanan moleküller, referans AChE inhibitörü donepezil'e benzer şekilde enzimin aktif bölgesine bağlanma uyumuna sahip olacak şekilde planlanmışlardır. Hedef ürünlerin tümü başarıyla sentezlenmiş ve yapıları NMR, IR ve kütle spektrometrisi ile aydınlatılmıştır. Biyolojik aktivite çalışmaları, AChE, butirilkolin esteraz (BChE) ve ß-amiloid (Aß) üzerinde in vitro testler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, D25, D30, D40 ve D41 adlı dört bileşiğin aktif olduğunu ve AChE'ı inhibe ettiğini gösterirken, BChE'a karşı herhangi bir aktivite gözlemlenmemiştir. Öte yandan, bileşik D25 ve D41, referans inhibitör ile karşılaştırılabilir seviyede iyi Aß agregasyonu inhibitör aktivitesi gösterirken, D30 ve D40 daha zayıf bir Aß agregasyonu inhibitör aktivitesi göstermiştir. Sitotoksisite araştırması, bu bileşiklerin makul güvenliğe sahip olduğunu göstermiştir. Aktif bileşiklerin bağlanma modlarını analiz etmek için moleküler yerleştirme analizi yapılmıştır. Bu tezdeki aktif bileşiklerin, AH'nın tedavi stratejilerinde yararlı ajanlar oldukları ve daha ileri çalışmalar için değerlendirilmeleri düşünülmektedir.

Synthesis and biological evaluation of new cholinesterase inhibitors

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2017 Diğer
Alzheimer hastalığı (AH), yaşlı insanlarda yaygın olarak görülen ve demansa bağlı olarak ölüme neden olan bir nörodejeneratif hastalıktır. Birçok nedeni olan bu hastalığın ilerlemesinde ana patojenik sebep, beyindeki kolinerjik sistemin zayıflamasıdır. Asetilkolinesteraz (AChE) ve bütirilkolinesteraz (BChE) inhibitörleri, AH tedavisinde en umut verici hedeflerden biri olarak kabul edilmektedir. Her iki enzimin inhibisyonu hastalığın belirtilerini azaltmak ve hastalık ilerlemesini önlemek için uygun bir terapötik strateji olarak kabul edilmektedir. Yeni ilaçların keşfedilme hızı son on yıl içinde fark edilebilir şekilde artmıştır. Fakat mevcut seçenekler son derece sınırlıdır. Orjinal ilaç geliştirme çabalarına rağmen, henüz bu hastalığa yönelik radikal bir tedavisi bulunamamıştır. Günümüzde birkaç ilaç AH'in semptomlarını tedavi etmek için Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanmıştır. Bu bilgiler ışığında, basit ve etkili bir sentetik yöntemle Takrin ve Donepezil analoğu 2-(9-akridinilamino)-2-oksoetil piperazin/piperidin/morfolinkarboditiyoat türevleri, AChE ve BChE inhibitör aktiviteleri hedeflenerek sentezlenmiştir. Genel olarak, hedefler doğrultusunda güçlü BChE inhibitör etkiye sahip farklı türevlere ulaşılmıştır. Sentezlenen bu bileşiklerden özellikle sekiz tanesi, BChE'ye spesifik ve umut verici inhibitör etki göstermiştir. Ayrıca, 4n bileşiği hem AChE hem de BChE inhibitor etki sergilemiştir. Sentezlenen aktif bileşiklerin sağlıklı fibroblast hücreleri üzerindeki sitotoksisite testinde iyi tolere edildiği tesbit edilmiştir. En umut verici sonuçlara sahip olan 4n bileşiğinin BChE enzimi ile olası önemli etkileşimleri Docking çalışması ile tespit edilmiştir. Bu tez kapsamında elde edilen bulgular, yeni ve etkili sentetik antiAlzheimer bileşiklerin geliştirilmesine ve hastalığın tedavisine yönelik ileriki çalışmalara katkı sağlayacaktır.

Synthesis and characterization of novel oxo- and azo- bridged phthalocyanines bearing isomeric phenylphenoxy groups

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2017 Organik Kimya Bilim Dalı
Bu doktora çalışmasında, bir dizi yeni okso- ve azo- köprülü başlangıç maddeleri (ligantlar) 3-nitroftalonitrili veysı 4-nitroftalonitril ve fenilfenol izomerleri kulanılarak (orto-, meta- ve para-) hazırlandı. Okso- köprülü ligandlar (1, 2, 3, 4, 5 ve 6) bazik ortamda 3- veya 4-nitroftalonitril ile fenilfenol izomerlerinin nükleofilik aromatik substitüsyon reaksiyonundan elde edilmiştir. Azo- köprülü ligandlar (Nl, N2, N3 ve N4), 4-aminofitalonitrilin ile 2-hidroksibifenil, 2-metoksibifenil, 4-hidroksibifenil ve 4-asetiloksibifenil bileşiklerinin ayrı ayrı diazolama reaksiyonu ile elde edilmiştir. Yeni periferal ve periferal olmayan metalsiz ftalosiyaninler (2HPc 1, 2HPc 2, 2HPc 3, 2HPc 4, 2HPc 5 ve 2HPc 6) ilgili ligandın siklotetramerizasyon reaksiyonundan elde edilmiştir. Yeni periferal ve periferal olmayan metalli ftalosiyaninler (MPc 1, MPc 2, MPc 3, MPc 4, MPc 5 ve MPc 6 (M = Zn, Cu ve In[OAc]) uygun metal asetat tuzu varlığında ilgili ligandın siklotetramerizasyon reaksiyonundan hazırlanmıştır. Bütün sentezlenmiş okso- ve azo- ligandlar, metalli ve metalsiz ftalosiyaninlerin molekül yapıları standart yöntemlerle: (Elemental analiz, 1H-NMR, 13C-NMR, MALDI-TOF-MS, FT-IR ve UV-vis Spektrofotometreleri) karakterize edilmiştir. Tüm spektrumlar önerilen yapılara uygundur. Hazırlanan ftalosiyaninler kloroform, diklorometan, toluen, tetrahidrofuran, dime- tilformamid ve dimetil sülfoksit'da son derce iyi çözünmektedir ve çözeltilerde herhangi bir agregasyon bulunmamaktadır.

