Thesis Search




SEARCH RESULTS

Kosova Sineması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Sinema Bilim Dalı
Yugoslavya'da, Arnavutların çoğunlukla yaşadığı eyalet olarak Kosova, bu federasyonun diğer cumhuriyetlerle aynı haklara sahip değildi. 1968 yılı Kosova için çok önemli bir yıl olup bu dönemde Kosova'da ve Yugoslavya'nın tüm bölgelerinde daha müreffeh ve özgür bir yaşam için protesto gösterileri düzenlendi. Yugoslavya, Kosovalı Arnavutlara olan yaklaşımında bir şeyleri değiştirmek zorunda olduğumu fark etmişti. 1969 yılında, KosovaFilm kuruldu, kardeşlik- birlik ideolojisinin güçlendirilmesinde katkıda bulunduğunu, partizan filmlerini finanse ederek zamanın politikasının ülkenin hizmetine sunmuştur. 1981 yılı Kosova ve sineması için büyük bir tarihi dönüşüm olmuştur. Bir yandan Kosova haklının hakları ve bağımsızlığı için protesto gösterileri yapılırken, diğer yandan ise ulusal bilinci artırmak için sinema filmler çekmiştir ve bu durum 1990'lara kadar devam etmiştir.1990-2000 yıllar arasındaki dönem Kosova için kara dönem olarak biliniyor. Bu dönemi anlatan bir çok olay vardır, Sinema faaliyetlerini durdurdu, UÇK (Kosova Kurtuluş Ordusu) kuruldu, Kosova savaş dönemine girildi, NATO müdahale etti ve 2008 tarihinde ise Kosova bağımsızlığını ilan etti. Film çözümleme yöntemi olarak tarihsel eleştiri tercih edilen tezde Kosova Sineması'nda filmler kategorilendirilirken Frantz Fanon'un Yeryüzü'nün Lanetlileri kitabından hareketle çözümleme yapılmış olup sömürgesizleştirmeye giden üç üç aşama , asimilasyon, kaynağa dönüş ve mücadele, merkeze alınıp filmsel bir retrospektif oluşturulmuştur.

Kosova sorunu örneğinde Sırp ve Arnavut milliyetçilikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Arnavut ve Sırp milliyetçiliklerinin anlaşılması, Kosova sorunu bağlamında sebep oldukları gelişmelerin dikkatli bir şekilde incelenmesini gerektirir. Arnavut ve Sırp milliyetçilikleri belli şartlar altında doğmuş, içsel ve dışsal faktörlerin etkisi altında gelişerek ve çatışarak Kosova sorununda etkilerini göstermiştir. Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasından sonra Kosova, sürekli olarak ya Sırbistan'ın direk hâkimiyetinin altında ya da Sırbistan'ın egemen olduğu devlet yapılarının hâkimiyeti altında kalarak milliyetçiliğin etkisi ile kendi içinde yapılanmıştır. İşte bu tezde Arnavut ve Sırp milliyetçilik hareketlerinin kavramsal ve tarihi bir analizi yapılmış ve buna bağlı olarak Kosova sorununun gelişim süreci ve Kosova Savaşı üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Bu etnik gruplar kendi ulus devletlerini kurma yolunda ilerlerken Kosova, bu iki milliyetçilik için de odak noktası olarak görülmüştür. Kosova sorununun gelişme sürecine, Arnavut ve Sırp milliyetçiliklerinin dışında hangi dış ve iç unsurların etki ettiği; Kosova Savaşının başlamasında, sona ermesinde ve Kosova'nın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinde uluslararası toplumun rolü incelenmiştir. Bağımsızlık ilanıyla Arnavutlar ile Sırplar arasındaki çekişmelerin sonunun gelmediği, aksine bu durumun yeni çekişmeli bir dönemin başlangıcı olduğunu anlatılmıştır.

Kosova Vilayeti'nde milliyetçilik hareketleri (1902-1912)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Bu tezde 1902-1912 yılları arasında Kosova Vilayeti'nde ortaya çıkan tüm milliyetçilik hareketleri ele alınacaktır. Balkan milliyetçilikleri bağlamında ele alınan bu hareketler, Balkan milliyetçilerin bir çok planında odak konusu olan Kosova Vilayeti sınırları ile sınırlandırılmıştır. Herkesin Kosova üzerine tarihsel ve manevi haklarına sahip olduğunu iddia ettiği bir dönemde bu bölge, bir çok milliyetçi hareketin çıkarlarının çatıştığı bir bölge haline gelmiştir. Bu tez çalışması yaşanan çatışmaları incelemiştir. Özellikle de, Kosova'da çoğunluk olan ve dolayısıyla kilit aktör durumuna gelen Arnavutlar arasındaki ideolojik ayrışmalara odaklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kosova, Balkan, Arnavut, Milliyetçilik, Ayaklanma.

