Thesis Search




SEARCH RESULTS

Sovyet sonrası dönem Gürcistan ve Azerbaycan'da demokratikleşme ve otoriterleşme eğilimleri (1991-2015)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
ÖZ VE ANAHTAR KELİMELER Bu tezin amacı Sovyet sonrası dönemde Azerbaycan ve Gürcistan'da otoriterleşme ve demokratikleşme eğilimlerini ve bu eğilimleri şekillendiren iç ve dış faktörleri incelemektir. Tez üç ana bolümden oluşmaktadır. İlk bölümde demokratik rejim, otoriter rejim ve hibrid rejim kavramları tanımlanmış ve bir rejimi otoriter veya demokratik yapan unsurlar üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ilk kısımda açıklanan teorik çerçeve Gürcistan'a uygulanmış, iç ve dış faktörler bağlamında ülkedeki rejim hibrid rejim olarak ortaya konulmuştur. Sovyet sonrası geçiş süreci ve 2003 yılına kadar ülkede hâkim olan yarı otoriter rejim incelenmiş ve Gül Devrimi sonrasında rekabetçi otoriter rejimin hâkim olduğu görülmüştür. 1991-2015 arası dönemi kapsayan bu araştırmada seçimler, sivil toplum, medya, hukukun üstünlüğü, yolsuzluk gibi iç faktörler ve Batı'nın demokrasi teşviki politikaları kapsamında demokratikleşmeye olan desteği, Rusya'nın demokrasi karşısında engeli gibi dış faktörlerin Gürcistan'da demokratikleşme eğilimlerine etkisi araştırılmıştır. Üçüncü bölümde Azerbaycan'da otoriterleşme eğilimleri ve otoriter düzen kurmayı kolaylaştıran iç ve dış faktörler incelenmiştir. Bu tezde Azerbaycan'daki yönetimin Gürcistan'dan farklı olarak Sovyet sonrası dönemde demokratik bir rejim kurma yolunda hiçbir önemli adım atmadığı ileri sürülmektedir. Bağımsızlık sonrası yapılan degişiklikler sadece kâğıt üzerinde kalmış, demokrasi adına gerçek reformlar yapılmamıştır. Gürcistan'dan farklı olarak, Azerbaycan'da otoriter rejimi güçlendirmek için çalışılmış ve bu adımlar yürütmenin yasama ve yargıya karşı sürekli güç kazanmasını, muhalefet güçlerinin susturulmasını, siyasi hakların kısıtlanmasını ve sivil toplum örgütlerinin ve medyanın bağımsızlıklarının sınırlandırılmasını beraberinde getirmiştir. Sonuç olarak çalışmamızda, Gürcistan ve Azerbaycan gibi Sovyet sonrası ülkelerin demokratikleşme açısından karşılaştırılması, yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine yer verilmiştir. Bu kapsamda söz konusu ülkelerde batılı anlamda demokratikleşmenin sağlanamadığı, otoriter veya hibrid rejimlerin varlığını koruduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Demokrasi, Otoriter Rejim, Rekabetçi Otoriterlik, Hibrid Rejim, Demokrasi Teşviki, Azerbaycan, Gürcistan, Seçimler, Muhalefet, Siyasi Katılım, Sivil Toplum, Medya, Yargı, Yolsuzluk.

Sovyet sonrası döneminde (Modern) Kazakistan'da ulusal kimliğin oluşturulması bağlamında televizyonların sosyo-kültürel yayınlarının analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Kendi kaderini tayin etme ihtiyacı, hem bireysel hem de sosyal toplulukların en önemli psikolojik ihtiyaçlarından biridir. Kendileri hakkında, uzayda ve zamanda gezinmeye, istikrarlı davranış kalıpları, kimlik oluşturmaya yardımcı olan belirli fikirleri vardır ve nihayetinde bu, sürekli değişen bir dünyada nispeten istikrarlı bir yeri garanti etmektedir. Bu tez çalışmasında, Kazakistan'ın kitle iletişim araçlarının, özellikle de televizyonun, ülkenin ulusal kimliğinin oluşumunda geleneksel folklorun korunması, canlandırılması ve güncellenmesi yoluyla olanakları konusu ele alınmaktadır. Kitle iletişim araçlarının modern kültürdeki işlevleri ele alınmaktadır. Geleneksel folklor ve televizyonun etkileşimi analiz edilmektedir. Geleneksel folklorun yeterli bir düzenlilikle korunması konuları küreselleşme çağında önemli bir yere sahiptir. Bu öncelikle modern sosyokültürel durumdaki özel işlevlerinden kaynaklanmaktadır. Ne de olsa geleneksel folklor, ulusal ve kültürel kimliğin korunmasında özel bir faktördür, tarihsel belleğin taşıyıcısıdır ve bir tür norm, değer ve kültürel anlamların savunucusudur.