Synthesis and optimization of curcumin loaded levan- PLGA nanoparticles for targeted cancer therapy

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Biyomühendislik Bilim Dalı
Kanser 21. yu¨zyılın en o¨nemli sagˆlık sorunlarından biridir. NF-?B aktivasyonunun, transformasyon, radyo-direnc¸, metastaz, anjiyogenez, kemoresistans, invazyon, enflamasyon ve proliferasyon gibi c¸es¸itli kanser ilis¸kili hu¨cresel su¨rec¸lerle ilis¸kili oldugˆu bildirilmis¸tir. Zerdec¸al baharatından elde edilen hidrofobik bir polifenol olan Kurkumin, NF-?B'nin aktivitesini baskılayabilme potansiyeline sahiptir ve bu da, tu¨mo¨rojenezde yer alan ve NF-?B tarafından regüle edilen birçok geninin baskılanmasını sagˆlar. Kurkuminin etkinligˆine ragˆmen, hidrofobikligˆi ve du¨s¸u¨k in vivo biyoyararlanımı nedeniyle klinikte kullanımı sınırlı kalmıs¸tır. Nanopartiku¨l bazlı ilac¸ tas¸ıma sistemleri, du¨s¸u¨k c¸o¨zu¨nu¨rlu¨k sergileyen terapo¨tik ajanların tas¸ınması ic¸in o¨nemli potansiyellere sahiptir. PLGA biyomedikal uygulamalar ic¸in nanopartiku¨llerin tasarımında en sık kullanılan, FDA onaylı, biyobozunur ve biyouyumlu bir polimerdir. Levan ise, fruktoz halkaları arasında ß- (2-6) bagˆları olan ß-D-fruktofuranozdan olus¸an bir homopolisakkarittir. Bu biyouyumlu dogˆal polimerin amfifilik yapısı, ilac¸ tas¸ıma uygulamalarındaki tas¸ıyıcı rolu¨nu¨ kazandırmaktadır. Bu c¸alıs¸ma, kanser hu¨crelerinin u¨zerindeki s¸eker resepto¨rlerinin as¸ırı ekspresyonunu kullanarak, Kurkuminin terapo¨tik potansiyelini ve aktif hedeflenmesini arttırmak ic¸in hidrofobik kurkuminin suda c¸o¨zu¨nu¨rlu¨gˆu¨nu¨, biyoyararlanımını, emilimini ve stabilitesini arttırmayı amac¸lamıs¸tır. Bu doğrultuda Kurkumin yu¨klu¨ PLGA-Levan nanopartiku¨lleri sentezlenmis¸ ve farklı yo¨ntemlerle karakterize edilmis¸tir. Kurkumin yu¨klu¨ nanopartiku¨llerin in vitro etkinligˆi, hu¨cre o¨lu¨mu¨nu¨n tu¨ru¨ ve MCF-7 meme kanseri hu¨creleri tarafından nanopartiku¨llerin alınması ve formu¨lasyonun NF-?B aktivasyonu u¨zerindeki etkisi aras¸tırılmıs¸tır.

Synthesis and spectroscopic characterisation of some acenaphthoimidazole derivatives

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Organik Kimya Bilim Dalı
Heterohalkalı moleküller hayatımızın birçok alanında yaygın olarak yer almaktadır ve son zamanlarda birçok farklı alanda kullanılmıştır. Adından da anlaşılacağı gibi, bu tür moleküller C ve H atomlarına ek olarak en az bir heteroatom (N, O, S ...) içerir. N-hetero atomunu içeren heterohalkalı moleküllerin türevleri, farmasötik, biyolojik, tıbbi ve teknolojik kullanımlarda yaygındır. Spesifik olarak, iki N-atomu içeren herhangi bir beş halkalı heterohalkalı molekülü, diazol olarak bilinir; 1,2-diazol (pirazol) ve 1,3-diazol (imidazol) bileşikleri gibi. Bu çalışmada, fluorofor özelliklerine sahip olan ve 7,8-difenil-7H-asenafto[1,2-d]imidazol, 8-(4-metoksifenil)-7-fenil-7H-asenafto[1,2-d]imidazol ve 8-(4-sianofenil)-7-fenil-7H-asenafto[1,2-d]imidazol olarak adlandırılan üç yeni imidazol türevi sentezlenmiştir. Bu türevler kolon kromatografisi ve kristallizasyon yöntemleri kullanılarak saflaştırılmıştır. Söz konusu türevlerin yapıları FT-IR ve 1H-NMR teknikleri kullanılarak kanıtlanmıştır. UV-vis ve fluoresans spektrofotometreler kullanılarak, bu bileşiklerin absorpsiyon ve emisyon spektrumları ve sonuç olarak fotofiziksel davranışları incelenmiştir. Yani, farklı çözücüler içerisinde absorpsiyon ve emisyon maksimumları, Stokes' kaymaları, molar absorptivite katsayıları ve fotokararlılıkları araştırılmıştır.