Kosova'da din değiştirmenin psiko-sosyolojik etkenleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Din Psikolojisi Bilim Dalı
Kosova'da din değiştirme problemi geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam etmektedir.Sadece yöntem değişmiştir. Önceleri kişilerin dini, baskıyla değiştirilirken günümüzde demokratik özgürlükler adı altında insanlara din değiştirmeleri konusunda psikolojik ve sosyolojik baskılar yapılmaktatır.Bugün bütün dünyada olduğu gibi Kosova'da da din değiştirmeye yönelik propagandalar tüm hızıyla devam etmektedir. Kosova'da din değiştirme olayları farklı sebeplerle gerçekleşmektedir. Kosava'nın sosyalist ve kominist geçmişinden ve tarihin önyargılarından beslenen olumsuz görüşlerle birlikte bütün dünyayı saran İslamofobia Kosova'da din değiştirmenin ivmesini artırmıştır. İslam karşıtı olan yabancı dini gruplar ve muhalif sivil toplum örgütleri etkili bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedirler.Kosova'da meydana gelen son savaştan sonra NATO, UNMİK, UNHCR, WHO gibi askeri kurumlar ve yardım kuruluşları ile beraber birçok misyoner grup da Kosava'ya akın etmiştir. Şavaşın kaçınılmaz bir sonucu olarak birçok insanın yaşamını kaybetmesi, bazı şehir ve kasabaların yıkılarak adeta harabeye dönmesi, insanların evlerinden ve yurtlarından olması, yaşanan travmalar, misyoner grupların faaliyetlerinde ve istedikleri sonuçları elde etmelerinde etkili olmuştur. Böylece insanları daha kolay kandırabilmişlerdir. Yaşanan tüm bu olumsuzlukların yanında insanların dini cehaleti ve İslam hakkındaki bilgisizlikleri, İslam'a karşı bir önyargı oluşmasına neden olmuştur. Bu sebeple özellikle kültürel olarak müslüman olan ancak imanları yeterince kuvvetli olmayan kişiler dinlerini değiştirerek İslam'ı terketmişlerdir. Bu din değiştirme durumunun genel olarak merak, nefret, anababa ilgisizliği, karşıt propaganda ve beyin yıkama, ekonomik yetersizlikler ve önyargılardan etkilendiği gözlenmiştir.Anahtar Sözcükler: Kosova, Balkan, Din Değiştirme, Misyonerlik Faaliyetleri, savaş, Tarihi Önyargı.

Kosova'da tasavvuf mȗsikȋsi geleneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Türk Halk Bilimi (Folklor) Bilim Dalı
Kosova'da Tasavvuf Müziği Geleneği başlıklı doktora tezinin konusu Kosova'da tasavvuf müziğinin müziksel ve sosyo-kültürel bir olgu olarak araştırılmasıdır. Belirlenen konunun, Arnavut veya diğer bilim adamları tarafından şimdiye kadar yapılmış olan katkıları da dikkate alarak problemi bütüncül bir şekilde ele almak suretiyle üzerinde yeterince durulmamış olan bu alandaki boşluğu doldurmayı amaçladığı için önemli ve yararlı olduğu görüşündeyiz. Çalışmamız Kosova gibi spesifik bir yerde tasavvufla ilgili ritüeller ve geleneklerin tamamını kapsayacaktır. Bu çalışmada önemli yeri olan müzikal transkripsiyonlara özel önem atfedilmiştir. Bu çalışmanın esas amaçlarından biri günümüzde Kosova tekkelerinde icra edilen dinî motifli meşhur şarkıların bulunup transkribe edilmesidir. Ancak bu çalışmaya alınan örneklerin tamamını transkripsiyonlar oluşturmamaktadır. Meşhur dinî motifli şarkıların seçiminde farklı varyantları ve yayınlarının seçimi yapılmıştır. Çalışmaya alınan tüm bu malzeme ilgili şark makamları çerçevesinde dizilmişlerdir.