Sovyet sonrası Gürcistan-Azerbaycan ilişkileri: Karşılıklı bağımlılık kurarak bağımsız olma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra bağımsızlığını kazanan Gürcistan ve Azerbaycan uluslararası politikanın aktörleri haline geldi. O zamandan sonra Gürcistan-Azerbaycan ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Bu araştırma, Güney Kafkasya'da yer alan önemli sınır komşusu olan Gürcistan ve Azerbaycan'ın ilişkilerini karşılıklı bağımlılık teorisi çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma Gürcistan-Azerbaycan bağımsızlıklarına yönelik en önemli tehditleri incelemeyi amaçlamaktadır. Bu araştırmanın temel amacı Gürcistan ve Azerbaycan ilişkilerini açıklamak için karşılıklı bağımlılık teorisinin uygun olup olmadığını incelemektir. Ayrıca araştırmanın diğer bir amacı karşılıklı bağımlılık teorisi kullanılarak, önemli anlaşmalar incelenerek ve akademisyen, uzmanlar, diplomatlar ile yapılan mülakatlar analiz edilerek çalışmanın SSCB dağıldıktan sonra Gürcistan ve Azerbaycan için karşılıklı bağımlılık daha fazla bağımsızlığın bir nevi garantisi halini almıştır hipotezinin doğru olup olmadığını incelemektedir. Çalışmanıın bulguları, stratejik enerji işbirliğinin Gürcistan ve Azerbaycan'ın devlet bağımsızlıklarının güçlendirilmesine katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen projeler, her iki ülke için, hatta Güney Kafkasya için de ekonomik istikrar ve refahın güçlü temelleri niteliğindedir. Gürcistan-Azerbaycan ilişkileri üzerine yapılan araştırma, bu devletlerin, müşterek ve temkinli hareketlerle, Rusya'nın bölgedeki ekonomik ve siyasi etkisini dengelemek veya hatta azaltmak için çalıştıklarını göstermektedir.

Sovyet sonrası Kazakistan Cumhuriyeti'nde kültür ve kimliğin dönüşümü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Modern Kazakistan toplumu hayatının çeşitli alanlarında önemli dönüşümler geçiriyor. Devam eden siyasi ve ekonomik dönüşümlerin yanı sıra, Kazakistan toplumu kültürel alanda somut niteliksel değişiklikler yaşamaktadır. Herhangi bir ülkede, güçlü duygular uyandıran ve bir ülkenin veya ulusun kimliğinin sembolleri olan tarih, dil, kültür ve din gibi siyasi yapı unsurları vardır, eğer bu unsurlar dışarıdan müdahaleye maruz kalırsa, nüfusun önemli bir kısmının değer yönelimleri değişecektir. Şu anda, Kazakistan'da bir yandan Sovyet supra-etnik kimliğinden ulusal kimliğe, diğer yandan yabancı devletlerin (Rusya, ABD, Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti ve Güney Kore) etkisinin hem iç hem de dış faktörlerinin neden olduğu yeni bir melez kimlik modeline dönüşüm sürecini gözlemlemekteyiz. Kazakistan nüfusunun kimliğinin tutumlarının yapısındaki değişikliklerin nedeni, büyük ölçüde bu bölgedeki kültürel küreselleşme süreçlerinin etkisidir, bunun sonucunda yeni kimlik modelleri ve yeni sosyal ilişki biçimleri ortaya çıkmaktadır.

Sovyet sonrası Kazakistan'da etnik siyasetin yönetiminde halk asamblesi'nin rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Dünyadaki mevcut siyasi durum gereği, çeşitli bölgelerin uluslararası ve farklı etnik gruplar arası ilişkileri de oldukça karmaşıktır. Etnik çeşitliliği fazla olan ülkelerin çoğu, farklı etnik gruplar arasındaki ilişkilerde hoşgörülü ve barışçıl yaşamakta zorlanmaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde etnik çatışmaların meydana gelme sebepleri arasında siyasi liderlerin ve devlet kurumlarının faaliyetlerindeki etnik gruplar arasında hoşgörü anlayışının sürdürülemediği bilinmektedir. Dolayısıyla sosyal ve siyasal kurumların, Kazakistan Halk Asamblesi gibi, etnik gruplar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve geliştirilmesi alanında gösterdiği faaliyetler doğrultusunda bilimsel araştırmaların nesneleri haline gelmektedir. 1995 yılında kurulan Kazakistan Halk Asamblesi, Bağımsız Kazakistan'ın etnik siyasetinin oluşum sürecinde önemli rol oynamıştır. Bu çalışmada, Kazakistan'ın çok etnikli yapısının oluşum süreçleri, 1991 yılından itibaren etnik gruplar arası ilişkilerine yönelik uygulanan etnik siyasetinin, etnik gruplar arası hoşgörü ve toplumsal uyum modeli bağlamında Kazakistan Halk Asamblesi'nin rolü, Asamble'nin temelini oluşturan etnokültürel derneklerin ve Kazakistan Halk Asamblesi tarafından Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu'nun Meclis'ine seçilen milletvekillerinin çok etnikli Kazakistan toplumunun sosyal ve siyasal yaşamına katkıları incelenmektedir.