Synthesis of clickable hydrogels and linear polymers by Type II photoinitiation

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2014 Diğer
Son zamanlarda, fotobaşlatılmış polimerizasyon pek çok ekonomik ve ekolojik beklentiyi biraraya getirdiği için hayli ilgi çekmektedir. Oda sıcaklığında yüksek polimerizasyon hızı, düşük enerji tüketimi, çözücüsüz ortamada polimerizasyon, uygulanacak yüzey alanı ve uygulama süresinin kontrol edilebilmesi gibi avantajlar sağlamaktadır. Fotopolimerizasyon radikalik, katyonik ve anyonik olarak başlatılabilse de çok sayıda fotobaşlatıcının ve yüksek reaktivitedeki monomerlerin bulunulabilirliği açısından radikalik sistemlere daha fazla ilgi duyulmaktadır. Kontrollü radikal polimerizasyonların avantajları olarak molekül ağırlığının polimer dönüşümüyle doğrusal bağıntı içinde olması, dolayısıyla istenilen molekül ağırlığının elde edilmesi, monodisperse yakın dar bir molekül ağırlığı dağılımı elde edilmesi, zincir sonunda fonksiyonel gruplara sahip polimerler elde edilmesi (telekelik polimerler), polimer moleküler mimari yapısının kontrol edilmesi (blok kopolimerler), sayılabilir. Günümüzde kullanılan kontrollü radikal polimerizasyon metodlarının çoğu termal olarak başlatılmaktadır. Fotopolimerizasyon yönteminde ise bu amaç için ısı yerine ışık kullanılmaktadır. Basitçe ışıkla başlatılmış polimerizasyon reaksiyonlarına fotopolimerizasyon denir. Fotobaşlatıcının uygun bir dalga boyundaki ışık absorpsiyonu sonucunda oluşan primer radikaller tek fonksiyonlu monomerlerin polimerizasyonunu sağlarken çok fonksiyonlu monomerlerinde çapraz bağlı yapılara dönüştürülmesini sağlar. Fotobaşlatıcılar, radikal oluşturma mekanizmalarına göre (birinci tip fotobaşlatıcılar) ve (ikinci tip fotobaşlatılar) fotobaşlatıcılar olmak üzere iki ayrı sınıfa ayrılır. Birinci tip fotobaşlatıcılar, radikal vermek üzere doğrudan fotoparçalanmaya uğrayan çeşitli fonksiyonel gruplar içeren aromatik karbonil bileşiklerdir. Genellikle fotoparçalanma aromatik karbonil grubun yanındaki bağdan (? yarılması) gerçekleşir. İkinci tip fotobaşlatıcılar, (? yarılması) için gerekli olan yeterli enerjisine sahip olmadıkları için, ancak uygun hidrojen verici moleküllere enerji aktarımı veya bu moleküllerden hidrojen koparma sonucu radikalleri üretirler. En geniş kullanımı olan serbest radikal fotobaşlatıcılar, benzoin, benzil ketalleri, asetofenon türevleri, açilfosfin oksitler (birinci tip fotobaşlatıcılar) ve benzefenon, tiyokzanton, kinon /tersiyer amin kombinasyonlarıdır (ikinci tip fotobaşlatıcılar). UV ışığıyla fotopolimerizasyon için aktive edilen birinci tip fotobaşlatıcı bileşenleri, çok kullanışlı; fakat görünür ışık bölgesindeki kürleşmelerde yetersizlerdir. İkinci tip sistemlerde, polimerizasyonun başlaması hidrojen verici molekül üzerinde oluşan radikaller vasıtasıyla gerçekleşirken etkin olmayan ketil radikalleri birbirleriyle birleşerek ortamdan kaybolur. İkinci tip fotobaşlatıcılarda hidrojen verici moleküller olarak alkol, amin, eter ve tiyol molekülleri kullanılır. Termal polimerizasyonla karşılaştırıldığında fotopolimerizasyon oda sıcaklığında hızlı, zamansal ve mekan ko

Synthesis of dendronized polymers by ring opening metathesis polymerization techniques and investigation of biological activities