Kosova'da Türk azınlık medyası ve Türk izleyicilerin medya içeriklerini alımlaması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Balkanlarda yaşayan farklı etnik ve dini topluluklar, yaşadıkları ülkelerdeki sosyal, kültürel ve siyasi alanlarda varlıklarını sürdürebilmek ve seslerini duyurabilmek için çeşitli örgütlenme ve hak taleplerinde bulunma yöntemlerine başvurmuşlardır. Bunların başında da kendi anadillerinde kitle iletişim araçlarına sahip olma talebi gelmiştir. Bu bağlamda, Balkanlardaki birkaç farklı etnik kökeni barındıran (multi-ethnic) tek ülke olarak kurulan Kosova Cumhuriyeti, bu azınlık grupların medya araçlarını kullanarak kendi kimliklerini nasıl inşa ettiklerini incelemek için ideal bir örnek olarak seçilmiştir. Bu araştırmada, birkaç farklı etnik kökeni barındıran bir ülke yapısına sahip olan Kosova Cumhuriyeti'nin altı (6) etnik grubundan biri olan Türk topluluğunun medya yapısı incelendikten sonra, bu medyanın takipçisi olan Kosova'daki Türk izleyicilerin, üretilen içerikleri sosyolojik ve psikolojik açıdan nasıl alımladıklarına dair görüşleri ortaya koymuştur. Bu bağlamda da habercilik, kamuoyu oluşturma, siyasal sürece, ulusal bu¨tu¨nlu¨ğu¨n sağlanması gibi birtakım başlıklara hizmet eden azınlık gruplarının kendilerini toplum içinde varlık göstermelerinde önemli bir yere sahip olan medyanın, Kosova'daki Türk topluluğu için de nasıl bir yere sahip olduğu ve kendi toplumlarıyla bütünleşmeleri olgusunun etkisi araştırılmıştır. Tezin ortaya attığı başlıca hipotezler, Kosova'da yaşayan Türk azınlığının Türk medyasında yeterince temsil edildikleri ve bu temsilde medyanın ciddi bir rolü olduğu yönünde belirlenmiştir. Kosova'daki Türk azınlık medyası çalışanları ve radyo ve televizyon takipçisi bir grup Türk ile gerçekleştirilen kapsamlı mülakatlar sonucunda ise tezin hipotezleri kısmen doğrulanmış, tezin araştırma sorusuna da kapsamlı bir cevap verilmiştir. Veri analizi sonucunda Kosova'daki Türklerin, Türk azınlık medyasında bulunan şartlar bağlamında yeteri kadar temsil edildikleri fakat bu temsilin, onların Türk kimliklerinin oluşumuna yeterince katkıda bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Araştırma sonucunda bu ülkede yaşayan Türklerin, Türk medyasının devamı için önemli bir rol oynadığı ve Türk kimliğinin ise daha çok manevi değerlere bağlı olarak oluştuğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Medya, azınlık, Kosova, temsil, kitle iletişim, alımlamak.

Kosova'da ulusun inşası ve karşı-kamusallaşma mekanlarının üretimi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Mimarlık Tarihi, Teorisi ve Eleştirisi Bilim Dalı
ÖZET Kaygan bir zemin üzerinde yer yer patinaj yaparak yer yer dengede olmayı göze alan ve zeminle arasındaki farazi halıyı çekip atma cüreti gösteren modern insan için, epistemik rejim içinde yer alan tüm düşünsel setler, cılız birer konstrüksiyon olarak değerlendirilir. Tartışma zemininin, dolayısıyla düşünselin dışavurum platformunun kayganlığı, öznesi kuramcı için moderniteyle birlikte teorik konstrüksiyonunun yanlışlanabilirliğinin ön kabulünü gerektirir. Öyle ki kavramlar, kelimeler ve onların ebediyetine olan nominalistçe güvenin buharlaştığı bir 'hendek atlama' sözkonusudur. Buna karşılık olarak, modernitenin üretimsel habitatı içerisinden bir çıktı olan modern tarihyazımı, cılız konstrüksiyonlar karşısında daha stabil bir üretim yapma iddiasında gözükür. Salt ilerlemeci, amaç odaklı ve farazi bir teleolojik çizgide geliştiği varsayılan 'lineer tarihyazımı' ve bu türden bir tarihyazımının rasyonalize ederek, modernist bir hadıma uğratarak sadeleştirdiği pür 'tarihsel süreklilik noktalarının' öngörülemezliğinden kaynaklanan; içinde bulunulan pozisyon itibarıyla 'kopuş' veya 'direnç noktaları' olarak da tanımlanabilecek bir mekanizmada süregeldiğini anlatan doktrinel yaklaşımlarla karşılaşmak mümkündür. Öte yanda mimarlık gibi, varoluşsal disipliner gerekliliği içerisinde 'katılaştırma' edimine muhtaç, bu edimi mesleğin realizasyonu ve failin müellif olabilmesi aşamasında gerçekleştirmeye mahkûm bir praksisten söz ediyoruz. Modernite, modern tarihyazımı ve mimarlık gibi birbiri içerisinde etkiyen kavramlardan yola çıkarak 'katı olan herşeyin buharlaştığı'1 modern dünyada, bir yandan kendimizi modern bir birey ve mimar addederek, bir diğer yandansa mesleki gereksinim içerisinde katılaştıran bir disipliner pozisyonda konumlamış oluyoruz. Bir yandan geçicilik ve yanlışlanabilirliği ilkesel olarak göz önünde bulundururken, bir diğer yandan modern tarihyazımsal araçlar aracılığıyla verilerden yola çıkan saptamalar üzerinden belli bir tutarlılık içerisinde tezler ileri sürebiliyoruz. Bu çalışmanın ardındaki çıkış noktası ve düşünsel arkaplan, modernite ile birlikte mimarlık alanında tarihyazımsal üretim ortamındaki bahsi geçen dikotomik ve paradoksal gerilim hatlarından yola çıkılarak çizildi. Modernitenin ve modern kavramsal inşai çıktılar olan ulusal kimlik fikri ile araçlaşan mimarlığın iç içe geçtiği; politik merci olan iktidarın muktedir olabilmek adına kamuyu şekillendirirken mekâna yönelik atıflara başvurduğu uzun uzadıya bu süreci, Kosova özelinde benzerlerinden farklılaştıran ve uzanımları günümüze kadar gelen, karşı-kamusal düzenin, başlıca karşı-mekân üretimi yoluyla inşa edildiği ve istisnai durum sonrası varlığını gündelik yaşamsal pratikler içerisindeki uzanımları aracılığıyla sürdürdüğü bir deneyim sözkonusudur. Çalışma kapsamında modernite, modern olma hali ve modern insanın kamusallaşma örüntüleri içerisinde temsiliyet kurmaya yönelik girişimlerinin erksel, imgesel, kültürel ve politik arkaplan ilişkiler