Sovyet sonrası Orta Asya'da kadın: İmaj ve gerçeklik

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2012 Diğer
Bu çalışmanın amacı, SSCB'nin dağılmasından sonraki dönemde Orta Asya'da kadının toplumsal ve sosyo - ekonomik konumunu ve bunun sinemaya yansıtılma biçimlerini açıklamaktır. Konu, Orta Asya kadınlarına dair genel bir tarihsel çerçeve çizmek, kadının geleneksel aile yapısı karşısında koruduğu konumu ve sosyo ? ekonomik statüsünden yola çıkılarak, Orta Asya Cumhuriyetlerinde çekilmiş olan filmlerde yansıttığı imajı ve gerçekliliği tespit etmek amacıyla ele alınmıştır. Çalışmada, Orta Asya ülkeleri kadınlarının XIX. yüzyılın sonunda, Sovyet dönemi ve Post Sovyet dönemlerinde toplumsal ve sosyo ? ekonomik konumu gelişmeleriyle açıklanmıştır. Çalışmada ayrıca, Orta Asya sinemasında kadın konumunun nasıl yansıdığını anlamak amacıyla, kadın temalarını ele alan filmlerden örnekler de verilmiştir.Bu çalışma yapılmadan önce, tarafımızdan Orta Asya kadınlarının yaşamlarına dair kitaplar, makaleler taranmış ve okunmuştur. Çalışmaya konu olan dönemi ele alan Orta Asya filmleri izlenmiştir. Kaynaklar okunup, filmler izlenip konuya hakim olduktan sonra da yazım aşamasına geçilmiştir. Yazım aşamasında da Orta Asya kadınının toplumsal ve sosyo ? ekonomik konumunu belirleyen etkenler analiz edilmeye ve yorumlanmaya çalışılmıştır.Sonuç olarak, Orta Asya'da bağımsız devletlerin oluşum süreci sırasında meydana gelen değişikliklerin kadınların statüsünü doğrudan olumsuz yönde etkilediği, tarafımızdan gözlemlenmiştir. Son yıllarda toplumsal alanda kaydedilen bazı ilerlemeler ve kadınlar lehine yapılan bazı girişimler sonucu, Orta Asya kadınının durumu az çok iyileşmiştir.

Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan`da eğitim hareketleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2014 Din Eğitimi Bilim Dalı
Bu tez, Sovyetler Birliği döneminde (1920-1991) Azerbaycan`da mevcut olan eğitim sistemini, eğitim haraketlerini, özellikle bu dönem için karakteristik olan ateizm halk eğitimini, bu eğitimin nüfus açısından, mevcut dîni durum açısından ve din eğitimi açısından etkilerini inceleyen bir çalışmadır. Çalışmamız giriş, iki bölüm ve sonuçdanoluşmaktadır. Giriş bölümünde, çalışmanın amacı ve öneminden bahs edilmiştir. Birinci bölümde, genel olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ele alınmıştır. Çalışmamızın esas bölümü olan ikinci bölümde, SSCB`nin ve Azerbaycan SSC`nin eğitim sistemleri, ateizm eğitimi, din eğitimi ve bunların karşılıklı etkileşiminden bahs edilmiştir. Sonuç kısmında ise çalışmamız sırasında ortaya çıkan fikirler, neticeler dile getirilmiştir. Araştırma neticesinde, SSCB döneminde Azerbaycan`da esasen ateizm eğitiminin hakim rol oynadığı, bu eğitimin mevcut dönemde nüfusun dîni durumunu ve dinî eğitimi önemli şekilde etkilediğini, ama Azerbaycan halkının, kendi dînine, mâneviyatına, kültürüne olan inançı ve bağlılığı sonucu, SSCB devletinin ateist rejimine karşı tarihi yüzyıllara dayanan değerlerini, örf ve geleneklerini koruyub saklaya bildiğini ortaya çıkardık. Anahtar Kelimeler: SSCB, Azerbaycan SSC, Ateizm eğitimi, Din eğitimi, İlmî Ateizm

Sovyetler Birliği döneminden günümüze Kazakistan eğitim sistemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Eğitim Programları ve Öğretim Bilim Dalı
1917 yılında Sovyetler birliğinin kuruluşundan bu yana Kazakistan tarihi, politik ve yaşadığı ekonomik süreçler ile birlikte eğitim sisteminde de birçok değişiklikler yer almıştır. Bu bağlamda Sovyetler döneminden bugünde Kazakistan eğitim sisteminde olan değişiklikleri etkileyen tarihi olaylar, sürdürülmüş olan politikalar, eğitim programları ve yöntemleri, eğitim içeriği farklı istatistikler üzerinden incelenmiştir. Sovyetler birliğinin kuruluşu ile verilmiş olan 'Cahilliği ortadan kaldırma kararı ile başlayan bu süreç ülkedeki VII-VIII.asırdan beri devam etmekte olan mektep-medreseleri yok etmekle devam etmiştir. Okulların yeniden yapılandırması, zorunlu ilkokul eğitiminin gerçekleşmesi, zorunlu ortaokul eğitimi ve iş eğitim sistemi bu araştırmada incelenmektedir. Eğitim tarihi açısından ülkenin yaşadığı iktisadi, siyasi, kültürel değişimler ile alfabe değişimi, II.Dünya Savaşı gibi zorluklar dahil olmak üzere, farklı gelişim aşamaları incelenmiştir. Ayrıca, bu araştırmada bağımsızlık yıllarındaki ve günümüzdeki Kazakistan Cumhuriyeti'nin eğitim sistemi (anaokul, ilkokul, ortaokul, yüksekokul), izlenen eğitim politikası, kullanılan eğitim programları ve yöntemleri üzerinde durulmuştur. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden tarihsel araştırma deseni ve veri toplamada doküman incelemesi yaklaşımı kullanılmıştır.