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Organik Kimya Bilim Dalı
Bu çalışma kapsamında furan ve maleik anhidritin Diels-Alder reaksiyonu ile başarılı bir şekilde ekzo-7-okzabisiklo[2.2.1]hept-5-ene-2,3-dikarboksilik anhidrit sentezlenmiştir. Amin yüzeyli bir çekirdek elde etmek amacıyla Diels-Alder katılma ürünü; hidrazin hidrür, etilendiamin, BOC ile korunmuş etilendiamin, 1,4-diaminobutan ve 1,6-diaminoheksan bağlayıcı ile konjüge edilmiştir. Elde edilen ürünün yüzde veriminin, bağlayıcının artan zincir uzunluğu ile doğru orantılı olarak artığı görülmüştür. Ürünün yüzde verimi kullanılan bağlayıcılara göre sırasıyla etilendiamin için %10, 1,4-diaminobutan için %40 ve 1,6-diaminoheksan için %52 olarak bulunmuştur. Etilendiamine doğrudan okzanorbornenin yapısına katıldığında, ortamda ayırması kolay olmayan ekzo ve endo karışımlarının oluştuğu gözlenmiştir. Sadece ekzo-izomer yapısının elde edilmesi için monomerin daha sonra polimerize edilmesi gerekmiştir. Etilendiaminin (EDA) bir –NH2 grubu di-tert-butil-dikarbonat (BOC) ile korunup EDA-BOC kompleksi elde edilmiştir. EDA-BOC kompleksi ekzo-7-[2.2.1]hept-5-ene-2,3-dikarboksilik anhidrit ile bağlanarak saf ekzo-izomer elde edilmiştir. Bu kompleks trifloroasetik asit (TFA) ile muamele edilerek koruyucu gruplar (BOC) uzaklaştırılmış ve yüzeye –NH2 grupları bağlanmıştır. Yüzeyine amin grupları bağlanmış olan okzanorbornen çekirdeği ile metakrilat arasındaki Michael katılması reaksiyonu ile yarım jenerasyon dendritik yapı elde edilmiştir. Bu işlem zor, birçok aşamadan oluşan bir işlemdir ve ürün yüzde verimi oldukça düşük bulunmuştur. Aynı yapı, Mitsunobu yöntemiyle etilendiamine furan-maleimid bağlanarak elde edilen yarım jenerasyon dendrondan yakınsak yöntem kullanılarak sentezlenmiştir. İki karbon ara zincirli yarım jenerasyon dendritik monomerden ikinci ya da üçüncü jenerasyon Grubbs katalistleri kullanılarak homopolimerler sentezlenmiştir. Benzer şekilde, yarım, 1.5 ve 2.5 jenerasyon dendritik monomerler altı karbon ara zincirli çekirdeğe metakrilat ya da etilendiaminkatılarak ıraksak yöntemle sentezlenmiştir. Bütün homopolimerler ilgili monomerlerin ikinci ya da üçüncü jenerasyon Grubbs katalizörlüğünde reaksiyona girmesi ile sentezlenmiştir. Sentezlenen homopolimerlerin molekül ağırlıkları 20 kg/mol olarak hedeflenmiş ve elde edilen molekül ağırlıkları GPC ve 1H NMR analizleri kullanılarak son grup analizi yapılarak hesaplanmıştır. Cu-PAMAM-ROMP nanopartikülleri hazırlanmış ve bu nanopartikülerin katalitik aktiviteleri 4-nitrofenol'ün 4-aminofenol'e dönüşümünde kullanılarak UV-Vis absorpsiyonu ile incelenmiştir. Ekzo-7-okzabisiklo[2.2.1]hept-5-ene-2,3-dikarboksilik anhidrit 3-(aminometil)piridinile reaksiyona sokulmuş ve piridin içerikli monomer elde edilmiştir, piridin içerikli bu monomer daha sonra 1-bromohekzan ile reaksiyona sokularak piridinyum tuzuna dönüştürülmüştür. En sonunda fenil bazlı kuaterner amonyum içeren iki ya da altı karbon ara zincirli yarım jenerasyon dendritik monomerlerden halka açılma metatezi polimerizasyonu (ROMP) ile üçüncü jener

Synthesis of derivatives of 3-(4-cyanophenyl)thieno[3,2-b]thiophene and their electronic and optoelectronic applications

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Bu bağlamda, TT'nin C-3 konumunda para CNPh tasiyan, CNPhTT, maddenin sentezi grubumuz tarafından geliştirilen PPA monoketon halka kapama yoluyla yapılmıştır. Daha sonra, TPA ve TPE boronat kompleksleri sırasıyla sentezlendi. Daha sonra, sonuç organik maddeler metal katalizatorlü Suzuki çapraz keletlenme reaksiyonu ile sentezlenmiştir. Bu bağlamda, tieno [3,2-b] tiofen, nitril grubu (CNPhTT) çekirdek birimi ile ikame olan fenil kısmı C-3 '(PhTT), grubumuz tarafından geliştirilen PPA monoketan halka kapama yoluyla sentezlendi. Daha sonra, TPA ve DYP karşılık gelen boronat kompleksi sırasıyla sentezlendi. Daha sonra, nihai organik maddeler, metal katalizli Suzuki çapraz birleştirme reaksiyonları ile sentezlenmiştir.

Synthesis of potential antibacterial carbazole moiety bearing β-lactam derivatives

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Karbazoller; seçiciliklerinin ve aktivitelerinin sübstitüentlerle kolayca değiştirilebilmeleri sayesinde antitümör, antibiyotik, antihistaminik, antioksidatif, anti-inflamatuar ve psikotropik ajanların geliştirilmesinde ilgi çeken kilit bileşiklerdir. Karbazol iskeleti, penisilin, aztreonam ve nocardicin gibi ß-laktam bağlı sistemlerin antibakteriyel aktivitesinin artmasına yardımcı olur ve çeşitli biyolojik aktivitelere sahip olmasını sağlar. Bu çalışmada, kondenzasyon ve keten–imin siklokatılma tipi reaksiyonları kullanarak, laktam yapısal içeren yeni bir 9-metil-9H-karbazol bileşikleri serisi, sentezleme ve karakterize etmeyi amaçladık. Sentezlenen bileşikler IR ve Nükleer Manyetik Rezonans spektroskopisi ile tanımlandı ve karakterize edildi.