Kosova'daki milli kimlik oluşumu (1980-2016)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Bu tezde Kosova'daki milli kimlik oluşumu tarihsel ve sosyo-politik perspektiften ele alınmaktadır. Kosovalı kimliğinin ne olabileceği ve ne olacağı tartışması, politik nüanslarla hassas bir konudur. Bu araştırmada, çok katmanlı kimlik ve kurumsal kimlik kavramları üzerinde durularak Kosova'nın kimliğinin nasıl kavramsallaştırabileceğine dair bir model önerilmektedir. Bu model kurumsal ve çok-katmanlı konseptleri üzerine oluşturulmaktadır. Kurumsal model, kimliği sadece devlet kurumlarıyla sınırlı değil gündelik hayatın değişken koşullarında da oluşturulmasını kavramsallaştırır. Buna vesile olan kurumlar –aile, okullar, işyeri, medya, sanat gibi– günümüz toplumlarının başat ideolojik aygıtları el alınmaktadır. Çokkatmanlı model ise, kimliği üç dereceli olarak kavramsallaştırır. Bu konsept bakımından kimlik algıları terk edilmeye değil, daha ziyade genişletilmiş ve iç içe geçmeye ihtiyaç duyar. Tarihsel ve sosyo-politik faktörleri göz önüne bulundurarak bu modellerin bir çıkarımı olarak Arnavut ulusal kimliği Kosovalı Arnavutlar için birinci dereceli kimlik olmaya devam ediyor ve icat edilecek başka bir ulusal kimliğe de gerek olmamaktadır. Fakat bununla birlikte demokratik bir siyasal kimliği inşa etmek ve sağlamlaştırmak, aynı zamanda Avrupalı değerleri ve normları kabullenmek, çok-katmanlı Kosovalı kimliği sürdürmek için hayati önem taşımaktadır. Anahtar kelimeler: Kosova, Kimlik, Çok-Katmanlı Model, Kurumsal Kimlik

Kosova'nın sosyo-kültürel yapısının ülke imajındaki rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bugünkü toplumsal hayat, özellikle insani ilişkiler, büyük ölçüde birbirine bağımlıdır,insanlarınkendi aralarında iyi bir ilişki kurmaları bir çok sosyal ve kültürel faktöre bağlıdır ancak bunların en önemlilerinden biri sosyal grupların birbirleriyle alakalı oluşturdukları imajlardır. Günümüz demokrasilerinde bir ülkenin imajı en büyük toplumsal rolü oynar ve gelişmişlik veya onun tam tersi bir faktör olarak durur. Nerde ve ne zaman yaşadıklarından bağımsız olarak hemen hemen tüm Halkla İlişkiler ve iletişimci teorisyenler bir ülkenin imajının devletler arası ilişki kurmak için çok önemli bir faktör olduğunu belirtmişlerdir. Bunların aracı olarak. Halkla ilişkiler ve medya; oluşturdukları, ürettikleri ve uygulama ve inançlara muhalefet ettikleri alanlardır. Halkla ilişkiler stratejileri toplumsal seviyede ve uzun vadede, empoze etmek yoluyla değil ancak uygunluğu nötralize ederek veya onu sınırlı bir dizi seçimle sınırlayarak etkisini gösterir. Söz konusu olan bir ülkenin imajının uluslararası areneda iyileştirmesidir, bu tezde somut olarak incelenen mesele imaj açısından Kosova toplumunun karşılaştığı sorunlar, sosyal ve kültürel yapısının rolü ve onun uluslaraarası kamuoyunda yaratacağı pozitif roldür. Bu tezin birinci bölümünde genel olarak Kosova toplumunun sosyal ve kültürel özellikleri ve yapısından söz edilirken, ikinci bölümünde de Halkla İlişkiler ve Uluslararası Diplomasi teorilerinden söz edilecektir. Üçüncü bölüm Kosova toplumu ve medyayı ve aralarında ki ilişkiyi içermektedir. İmaj, çalışmanın dördüncü bölümünde tartışılacak ve son bölümde de devletin imajı için sosyo kültürel yapının rolü araştırmasının bulguları ve bu araştırma için sosyal alan uzmanlarıyla yapılmış bazı mülakatlar bulunmaktadır. Bu alanda çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bilmekle beraber bunun zorluklarının da farkındayım. Ancak bu alanda çalışmanın arzusuna dayanarak bu alanla ilgili olgusal argümanları ortaya çıkarmaya çabaladım.