Sovyetler Birliği'nin sürgün politikası ve Ahıska Türkleri sürgünü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, egemenliği altında bulunan çokuluslu coğrafyayı büyük bir siyasal ve etnik istikrarsızlığa sürüklemiştir. Bilindiği gibi icraatlarından dolayı kimi literatürde Deli olarak anılan Çar Petro'dan beri, Ruslar için sıcak denizlere inmek stratejik hedef olmuştu. Çarlık dönemindeki bu siyaset SSCB yönetiminde de genel olarak sürmüştü. Bunun için ilk hedef stratejik öneme sahip bölgelerin ele geçirilerek kendi sistemini tatbik etmek ve sınırları içerisinde yaşayan milletlerin kontrol altında tutulması olmuştu. Bu bakımdan Rus idaresi sıcak denizlere giden bölgeler üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmıştı. Rus yönetimi milletlerin üzerinde kontrolünü sağlamak için uyguladığı yöntemlerden birisi de sürgün politikaları olmuştu. Bunlardan ilki; Türklerin ve diğer Müslüman toplumların sürülmesi, diğeri ise Slav halkların sürülen toplulukların yerlerine iskân edilmesi şeklinde gerçekleşmişti. Bu siyaset daha 1552 yılında Kazan'ı istila eden Çar Korkunç İvan'ın döneminde başlamış olup Sovyetler döneminde de devam etmişti. Bu tarihsel seyir içinde Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsız olan cumhuriyetlerde Rus göçmenlerin nüfusu önemli yer tutmaktadır. Bilindiği gibi Stalin'in iş başına geçmesiyle önde gelen Türk aydınları sudan sebeplerle tutuklanarak Sibirya'ya sürgüne gönderilmiş veya kurşuna dizilerek öldürülmüşlerdi.SSCB döneminde ilk toplu sürgün 1935 yılında Kore halkına, daha sonra II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla da potansiyel tehdit olarak görülen diğer halklara yapılmıştı. Bunlar arasında Kırım Türkleri, Çeçenler, İnguşlar, Karaçay-Malkar Türkleri, Kalmuk Türkleri ve Ahıska Türkleri başta olmak üzere birçok Türk soylu ve Kafkasyalı millet vardı. Sürgün edilen bu halklar Orta Asya ve Sibirya'ya kadar gönderilmişlerdi. Stalin'in sürgün kampları olan Kulak, GULAG (Glavnoye Upravleniye Lagerey/Çalıştırma Kampları Genel Müdürlüğü), Ukaz ve Represiya da sürülenlerin işkencelere maruz kaldıkları yerler olmuştu. Sovyetler Birliği'nin sürgün politikasına dâhil edilen Ahıska Türkleri,1944 yılında asıl vatanları olan bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti toprakları içinde kalan ve Türkiye ile sınır komşusu olan, Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgön ve Bogdanovka ilçe ve köylerinden Orta Asya ülkelerine sürülmüşlerdir. Günümüzde ise Ahıska Türkleri, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkiye, Rusya Federasyonu, ABD ve Gürcistan'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. Bu tezde, SSCB halklarına uygulanan sürgün politikasında önem arz eden hususlar belli bir süreç içerisinde ele alınmıştır. Ahıska meselesinin başlangıcını teşkil eden 1828-1829 Osmanlı Rus Savaşı Çarlık Rusya, 1944 sürgünü ve 1989 Fergana olayları ise SSCB siyaseti çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ayrıca Ahıska Türklerinin Türkiye'ye kabulü ve ABD'nin 2005 yılından itibaren yürürlüğe koyduğu Krasnodar'da yaşayan Ahıska Türklerinin ABD'ye göç etmesiyle ilgili proje de incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sovyet So