Synthesis, characterization and derivatizations of quinazolin-3-oxides

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Diğer
2-Aminobenzaldehit, 1-(2-aminofenil)etanon ve 2-aminofenil fenil metanon oksimler 1, karşılık gelen 1,2-dihidrokinazolin-3-oksitleri vermek üzere aromatik aldehitlerle reaksiyona sokuldu. Oda sıcaklığında çevreye zarar vermeyen H2O2-tungstat oksidan sistemi kullanılarak yüksek verimlerle bir dizi kinazolin-3-oksit 3'e dönüştürüldü. Bileşik 3'ün sentezi için yüksek verimli tek kap prosedürü de geliştirilmiştir. 2-Aril-kinazolin 3-oksitlerin arilboronik asitlerle C-4 arilasyonlarında oksidan bileşen olarak manganez triasetatın kullanımı rapor edilmiştir. Yeni yöntem, iyi ila yüksek verimlerde yeni 2,4-diarillenmiş kinazolin 3-oksitler hazırlamak için uygulanmıştır. Yöntemin, her iki aromatik halka üzerinde çeşitli sübstitüentleri tolere ettiği, oksijensizleşme ve kinazolin-4(3H)-one'ye yeniden düzenleme gibi dezavantajları olmadığı gösterilmiştir. Kinazolin-3-oksitler 3'ün, karşılık gelen N-(2-(((hidroksiimino)metil)fenil)-benzamidler 9'u vermek üzere ZrOCl2 varlığında hidrolitik halka açılmasına maruz kaldıkları gösterilmiştir. 9 bileşikleri, katalitik miktarlarda bir asit beraberinde DMSO içinde tekrar halkalaştırılmıştır.

Synthesis, characterization, and application of a novel thin film composite (TFC) forward osmosis (FO) membrane for seawater desalination

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Çevre Bilimleri, Mühendisliği ve Yönetimi Bilim Dalı
Aşırı nüfus artışı, endüstrilerin yaygınlaşması, uzun süreli kuraklık, iklim değişikliği, aşırı kullanım, kirlilik veya tuzlanma nedeniyle konvansiyonel su kaynaklarının kalitesinin ve miktarının azalmasıyla bilim adamları kendilerini , bu zorlukların aşılması için yeni teknolojilerin geliştirilmesi konusunda önemli bir sınavın önünde bulmuşlardır. Deniz suyunun tuzsuzlaştırılması son 40 yıldır su temininde önemli rol oynamıştır. Deniz suyu tuzsuzlaştırması, ilk zamanlarında termal esaslı teknolojiyle dayansa da, membran üretim tekniklerinde görülen ilerlemeler ve ve sürekli düşen uygun fiyatlarıyla günümüzde membran teknolojisine dayanmaktadır. Bu tez, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen Yeni Nesil İleri Osmoz (İO) ve Düşük Basınçlı Ters Osmoz (TO) Desalinasyon Membranlarının Üretilmesi, Modül Haline Getirilmesi ve İçme Suyu Eldesinde Kullanılması başlıklı projenin bir parçasıdır. Proje, yenilikçi bir membran teknolojisi olarak deniz suyundan içme suyu üretimi sağlayan ekonomik, yeni nesil ve düşük basınçlı desalinasyon membranları ve membran sistemlerinin üretimini hedeflemektedir. Bu tezin konusu proje hedefleri ile uyumludur. Bir yandan yüksek su geçirgenliğine, düşük tuz geçişine, makul mekanik mukavemete ve düşük kirlenme eğilimine sahip yüksek performanslı İO membranın imalatı ve karakterizasyonu hedeflenirken, diğer yandan, bazı gerçek uygulamalar için geliştirilmiş İO membranın uygulanmasını ve özellikle deniz suyu desalinasyonunu kapsamaktadır. Bu tez, tezin dayanağını, tezin önemini ve tezin amacını, kapsamını, kendine özgü yönlerini, etkilerini ve organizasyonunu içeren bir giriş ile başlamaktadır. İleri osmoz prosesi ve elektrospinning tekniği olmak üzere literatür taramasında iki ana konu vurgulanmıştır. İleri osmoz teorisi, ileri osmoz membranı, membran karakteristik parametreleri, membran oryantasyonu, ileri osmoz uygulamaları ve çekme çözeltileri konuları ileri osmoz bölümünde sunulurken, elektrospinning tekniği uygulamaları kısmında elektrospinningin kullanıldığı çeşitli uygulamalara yer verilmiştir. Üçüncü bölüm, nanofiber membranların mekanik stabilitesini arttırmak için membran üretimi ve karakterizasyonu içeren bir ön çalışmadır. Bu bölümde nanofiber membranlar poliakrilonitril kullanılarak imal edilmiştir. Üç yüz nm çağlı poliviniliden florür (PVDF) nano parçacıkları, nanofiber membranların mekanik mukavemetini ve yapısal bütünlüğünü arttırmak için kullanıldı. PVDF parçacıklarının PAN nanofiberler matrisi içerisine dahil edilmesi için PAN nanofiber membranlar farklı PVDF dispersiyon konsantrasyonlarına daldırılmıştır. Daha sonra 177 °C'de ısıl işlemden geçirilmişlerdir. Eriyen PVDF fiberleri ve fiberlerin birleşme noktalarını birbirine bağlayarak güçlendirme yapmıştır. Böylece fiberler daha stabil bir hale gelmiştir. PVDF ile güçlendirilmiş PAN (PVDF-c-PAN) membranları SEM, DMA ve porometre analizi ile karakterize edilmiştir. PAN ve PVDF-c-PAN membranlarının su geçirg