Kosova-Türkiye diplomatik ilişkileri 1990-2015

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Kosova sorunu tarihsel temelleri olan, çok boyutlu bir sorundur. Küresel güçlerin Balkanlar üzerindeki hesapları dikkate alındığında Kosova sorunu, tüm Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu'nun İstikrarını doğrudan etkileyebilecek bir görünüme sahiptir. Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesi ile Kosova sorunu çözüme ulaşmamış, aksine daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Kosova, Sırbistan ve Kosovalı Arnavutlar arasında bir sorun olmaktan çıkmış, büyük güçlerin arasındaki bir mücadele alanına dönüşmüştür. Bu mücadele alanının bir tarafını Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri teşkil ederken, diğer tarafını ise Rusya Federasyonu'nun başını çektiği Kosova'nın emsal teşkil etmesinden endişe duyan devletler teşkil etmiştir. Kosova konusunda Türkiye ise diplomatik ilişkilere ve dengelere de dikkat ederek Kosova'nın yanında yer almayı, her fırsatta yardımcı olmayı tercih etmiştir. Bunda tarihi ve kültürel bağlarımızın da etkisi vardır. Geçmişten bugüne Türkiye, Kosova'ya olan desteğini çeşitli şekillerde göstermeye çalışmıştır. 1990'larda İstanbul'da Kosova'nın bir temsil ofisi açmasına ses çıkarılmaması bunun en bariz kanıtıdır. Yine Türkiye İşbirliği ve Koordinasyonu Ajansı tarafından ekonomik, sosyal, kültürel pek çok alanda işbirliği gerçekleştirilmiştir. İki ülke arasında vize uygulamaları kaldırılmış, dostluk anlaşmaları imzalanmıştır. Bu gelişmeler iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmiştir. Türkiye'nin Kosova konusundaki desteği Kosova'nın uluslararası düzeyde tanınmasında ve çeşitli uluslararası kuruluşlara üye olabilmesinde etkili olmuştur. Nitekim Türkiye Kosova'nın tanınmasında ve çeşitli kuruluşlara üyeliğinde önayak olmuştur.

Koyun sürülerinde PPR virus aşılaması sonrası sıvısal bağışık yanıtın değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Koyun Sürülerinde PPR Virus Aşılaması Sonrası Sıvısal Bağışık Yanıtın Değerlendirilmesi Küçük ruminant vebası (PPR), koyun ve keçiler arasında yüksek morbidite ve mortalite oranında seyreden önemli bir viral hastalıktır. Bu çalışmada, PPR virusuna karşı nötrleştirici antikorların oluşumu, virus nötralizasyon testi (VNT) ve kompetitif ELISA (c-ELISA) ile tespit edilmiştir. Araştırmada; Eskişehir ili Çifteler ilçesinde yerleşik koyun sürülerinde bulunan 150 adet hayvan kullanıldı ve 3 grupta ayrıldı. Birinci grupta (G1) 100 serum örneği, PPRV'ye karşı, Nig / 75/1 PPR virusu suşu aşısı kullanılarak aşılanmış olan koyunlardan elde edildi. PPR aşılaması yapıldığı anda, bunu izleyen 1.ayda bunu takip eden 6. ve 12. aylarda olmak üzere toplam 4 kez örneklenen koyunlardan serumları ayrılmak üzere kan örnekleri alındı. Numuneler, her örneklemede aynı seçilmiş 100 koyundan toplanmıştır. İkinci grupta (Gr 2) iki yıl önce doğal yolla PPR enfeksiyonu geçirdiği tespit edilen 25 adet koyun ve son grupta ise (Gr 3) PPR enfeksiyona maruz kalmamış bir adet sürüden ayrıldı (25 adet). Kompetitif ELISA ile aşılama sonrası 1., 6. ve 12. ayda pozitif bulunan koyun sayısı sırasıyla 67/100 (%67), 82/100 (%82) ve 91/100 (%91) tespit edildi. Ayrıca, seroprevalansın sırasıyla 25/25 (%100) ve 13/25 (%52) olduğu ikinci ve üçüncü grupta antikor oluşumu tespit edildi. Çalışma kapsamında ayrıca, ticari ELISA ve 8 M üre kullanılarak, PPR aşılaması ve enfeksiyonundan sonra PPRV'ye karşı oluşan IgG antikorlarının, virusa bağlanma kuvvetlerinin değerlendirilmesi için avidite testi yapıldı. Aşılamadan 6 ay sonra IgG avidite indeksinde (AI) önemli bir artış görülmüştür. 1 yıllık aşılamadan sonra, koyun sürülerinin 56 /67'sinde (%83) AI'de artış eğilimi gözlenirken, AI'de düşüş eğilimi 11/67'de (%16) görülmüştür. Avidite indeksi doğal olarak enfekte olmuş ve aşılanmış koyunlarda da karşılaştırıldı ve sonuçlar enfekte hayvanların AI'sinin aşılama sonrası AI'den düşük olduğunu gösterdi. PPR aşısının etkili olduğu ve çalışılan hayvanlarda yüksek antikor yanıtı ürettiği bulundu. Anahtar Sözcüler: c-ELISA, IgG Avidite, Koyun, Küçük Ruminant Vebası, VNT.