Sovyetler dönemi Karabağ meselesi (1920-1991)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Çalışmada, 1920-1991 yılları arası Karabağ ve çevresinde gerçekleşen siyasi olaylar ele alınmıştır. XI. Kızıl Ordunun 1920 yılında Güney Kafkasya'yı işgalinden sonra Dağlık Karabağ'da yaşanan çatışmalar ve bölge ile ilgili Ermeni iddialarına yer verilmiştir. Azerbaycan Türkleri'nin eski yaşam bölgelerinden olan Zengezur'un Ermenistan'a birleştirilmesi ve 1923 yılında Dağlık Karabağ'a özerklik verilmesi ile günümüzde de yaşanan sorunların temeli atılmıştır. Nahcivan ve Karabağ ile ilgili Ermeni iddiaları, Sovyetlerin son dönemlerine kadar sürmüştür. Tez çalışmasında, Sovyet yönetiminde bulunan Ermeni asıllı yöneticilerin ve Ermeni diasporasının bu konuda Ermenistan ve Karabağ Ermenilerine yardımları da araştırılmıştır. Sovyet lider Josef Stalin döneminde Ermenistan'dan Müslümanların zorunlu göçü de ele alınmıştır. 1960'lı yıllardan sonra Ermeniler Karabağ'da hızlı bir şekilde örgütlenerek terör faaliyetlerini gerçekleştiren birçok örgüt kurmuştur. Ermenistan Sovyet hükumetinin desteği ile bölgeye gelen Ermeni asıllı yöneticiler, Karabağ Ermenileri arasında milliyetçi propagandalar yapmışlardır. Bölgedeki bütün Ermeni faaliyetlerine Sovyet yönetimin ile birlikte Azerbaycan yönetimi de sessiz kalmıştır. Ayrıca Azerbaycan yönetiminde bulunan şahıslar, Ermeni faaliyetlerini durdurmak yerine, Karabağ'ı ekonomik yönden kalkındırmak için kararlar almışlardır. 1970'li yıllarda Ermeni milliyetçileri, kurdukları örgütler ile bölgeye silah ve mühimmat toplamakla birlikte bölge Ermenileri arasında milliyetçi propagandalar da yapmışlardır. 1985 yılından itibaren Ermeniler bölgede açık faaliyete geçmişlerdir. Ermenilerin son dönemlerde bölgede yaptıkları bütün siyasi ve askeri faaliyetlere çalışmada yer verilmeye çalışılmıştır. Azerbaycan ve Ermenistan'ın 1991 yılında bağımsızlık kazanmasından sonra Dağlık Karabağ sorunu iki devlet arasında farklı bir boyut kazanmıştır. Karabağ Savaşı'nın temelini atan olaylara da çalışmada yer verilmiştir. Döneme ilişkin konuların araştırılıp incelenmesi noktasında; Sovyetler döneminin ilk yıllarından Sovyetler Birliği'nin yıkılışına kadar olaylar araştırılırken Azerbaycan, Rus ve Türk arşiv belgeleri, dönemin gazeteleri, hatıratlar ile dönemi anlatan araştırma inceleme eserleri ve konuyla ilgili makalelerden yararlanarak çalışma tamamlanmaya çalışılmıştır.

Sovyetlerin Afganistan'ı işgal etmesi ve Afgan halkının direnişi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 İslam Tarihi Bilim Dalı
Sovyetler Birliği'nin Kızıl Ordusu 27 Aralık 1979 tarihinde Afganistan'ı işgal etmiştir. Bu tez çalışmasında Sovyet birliklerinin Afganistan'ı işgali sürecinden çekilmesine kadar on yıl sürecek olan bir dönem incelenmiştir. Giriş ve üç bölümden oluşan bu çalışmada Afganistan'ın siyasi coğrafyası ve etnik yapısıyla birlikte eski dönemlerden bağımsız devletinin kuruluşuna (1747) kadar tarihi süreci kısaca giriş kısmında bahsedilmiştir. Çalışmanın birinci bölümü, Afganistan bağımsız devletinin kuruluşundan Rusya ve Britanya'nın bu ülke üzerindeki rekabetlerinin yanı sıra Sovyet birliklerinin Afganistan'ı işgal etmesine kadar iktidar mücadeleleri ve Sovyet nüfuzunu kapsamaktadır. İkinci bölümünde, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali, dünya devletlerinin tepkileri ve Sovyet birliklerine karşı halkın direnişi farklı boyutlarıyla incelenmiştir. Ayrıca savaş döneminde Sovyet Kızıl Ordu'suna karşı mücadele eden direnişçi partilerin kuruluşları ve mücadelelerine de bu bölümde yer verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise, Sovyetler Birliği'nin işgal dönemindeki Afganistan'a yönelik politikasının değişmesi ve Kızıl Ordu'nun Afganistan'dan çekiliş süreci ele alınmıştır. Bu bölümün son kısmında savaşın kayıpları ve etkileri, işgalin sebepleri, Sovyetlerin Afganistan'daki Ruslaştırma politikası ve Sovyet yetkililerin işgale yönelik hatalarını dile getirmeleri konuları üzerinde de durulmuştur.

Sömürge sonrası dünyada modern Irak'ın kuruluşu: siyasal yapı ve sorunlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu çalışma modern Irak'ın bir devlet olarak kurulma sürecine odaklanmıştır. Modernlik Batı'da ortaya çıkan bir toplumsal evre olarak kabul edilmesine rağmen, tüm dünyada etkili olan bir toplumsal deneyim ve süreç olarak kabul edilmektedir. Batı-dışı toplumların modernleşme süreçleri ve deneyimleri günümüzde hala tartışılan sorunlardan birisidir. Modernleşmenin izlediği güzergah ve yarattığı toplumsal sorunlar, farklı disiplinlerde olduğu kadar Sosyolojide de karşılığını bulmaktadır. İşte bu çalışmada Batı-dışı modernleşme deneyimlerinden birisi olan Irak'ın modern bir devlet olarak ortaya çıkış süreci, sömürgecilik ve sonrasındaki toplumlararası ilişkiler bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Irak'ın modern bir ulus devlet olma süreci, II. Dünya Savaşı sonrası dünyada Batı'nın kendi iç rekabeti ve Ortadoğu bölgesinin paylaşılması ekseninde açıklanmaya çalışılmıştır. Modern Irak'ın kuruluşunda etkili olan süreçlerin başında bölgenin zengin enerji kaynaklarına sahip olması gelmektedir. Bu bölgede bir ulus-devletin kurulması içinde dayanılan temel ideoloji ise milliyetçilik olmuştur. Ancak tüm bunlara rağmen modernleşme deneyimi kurulan bu ülkede istenilen sonuca ulaşamamış ve tüm modern Irak tarihi siyasi kriz ve yıkım süreci olarak biçimlenmiştir. Günümüzde de Batı'nın çıkarları doğrultusunda istikrarsız bir bölge olmaya devam etmektedir.