Szasz-Mirakjan-Kantorovich operatörlerinin genelleştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu tez dört bölümden oluşturulmuştur. Birinci bölümünde çalışmaya temel olan konu ile ilgili yapılanlar hakkında bilgi verildi. İkinci bölümde tezde kullanılacak tanımlar ve teoremlar açıklandı. Üçüncü bölümde Szasz-Mirakjan-Kantorovith operatörleri genelleştirilerek elde edilen operatörlerin özellikleri ve yakınsaklık hızı farklı birkaç uzayda incelendi. Son bölümde ise sonsuz aralıklarda yakınsaklık hızı incelenip bazı operatör için uygulanması verilmiştir.

Şah Veliyyullah ed-Dihlevî'nin nübüvvet anlayışı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Kelam Bilim Dalı
Şah Veliyyullah ed-Dihlevî'nin Nübüvvet Anlayışı isimli Bu çalışmamızda kelam ilminin kaçınılmaz konularından biri olan nübüvvet meselesi, Dihlevî'nin düşünceleri üzerinde değerlendirilmektedir. Çalışmamız giriş, iki bölüm ve sonuçtan meydana gelmektedir. Giriş bölümünde Dihlevî'nin fikirlerinin temelini oluşturan yaşadığı zamandaki tarihi, siyasi, dini ve ilmi ortamlar incelenmiştir. Ayrıca Dihlevî'nin hayatı ile ilgili bilgilere de yer verilmiştir. Birinci bölümde nübüvvetle ilgili nebi, resul ve ulu'l-azm gibi kavramlarının Dihlevî tarafından nasıl anlaşıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Devamında nübüvvetin Allah'a nispeten zorunlu veya Allah'ın lütfu olması, nübüvvetin peygambere nispeten vehbî ya da kesbî olması konusundaki Dihlevî'nin görüşleri incelenmeye çalışılmış, ardından peygamberleri insanlardan ayıran özellikleri, nübüvvetin gerekliliği ve gayeleri, nübüvvetin ispat yöntemleri ve onun ispatında mûcize'nin yeri ve peygamberliğin son bulmasıyla ilgili Şah Veliyyullah Dihlevî'nin görüşleri tahlil edilmiştir. İkinci bölümünde Allah ile peygamberler arasındaki iletişim yolu olan Vahiy ele alınmıştır. Bu bölümde vahyin sözcük ve terim anlamı ve Kur'an-ı Kerim'de geçen vahiy kavramları ile ilgili kısaca bilgi verilmiş, ardından da vahyin mahiyeti, onun gerçekleşme keyfiyeti ve onun türleri ile ilgili Dihlevî'nin görüşleri incelenmiştir. Dihlevî'ye göre vahyin bilgi kaynağı olması açısından değerine değinildikten sonra, ona göre peygamberin içtihadı, ilham ve keşfin bilgi kaynağı olup olmaması konusu irdelenmiştir. Sonuç bölümünde de tez bölümlerindeki ana fikirler özetlenmiş, araştırma sonucunda ulaşılan neticeler ve kanaatler ortaya konulmuştur.

Şebeke bağlantısız enerji depolamalı, fotovoltaik - dizel jeneratör hibrit güç sisteminin tasarımı: Hargiesa Üniversitesi kampüsü örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Elektrik Bilim Dalı
Yenilenebilir enerji üretim kaynaklarının gelişimini teşvik etmek için çok sayıda girişimin mevcut olup yeşil ve sürdürülebilir enerjiye yönelik dünya çapında ilerlemeler vardır. Bu tezin amacı, Kuzey Somali'de bulunan Hargeisa üniversite kampüsü için elektrik ihtiyacını güvenilir bir şekilde karşılayarak elektrik üretimi için daha iyi hibrit sistem kombinasyonunu tasarlamaktır. Önerilen hibrit sistem, kampüsteki yüksek enerji üretim maliyetini düşürmek için tasarlanmıştır. Tasarım simülasyonu için HOMER Pro yazılımı kullanılmıştır. Optimizasyon sonucunda dört farklı konfigürasyon önerilmiştir; hibrit FV-dizel jeneratör sistemi, dizel jeneratör-batarya depolama sistemi, hibrit FV-batarya depolama-yedek dizel jeneratör sistemi ve sadece dizel jeneratör sistemi. Analiz ve hesaplamalar sonucunda, üniversite kampüsü için yedek jeneratöre sahip batarya depolamalı hibrit FV sistemin en uygun sistem olacağı anlaşılmıştır. Önerilen sistemin toplam FV gücü 56 kW, batarya kapasitesinin 236 kWh ve yedek jenaratörün 100 kW gücündedir. Yalnızca dizel jeneratör sistemi ile hibrit FV - batarya depolama - yedek jeneratör sistemi karşılaştırıldığında, yalnızca dizel jeneratör sistemi kWh başına 0,82 $ enerji maliyetine ve 877.498 $ net mevcut maliyete sahiptir. Öte yandan, yedek jeneratör sistemli hibrit FV bataryanın enerji maliyeti ve net mevcut maliyeti, sırasıyla kWh başına 0.19 ABD doları ve 206,713 ABD dolarıdır. Bu karşılaştırma, yedek jeneratör sistemine sahip hibrit FV - bataryanın net mevcut maliyetinin ve enerji maliyetinin, yalnızca dizel jeneratör sistemine göre yaklaşık üç kat daha düşük olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, 204 FV paneli, 31 batarya, 60 kW invertör kapasitesi ve 100 kW yedek jeneratörden oluşan sistemin optimal konfigürasyonu, kWh başına 19 ABD sentlik cazip bir Seviyelendirilmiş enerji maliyeti ile tasarlanmıştır.