Kozmik müonların kullanımı ilkesine dayalı tomografik görüntüleme sistemi prototipinin tasarımı ve benzetim çalışmaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği Bilim Dalı
Kozmik müonlar ışık hızına yakın hızlarla haraket eden nispeten uzun ömürlü doğal radyasyon kaynaklarıdır. Daha büyük kütleleri nedeniyle malzeme ile zayıf bir şekilde etkileşirler ve X-ışınları veya gama radyasyonundan daha uzun mesafe katederler. Bu özellikleri nedeniyle kozmik müonlar tomografik görüntüleme için mükemmel bir adaydır. Müon tomografisi ile ilgili temel özelliklerden biri, kozmik müonların kullanılmasına dayanan tomografik görüntüleme tekniğidir ve dünyadaki çeşitli araştırma laboratuvarları tarafından araştırılmaktadır. Müon tomografi görüntüleme tekniği nükleer reaktör ve nükleer atıkların görüntülenmesi hem de ulusal güvenlik için uluslar arası sınır geçitlerinde kargo konteynerlerinde saklanmış yüksek-Z malzemenin olup olmadığının tespit edilmesi gibi çeşitli alanlarda uygulanmaktadır. Kozmik müon saçılma tomografisinde yaygın olarak kullanılan ve iyi bilinen iki görüntüleme algoritması vardır. Los Alamos Ulusal Laboratuvarı(LANL) grubu tarafından geliştirilen En Yakın Yaklaşım Noktası(POCA) algoritması ve Olasılık Maksimizasyonu-En Çok Olabilirlik (EM-ML) algoritmasıdır. POCA algoritması dedektör sistemine gelen ve dedektör sisteminden çıkan kozmik müon izlerinden oluşan düz çizginin en yakın geometrik noktasını, başka bir deyişle POCA noktasını arayan basit bir geometrik algoritmadır. Basit bir geometrik algoritma olması ile birlikte POCA algoritması üç boyutlu uzayda tek düzlemde tek noktada kesişmediği ve örnek hacimin dışında POCA noktalarının ortaya çıkabileceği gibi dezavantajları vardır hem de POCA metodu kullanıldığında hesaplama hatası olarak çok daha fazla arka plan saçılma noktaları vardır. Daha iyi bir sonuç veren EM-ML algoritması ise iterasyon metodu kullanarak tomografik görüntü elde eden bir istatistiksel algoritmasıdır. EM-ML yönteminin uygulanması daha zordur ve hesaplama zamanının uzun olması nedeniyle gerçek zamanlı görüntüleme uygulamalarında kullanılamaz. Genel olarak, POCA ve EM-ML gibi görüntüleme algoritmalarında hedeflenmiş hacmin vokisellere ayrıldığı, standart iterasyon yöntemi nedeni ile göreceli olarak uzun hesaplama zamanı gerektirir. Bu nedenle, bu algoritmalar genellikle gerçek zamanda çalışmaz ve ulusal güvenlik amacı için çok yavaş olma eğilimindedir. Bununla birlikte arka plan saçılmasından zarar görmeyen Z daha düşük materyaller için özellikle bulanık görüntü ortaya çıkar. Bu çalışmada, POCA metoduna nazaran daha küçük bir hata payı ile uygulanması çok kolay ve daha hızlı sonuç veren basit bir tomografik görüntüleme algoritmasının geliştirilmesi ve algoritmanın Geant4 benzetim paketinde uygulanması ile birlikte benzetim sonuçları rapor edilmiştir.

Kömür ocaklarında kullanılan kollu galeri açma makineleri performansının dolaylı deneylerden tahmin edilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Kollu galeri açma makineleri (GAM) 1960'lardan bu yana yeraltı madenciliğinde ve tünel projelerinde yaygın bir şekil de kullanılmaktadır. Bazı dezavantajları olsa da önemli avantajlarından dolayı kullanımı hızlı bir şekilde yaygınlaşmıştır. Galeri açma projelerinde planlama ve maliyet tahmini yapmak amacıyla GAM performans tahminine gerek duyulmaktadır. GAM performans tahminiyle ilgili literatürde çeşitli modeller bulunmaktadır. Fakat bu modellerin çoğu laboratuvarda elde edilen kayaç özelliklerini içermektedir. Arazide uygulanabilen deneyler yerinde kayaç özelliklerini daha iyi temsil etmektedir. Mevcut modellerin diğer bir eksik yanı, genellikle tek bir makine verisinden geliştirildiklerinden genellik göstermemeleridir. Ayrıca, literatürdeki modellerin çoğu süreksizlik özelliklerini içermemektedir. Literatürdeki bu açığı kapatmak amacıyla bu tez çalışmasında, arazide kolaylıkla uygulanabilen Schmidt çekici ve iğne penetrasyon indeksi yardımıyla eksenel ve eksene dik makineler için süreksizlik özelliklerini içeren genelleştirilmiş performans tahmin modelleri geliştirilmiştir. Çayırhan, Soma ve Dodurga'da bulunan kömür ocaklarında kömür ve kayaç kazısı esnasında hem eksenel, hem de eksene dik GAM üzerinde ölçümler yapılmıştır. Ayrıca, performans ölçümü yapılan lokasyonlarda Schmidt çekici ve iğne penetrometresi ölçümleri ile süreksizlik ölçümleri de gerçekleştirilmiştir. Performans ölçümleri, süreksizlik ölçümleri (hacimsel eklem sayısı) ile Schmidt çekici ve iğne penetrasyon indeksi değerlerini kullanarak çoklu regresyon analiziyle hem eksenel, hem de eksene dik GAM'lar için genelleştirilmiş performans tahmin modelleri geliştirilmiştir. Geliştirilen modellerin geçerliliği F-testi ile doğrulanmıştır. Sonuç olarak, geliştirilen modellerin özellikle kömür ve kömür yan kayaçların kazılarında GAM'ların performans tahmininde güvenilir bir şekilde kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