Sömürgeciliğin mağrip sinemasının kimliğini şekillendirmedeki rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Mağrip sineması her zaman dünya sinema tarihine damgasını vurmuştur. Sömürgecilikten kurtulma sürecinde ve 1960'larda başlayan sinema karşıtı olan akımlarda, Fransız sömürgeciliğinin kalbinden ortaya çıkmıştır. Bu çalışma, sömürge dönemi miraslarının yeniden üretimini dikkatlice incelemkte ve Mağrip film yapımcılarının filmlerinde geçerli olan yollardan direniş tarzlarını bir araya getirmiştir. Mağrip Sineması, diğer Afrika sinemaları gibi temelde topluluğa dayanmaktadır. Sömürge geçmişi, göç olgusu, azgelişmişlik, bağımsızlık mücadeleleri, diktatörler ve sosyal baskı gibi sosyal yaşamı etkileyen faktörler Mağrip sinemasının yolunu değiştirmişir. Bu çalışma, özellikle Fransa olmak üzere Batı ülkelerinin sömürge politikalarına karşı çeşitli muhalefetlere sahip Mağrip sinemasının önemli yönetmenlerinin filmlerini kronolojik olarak tartışmaktadır. Bu tezde, sömürge ve sömürge sonrası dönem arasında önemli bir kültürel, siyasi ve tarihi ilişki olduğu ve Mağrip sinemasının ortaya çıkışında sömürgeciliğin oynadığı rolün var olduğu sonucuna varılmaktadır.

Söylem analizi çerçevesinde Rus gazetelere Komsomolskaya Pravda ve İzvestiya'nın 2008 yılındaki Rus – Gürcü savaşına yaklaşımı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Genel Gazetecilik Bilim Dalı
Günümüzde, XX Yüzyıla göre, savaş pek çok rastlanan olay değildir. Geçen asırda insanlık iki Dünya savaşı ve sonrası Soğuk savaşı yaşamıştı. Fakat bugün de kısa süreli, küçük çaplı çatışmalar çıkıyor. Savaş haberlerin ana kaynağı basın olduğu söyleyebiliriz. Bildiğimiz gibi, basın, yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet olarak benimsenmektedir. Basın, kamuoyu oluşturan araçlarından biridir. Medya sahipleri kontrol eden kitle iletişim araçlarının çoğunluğun yönelimi belirtmektedir. Bu çalışmadaSavaş haberleri propaganda içerikli, gazetelerde şiddet ve elit odaklı bir dil kullanılıyor, sunulan haberler mesleki ve etik normlarına uygun değil, gerçeklerin gizlenmesi karşımıza çıkıyor varsayımını sınamak amacıyla Rusya'da en çok tanınan ve büyük tirajlı olan Komsomolskaya Pravda ve İzvestiya gazetelerin 2008 yılındaki Rus – Gürcü Ağustos Savaşı haberleri incelenmiştir. Araştırmada yöntem olarak Teun Van Dijk'in söylem analizi kullanılmıştır.

Spanish as a foreign language and digital storytelling: An intercultural approach

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 İletişim Bilimleri Bilim Dalı
Yabancı dil öğrenmek, kültürlerarası etkileşime açılan yeni bir pencere demektir. Dijital Hikaye Anlatıcılığı yoluyla bu çalışmanın amacı, Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim-Tercümanlık Bölümü (Ankara, Türkiye) öğrencilerinden oluşan bir yabancı dil sınıfına İspanyolca'daki kültürel kimlikleri anlamaktı. Bu çalışma kapsamında, Different Wor(l)ds (Farklı Dünyalar, Farklı Kelimeler) dijital hikâye anlatımı atölyesi yürütüldü ve atölye aşamaları kültürlerarası etkileşimler bağlamında incelendi. Deneyimlerin güçlü ve zayıf yönleriyle birlikte o gün beş dijital hikâye atölye katılımcıları tarafından üretildi. Katılımcıların etkileşimleri, farklı kültürlerle karşılaşmalarına dair dijital hikâyeleri ve katılımcılarla derinlemesine görüşmelerden elde edilen veriler analiz edildi. Kültürlerarası yetenekleri yüksek olan öğrenciler atölyede ve dijital hikayelerinde İspanyolca'yı daha iyi anlamış ve kullanmışlardır. Bu çalışma ile İspanyol öğreniminde, dijital hikâye anlatımı atölyelerinin kültürel karşılaşmalara dair deneyimlerin paylaşılmasına olanak sağladığı ve dil öğrenen öğrencilerin sınıf dışı bir çalışmada atölye içi etkileşimlerinde İspanyolcayı rahatlıkla kullanabildikleri görülmüştür. Ancak, dijital hikâyelerini çoğunluk kendilerini rahat hissettikleri dilde üretmişlerdir.