Şeddâd B. Evs'in hayatı ve rivâyetleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Hadis Bilim Dalı
Çalışmamızda; Seyyidü'l-istiğfâr duasıyla tanınan, Şeddâd b. Evs (r.a.) diye meşhur olan İbn Sâbit b. el-Münzir b. Harâm b. Zeyd Menât b. Adiy b. Amr b. Mâlik b. en-Neccâr isimli sahâbînin hayatı ve rivâyet ettiği hadisleri ele alınmıştır. Hedef, söz konusu sahâbînin hayatını, kişiliğini ve rivâyet ettiği hadisleri ve tâbiinle olan rivâyet ilişkisini tespit etmektir. İki bölüm olarak hazırlanan bu çalışmanın birinci bölümünde; Şeddâd b. Evs'in (r.a.) kimliği, şahsiyeti, hayatı, vefatı ve kabrinin durumu tabakât, İslâm tarihi, siyer ve hadis kitaplarından yararlanılarak tespit edilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde ise; Şeddâd b. Evs'in (r.a.) rivâyet ettiği hadisler, Kütüb-i Tis'a diye bilinen temel hadis kaynakları esas alınarak tespit edilmiş; hadislerin metinleri yazılarak tercüme ve tahricleri yapılmıştır. Söz konusu hadislerin senetlerinde geçen tüm râviler kısaca tanıtılmıştır. Bu rivâyetlerin diğer versiyonlarınının senet ve metin farklılıkları ise ilgili hadislerin altında değerlendirme başlığı kısmında verilmiştir. İlgili hadislerin senetleri ve diğer versiyonlarınının senetleri her bir hadisin altına şematik olarak verilmiştir. Medineli Ensâr'dan olan ve Allah Resûlü'nün (s.a.v.) özel konuşmalarının muhatabı olan Şeddâd b. Evs (r.a.), hadis rivâyeti konusunda ihtiyatlı davranan ve bu yüzden az hadis rivâyet eden sahâbîlerdendir. Rivâyet ettiği Kütüb-i Tis'a ve bazı temel hadis eserlerinde geçen hadislerin kaynaklarına göre oranı şöyledir; Buhârî 2; Müslim 1; Tirmizî 5; Ebû Dâvud 5; Nesâî 7; İbn Mâce 5; İmam Malik 0; Dârimî 2; Ahmed b. Hanbel 35. Dolaysıyla Kütüb-i Tis'a kaynaklarındaki toplam rivâyet sayısı 61 adettir.

Şefika Yarkin'ın Alisdan Bir Ses adlı şiir kitabı üzerine bir dil incelemesi (metin - aktarma - dil incelemesi - sözlük)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Şefika Yarkın"ın, Alisdan Bir Ses adlı ilk Özbekçe şiir kitabı 2009 yılında yayına sunulmuştur. 132 sayfadan oluşan kitapta farklı vezin ve kalıplarla 56 şiir yer almaktadır. Bu kitapta gazel, şarkı ve serbest şiirleri görmek mümkündür. Bu kitapta yer alan şiirlerin vezni, genel olarak hece ve aruzdur. Şefika Yarkın'nın bu eseri üzerine çalışılarak Türkiye Türkçesi ve Özbek Türkçesi lehçelerinin karşılaştırmalı olarak dil özellikleri ortaya konulacaktır.

Şeftali bahçesi budama atıklarının briket formunda katı biyoyakıt olarak değerlendirilme olanaklarının araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bu çalışma ile Karadeniz'de büyük bir potansiyel teşkil eden (yaklaşık 9956.424 ton/yıl) ve herhangi bir şekilde değerlendirilmeyen şeftali budama atıklarının briketlenerek katı biyoyakıt şeklinde alternatif bir enerji kaynağı olarak kullanılmasının uygun olduğu tespit edilmiştir. Karadeniz Bölgesinde şeftali budama faaliyetleri sonucunda açığa çıkan budama atıklarından elde edilecek briketlerin fiziko-mekanik özellikleri, yanma sonucu çıkan gaz emisyonları, ısıl değerleri, yanma hızı gibi parametreleri tespit edilmiştir. Aynı zamanda bu çalışma ile bu atıkların biyoyakıt olarak değerlendirilip ülke ekonomisine kazandırılmasına yardımcı olunacağı düşünülmektedir.