Köpeklerde canlı ağırlık ile vücut ölçüleri arasındaki ilişkinin istatistik metodlarla tahmini

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Köpeklerde Canlı Ağırlık ile Vücut Ölçüleri Arasındaki İlişkinin İstatistik Metodlarla Tahmini Bu araştırma Zağar, Zerdava ve Çatalburun köpeklerinde canlı ağırlık ile vücut ölçüleri arasındaki korelasyonların belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın hayvan materyali Türkiye'nin farklı il ve ilçelerinde, halk elinde yetiştirilen Zağar, Zerdava ve Çatalburun genotipine ait köpekler oluşmuştur. Köpekler cinsiyetine göre sınıflanmıştır. Zağar (dişi 45, erkek 59), Zerdava (dişi 50, erkek 50) ve Çatalburun (dişi 62, erkek 38) genotiklerinden toplam 304 köpek kullanılmıştır. Köpeklerin canlı ağırlıkları ile çeşitli beden ölçüleri (cidago yüksekliği, sağrı yüksekliği, beden uzunluğu, göğüs genişliği, göğüs derinliği, göğüs çevresi, ön incik, arka incik, baş uzunluğu, yüz uzunluğu, kulak uzunluğu, kulak genişliği, iki kulak ara mesafe, iki göz arası mesafe, ağız çevresi, kuyruk uzunluğu ve kuyruk beyaz) belirlenmiştir. Çalışmada kullanılan parametreler ile oluşturan doğrusal regresyon modelinde vücut ölçüleri kullanılarak hesaplanan canlı ağırlığın Zağar, Zerdava ve Çatalburun genotipleri için (sırasıyla R2= 0.902; R2=0.467; R2=0.697) yüksek ya da kabul edilebilir düzeyde olduğu belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Canlı ağırlık, Korelasyon, Köpek, Vücut ölçüleri.

Körfez İşbirliği Konseyi'ne (KİK) üye ülkelerin petrol ve doğal gaz kaynakları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Coğrafya Eğitimi Bilim Dalı
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Basra Körfezi'ne kıyısı bulunan ve ortak coğrafi, tarihi, kültürel, sosyal ve siyasal rejimleri benzer özelliklere sahip altı komşu Arap ülkesini bir araya getiren bölgesel bir teşkilattır. Soğuk Savaş döneminde özellikle 1970'li yılların sonunda ve 1980'li yılların başında yakın coğrafyada yaşanan siyasi hadiseler (Sovyetlerin Afganistan'ı işgali, İran devrimi, İran-Irak Savaşı..) Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Umman, Katar ve Bahreyn'i bir araya gelmek için teşvik etmiştir. Nitekim, 25 Mayıs 1981 tarihinde Abu Dabi'de altı körfez ülkesi tarafından teşkilatın kurulmasına dair nihaî karar verilmiştir. Konseyin temel amacı, üye ülkeler arasındaki mevcut ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlendirmek, Avrupa Birliğine benzer bir model oluşturmaktır. Petrolün keşfinden önce teşkilata üye ülkelerin ekonomik performansının düşük profil arz ettiği bilinmektedir. Kurak iklime bağlı olarak çöl etkisinin hakim olduğu coğrafyada, 1970 öncesi dönemde çok az olan nüfusun ana geçim kaynağının balıkçılık, inci avcılığı ve göçebe hayvancılığa dayalı olduğu görülmektedir. Ancak, bölgede petrol ve doğal gaz keşfinden sonra özellikle 1973 yılındaki petrol krizinin ardından bu ülkelerin iktisadî durumu iyileşmeye başlamış ve refah düzeyleri gözle görülür bir biçimde artmıştır. Bu tez çalışmasının amacı, KİK üyesi devletlerin petrol ve doğal gaz yataklarının coğrafi konumunu tespit etmekle birlikte onların dağılımını harita üzerinde göstermek, bu ülkelerdeki petrol ve doğal gaz kaynaklarının rezerv, üretim, tüketim ve ihracat verilerini iktisadî coğrafya açısından değerlendirmektir. Ayrıca bahsi geçen bu fosil enerji kaynaklarının ihracatından elde edilen gelirlerin teşkilat üyelerinin ekonomisi üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Çalışmada yöntem olarak literatür analizi metodu kullanılmıştır. Literatür taraması sırasında ulaşılan eserler tasnif edilerek, okuma ve incelemeler neticesinde sentezlenmiştir. Bunun dışında, petrol ve doğal gaz kaynaklarına dair elde edilen sayısal veriler Excel ve CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ortamında değerlendirilerek grafik, tablo ve kartografik malzemeler oluşturulmuştur.