Span-skewed effect on the response of I-girder prestressed concrete bridges

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Verev köprüler dünyada ve Türkiye'de yaygın olarak inşa edilmektedirler. Bu tez, I kesitli öngermeli beton kiriş tabliyeye sahip köprülerin davranışına açıklık verevliğinin etkisi ile ilgilidir. Bu amaçla hazırlanan tez aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır. İlk olarak köprüler hakkında genel bilgilerden, konunun öneminden ve bu konuda daha önce yapılmış çalışmalardan bahsedilmekte ve formülasyon verilmektedir. Daha sonra sonlu elemanlar yöntemi ile her tür köprünün analiz ve tasarımını yapan ve dünyada yaygın olarak kullanılan Midas Civil bilgisayar programı kullanılarak, bir açıklıklı öngermeli beton kirişli bir köprünün 0; 21; 37.6, 57; 66.6 gibi beş farklı verevlik açısı dikkate alınarak analizleri gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda beş farklı verevlik açısı için köprünün tabliye kirişlerindeki yerdeğiştirme ile burulma momenti, eğilme momenti, kesme kuvveti ve normal kuvvet gibi iç kuvvetler ve tendonlardaki eksenel kuvvetler elde edilmiştir. Analizlerden elde edilen tepki değerleri birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Sonrada çalışmadan elde edilen sonuçlar ve öneriler sunulmuştur. Referanslar ise son bölümde verilmiştir. Anahtar Kelimeler:Verev köprü, Verevlik açısı, I kesitli kiriş, Öngermeli beton, Sonlu eleman yöntemi, Yerdeğiştirme, İç kuvvetler.

Spatial-temporal agricultural information system to optimize pesticide usage by creating a buffer-zone

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Tarımsal ürünlerin verimlerinin tahmini her çiftçi için zor ve olması gereken bir görevdir. Ekonomi dünyasında tarım sektörünün rolü büyüktür. Dünyadaki pek çok ülkenin nüfuslarının büyük olasılıkla yüzde yetmişinden fazlası geçinmek ve gelir kazanmak için tarımla ve tarımsal ürünlerle uğraşır. Günümüzde çiftçiler sadece tarımsal ürün değil, aynı zamanda büyük miktarlarda veri üretmektedir. Bu veriler toplanabilir, saklanabilir ve faydalı bilgilere ulaşmak için analiz edilebilir. Çiftçiler tarımsal ürünlerdeki verimliliği arttırmak için gereğinden fazla ilaçlama yapma eğilimindedirler. Sıvı ilaçlama uygulandığı zaman bu püskürtme sapma sorununa yol açmaktadır ve dolayısıyla komşu ürünlere ve hedef dışındaki alanlarda zarara neden olmaktadır. İlaç püskürtme sapma problemindeki toprak aşınmasını azaltmak için pek çok araştırma yapılmıştır. Püskürtme sapma ile ilgili araştırmalar rüzgar, ürün yüksekliği, sürüş hızı gibi etmenler için yapılmıştır fakat yeterli değildir. Bundan dolayı bizim çalışmamız ilaçlama uygulama esnasında her tarafa yayılan püskürtme sapma ölçümüne karşı koruma alanı oluşturmaya odaklanır. Bu araştırmada tarımsal püskürtme alanını belirlemek için Coğrafi Bilişim Sistemleri modeli kullanılmıştır. Daha önce belirtilen etmenler kullanılarak bulunan püskürtme sapma mesafesi koruma alanı oluşturulması için tarımsal bölgenin coğrafi noktalarına eklenmiştir. Sonuç olarak bu ilaç kullanımı ve daha iyi yönetimin en iyilenmesi için önemlidir.

Spectral co-existence in cognitive radio networks using dirty paper coding

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Bu tezde, spektral verimliliği artırmak için yavaş Rayleigh sönümlemeli 2x2 bilişsel radyo kanalında spektrumun birincil ve ikincil vericiler arasında, asimetrik verici işbirliği ve bilişsel kirli kâğıt kodlama ile eşzamanlı olarak nasıl paylaşılabileceği araştırılmıştır. Birincil kanalın tek girişli tek çıkışlı, ikincil kanalın ise çok girişli tek çıkışlı olduğu bir durumda üzerine bindirme yaklaşımı ile spektral birliktelik (spektrum overlay) genelleştirilmiş bilişsel radyo kanalı üzerinde ele alınmıştır. Yani, aktif spektral bölgelerin kullanımına ek olarak, bulunduğunda birincil aktivitenin olmadığı frekans boşlukları da kullanılmaktadır. Bunun için, uzaysal modülasyona dayalı bir kirli kâğıt kodlama yöntemi önerilmiş ve spektral birliktelik şartları içinde kalarak Uzay-Zaman Blok kodlar ile kullanımı yazılım benzetimi ile incelenmiştir.