Şehir taşkın modellemesi: Bodrum örnegi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Fiziki Coğrafya Bilim Dalı
Türkiye; topografik yapısının yüksek ve engebeli oluşu, jeolojik yapı ve toprakların erozyona karşı hassasiyeti, yarı kurak iklim şartlarının karakteristik özelliklerine sahip olması, şiddetli sağanak yağışlar sebebiyle, sel felaketine oldukça hassas bir yapıda bulunmaktadır. Türkiye'deki coğrafi bölgelerimizde değişik zamanlarda pek çok kişinin çeşitli şekillerde zarar gördüğü birçok sel ve taşkın olaylarına rastlanmıştır. Seller sonucu meydana gelen maddi ve manevi kayıplar, uzun süreli ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel hasarları da beraberinde getirmektedir. Bu sebeple, sellerin zamanında ve doğru olarak tahmin edilmesi, bu gibi olumsuz sonuçların önlenmesinde ve daha etkili stratejilerin geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Akdeniz Havzası selleri, kısa sürede çok miktarda yağış oluşturan şiddetli sonbahar fırtınaları ile karakterize edilir. Muğla ilinin, Bodrum ilçesi, 23 Eylül 2015 ve 22-23 Ekim 2015 tarihlerinde aşırı yağışların olduğu bir dönem yaşamıştır. Bu, ilçede ani sel olayının meydana gelmesine neden olmuştur. Bu dönemde aşırı yağışlardan kaynaklı meydana gelen şehir selinin büyüklüğü, öncesinde iyi tahmin yapılamadığından ciddi hasarlar bırakmıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan turizm için cazibe merkezlerden biri olan Bodrum ilçesi için, ani sele yol açan şiddetli yağış olaylarının analiz etmek, gerekli tedbirlerin alınabilmesinde doğru ve zamanında uyarılar verebilen ani sel tahmin modeli tasarlamak ve Bodrum ilçesi için yapılan bu çalışmanın Türkiye'nin ani sel riski taşıyan diğer şehirler için de uygulanabilirliğini gösteren bir tahmin modeli oluşturmaktır. Bu çalışmada model, akış değerleri için yüksek tahmin yapmıştır ve gereken sürenin artmasıyla performansta bir düşüş olduğu görülmüştür. Aynı zamanda, şehirde yaşayan insanları uyarmak için yeterli bir süre olarak düşünülen 2 saat, gereken süre için doğru sonuç vermiştir.

Şeker mısırda farklı lateral aralığı koşullarında damla sulama uygulamalarının verim ve verim unsurlarına etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Konya koşullarında yürütülen bu çalışmada, damla yöntemiyle sulanan şeker mısır için optimum lateral aralığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, çalışmada, iki farklı bitki sıra aralığı ( Standart 70 cm: 70-70-70 cm, bir dar bir geniş sıra arası: 45-95-45 cm) ve iki farklı lateral aralığı (70 cm ve 140 cm) uygulamaları tarla koşullarında şeker mısıra uygulanarak test edilmiştir. Konuların sulama suyu hesabında, ıslatılan alan yüzdesi %75 olarak dikkate alınmıştır. Damla sulamada farklı lateral tasarımları uygulaması ürün verimini önemli şekilde etkilemiştir. En yüksek taze koçan verimi ve tekil taze kocan ağırlığı her bitki sırasına bir lateral tertiplenen konudan elde edilmiş olup, diğer iki uygulama arasında ürün verimi yönünden bir fark bulunmamıştır.

Şemseddin Sami, Kamus-ı Arabi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Türk sözlükçülüğünün modernleşmesinde önemli rol üstlenen Şemseddin Sami, bu alandaki reformcu anlayışı ve savunduğu düşünceleri hem teorik olarak yazdığı çeşitli makalelerde sunmuş hem de hazırladığı sözlüklerde uygulamıştır. Şemseddin Sami'nin hazırladığı Kamus-ı Fransevî, Kamus-ı Arabî ve Kamus-ı Türkî gibi iki dilli ve tek dilli sözlükler sözlükçülük alanındaki yenilikçi anlayışın en önemli ürünlerindendir. Şemseddin Sami'nin yenilikçi anlayışının yansımaları sadece Türkçeden Türkçeye tek dilli sözlüklerde değil Arapçadan Türkçeye iki dilli sözlüklerde de görülmektedir. Bu sözlüklerde sistemsellik ve erişilebilirlik özelliklerinin olması gerektiğini dile getirmiş ve bu anlayışı Kamus-ı Arabî'de uygulamıştır. Kamus-ı Arabî, Kamus-ı Türkî'de olduğu gibi bu alanda getirdiği yeniliklerle Arapça-Türkçe sözlükçülük çalışmalarında bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Bu sözlükte uygulanan ve Şemseddin Sami'nin tarz-ı cedit olarak nitelendirdiği sistem, modern sözlük bilimi kriterlerine büyük ölçüde uymaktadır. Bu açıdan Kamus-ı Arabî tamamlanmamış olmasına rağmen modern sözlükçülük anlayışıyla yazılan ilk Arapça-Türkçe sözlük olarak kabul edilebilir. Bu çalışmada Şemseddin Sami'nin sözlükçülük ile ilgili görüşleri ele alınmıştır. Kamus-ı Arabî sözlük bilimi açısından değerlendirilip Latin alfabesine aktarılmıştır. Sözlüğün bütün maddelerini kapsayan ve alfabetik olarak sıralanan bir dizin hazırlanmıştır.