Spectral co-existence in cooperative wireless networks

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Bu tezde, düz Rayleigh sönümlemeli radyo kanalında analog ağ kodlamanın, birincil ve ikincil kullanıcıların aynı spectrum bölgesine işbirlikli röle aracılığı ile eşzamanlı erişiminde kullanımı araştırılmıştır. Birincil ve ikincil sistemlerin tek giriş tek çıkışlı (SISO) olduğu farzedilerek, üzerine bindirmeli spektral birliktelik ile 2x2 SISO-SISO işbirlikli radio ağı ele alınmıştır. Birlikteliğin, ikincil sinyalin analog ağ kodlanmış birincil sinyal üzerine iki farklı senaryo altında bindirilmesi şeklinde sağlandığı farzedilmiştir. Bu bağlamda, gerek birincil iletimin sağlanması ve/veya mevcut sinyal kalitesinin iyileşmesi şeklinde her iki kullanıcı da avantaj elde etmektedir. Birincil sinyal kalitesinin en azından mevcut durumunun korunması veya her iki kullanıcı için de iyileştirilmesi için gerekli koşullar servis dışı kalma olasılığı yönünden incelenmiştir. Ayrıca, bilişsel spectrum algılama farzedilerek ikincil kullanıcının servis dışı kalma olasılığı, iletimin sadece birlikte spectrum kullanımı şeklinde değil, belli bir olasılıkla boş spectral boşlukların doldurularak doğrudan yapılabildiği bir senaryoya genelleştirilmesi ile de elde edilmiştir.

Speed of adjustment towards target capital structure in mergers and acquisitions

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Bu tezin amacı hedeflenen sermaye yapısına uyum hızını (SOA) farklı birleşme ve satın almalar (M&A) için araştırmaktır. Yöneticiler tarafından gerçekleştirilmesi gerekli önemli faaliyetlerin başında hedef sermaye yapısını belirlemek, belirlenen hedef sermaye yapısını yani kaldıraç düzeyinin devamlılığını sağlamak ve kaldıraç düzeyinden sapmalar olması durumunda bu sapmaların düzeltilmesini sağlamak gelmektedir. M&A öncesi ve sonrası sermaye yapısı değişimlerine göre satın almaların amaçları finansal ve finansal olmayan amaçlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Finansal motivasyon ile gerçekleştirilen birleşme ve satın almalarda, M&A sonrası dönemde yeni bir sermaye yapısı hedefi benimsenmektedir. Finansal olmayan motivasyon ile gerçekleştirilen birleşme ve satın almalarda ise M&A öncesi sermaye yapısından sapma yaşansa bile M&A sonrasında başlangıçtaki sermaye yapısına geri dönülmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada birleşme ve satın alma sonrası hedef sermaye yapısına uyum hızı incelenmiştir. Çalışmada hedef sermaye yapısına uyum hızı birleşme ve satın almalar şu kriterlere göre farklı gruplara ayrılarak karşılaştırmalı olarak incelenmiştir; i) yıl bazında; ii) sınır ötesi ve sınır ötesi olmayan birleşme ve satın almalar; iii) sektörler arası veya aynı sektör içinde gerçekleşen birleşme ve satın almalar; ve iv) Avrupa, ABD ve dünyanın geri kalanı dahil diğer bölgeler (REST) olmak üzere farklı bölgelerde gerçekleşen birleşme ve satın almalar. Çalışmanın örneklemini 2000-2013 yılları için halka açık finansal olmayan 6520 adet birleşme ve satın alma oluşturmaktadır. Satın alan şirketlerin satın alma öncesi ve sonrası için üç yıllık finansal verilerinden oluşan toplam 45640 gözlem analizde kullanılmıştır. SOA hem defter kaldıracı (BLEV) hem piyasa kaldıracı (MLEV) kullanılarak tüm farklı M&A grupları için ayrı ayrı araştırılmıştır. Literatürden geliştirilen 11 farklı hipotez ampirik olarak test edilmiş ve SOA'yı tahmin etmek için ayarlanmış regresyon modelleme tekniklerinden yararlanılmıştır. Bulgular SOA'nın kriz yıllarında BLEV için kriz dışı yıllara göre daha düşük olduğunu, MLEV için kriz yıllarında kriz dışı yıllara göre çok az bir farkla daha düşük olduğunu göstermektedir. Analiz, her iki kaldıraç için (BLEV ve MLEV) sınır ötesi SOA'nın daha yüksek olduğunu göstermiştir. Hem BLEV hem MLEV için SOA'nın, aynı sektör ve sektörler arası M&A için yaklaşık olarak aynı olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuçlar, ABD'deki birleşme ve satın almalarda gerçekleşen SOA'nın hem BLEV hem de MLEV bazında Avrupa ve REST bölgeslerine göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Her M&A için BLEV ve MLEV için hesaplanan SOA'nın sektör içi ve sınır ötesi olmayan durumlar dışında kalan diğer gruplandırmalar bazında farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Tüm yıllar için BLEV'in hedef sermaye yapısına ortalama uyum hızı 2,95 yıl, MLEV için ise 3,58 yıldır. Tez, çalışmanın kısıtlarını vurgulayarak ve gelecekteki çalışmalara önerilerde bulunarak sona ermektedir.