Köroğlu Destanı'nda örnekler ile Türkmen Türkçesindeki kip çekimleri ve yapıları -Eski Türkçe ile mukayeseli-

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Çağdaş Türk Lehçelerinden biri olan Türkmen Türkçesini bu zamana kadar kip çekimleri bakımından detaylı bir şekilde ele alan bir çalışma olmadığından, biz araştırmamızda bu açığı doldurmaya çalıştık. İncelemek için seçtiğimiz metin, Türkmen Türkçesinde yayımlanmış ilk Köroğlu Halk Destanı'dır. Bu destan geçiş dönemi metni olduğundan ve halk arasında dilden dile dolaşıp gelen Köroğlu hikâyelerinden olduğu için ağız özellikleri de taşımaktadır. Metnin bu özelliği bizi onu Eski Türkçe ile karşılaştırma yapmaya yöneltti. Araştırmamızda kip ve kiplik ile ilgili görüşler incelenmiştir. Eski Türkçe metinlerden elde edilen kaynaklar ile Eski Türkçe ile Türkmen Türkçesinin kip çekimleri ve yapıları emir-istek, şart ve gereklilik başlıkları altında karşılaştırılmıştır. Eski Türkçede olmayan fakat Türkmen Türkçesinde kullanılan kip ekleri ayrı bir bölümde incelenmiştir. Köroğlu Halk Destanı'nın incelediğimiz kısmının tıpkıbasımı çalışmamızın sonunda verilmiştir. Okuyucunun tıpkıbasımı daha iyi anlayabilmesi için Köroğlu Halk Destanı sözlüğü eklenmiştir. Çalışmamızın sonunda ise, Eski Türkçe kip çekimleri ve yapıları, Köroğlu Halk Destan'ından seçilen örnekler ile karşılaştırılarak bir sonuca varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kip, Eski Türkçe, Türkmen Türkçesi, Köroğlu Halk Destanı

Kra canal project and its influence on world maritime trade

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı, bir limandan diğer limana gemi hattını sağlamak için inşa edilen iki başarılı deniz ticareti icatlarıdır. Verimlilik, bu kanalları kullanmamaya göre daha hızlı olmak amacıyla problem çözümü olarak verilmektedir. Mevcut kanallar kurulmadan önce de çok fazla sorun yaşanmıştır: çok uzun yolculuklar, korsanlık ve sınırlı boyut. Şu anda Malacca Boğazı, gemi trafiği ve korsan saldırısı ile dünyanın en yoğun boğazlarından birisidir. Hint Okyanusu'ndan Güney Çin Denizi'ne giden gemiler, tam tersi olarak, en kısa sefer için Malacca Boğazı'ndan (Singapur Boğazı olarak da bilinir) geçmelidir. Maalesef, bu boğazda kapasite fazlası ve güvenlik eksikliği bulunmaktadır. Kra Kanalı, 1863'ten beri tartışılan Malacca Boğazı sorunlarının çözümü için önerilen buluşlardan biridir. Kra Kanalı, artık Malacca Boğazı'nı geçmeden yolculuğu kısaltmak amacıyla planlamış bir kanal inşa etmenin fikridir. Konumu Güney Tayland'dadır ve doğrudan Andaman Denizi ile bağlantı kuracaktır. Uzunluğu 102 km, genişliği 400 metre ve derinliği 20 metreden fazladır. Bu kanal sürecinin yaklaşık 8-10 yıl gerektiği tahmininde Hint Okyanusu ile Pasifik Okyanusu arasındaki 1,200 km'lik yolculuğun kısalacağı öngörülmektedir. Bu tez konusundaki hedefimiz, yolculuk mesafesini ve zaman değişimlerini bilmek için Netpas Distance programı ve yolculuğu simüle etmek için ise ARENA Simülasyon yazılımı kullanarak, Kra Canal ve Malacca Boğazı'yla gerçekleştirilen sefer simülasyonunu yapmaktır. Kra Canal'ın iki ile beş gün arasında yolculuk süresini kısaltacağı tahmin edilmektir. Bu kanalın yapılmasının dünya ekonomisini, deniz taşımacılığını ve kanala yakın ülkeleri etkileyeceği öngörülmektedir.

Krallık sonrası dönemde Irak Türkmenlerinin durumu (1958-2003)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2012 Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
Irak'taki tarihi geçmişleri 1500 yıl öncesine kadar uzanmakta olan Türkmenler; Arap ve Kürtlerden sonra ülkenin üçüncü kalabalık etnik unsurunu teşkil etmektedirler. Yüzyıllar boyunca bölgede hâkim konumda yaşadıktan sonra, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'den koparılarak İngiliz mandası altında kurulan Irak Devleti'ne bağlanmış ve azınlık konumuna düşmüşlerdir.İngiliz yönetiminin başlangıcından itibaren Türkmenler üzerinde uygulanan çeşitli baskılar ve haksızlıklar, onu izleyen Kraliyet ve Cumhuriyet dönemlerinde artarak sürmüştür. Uygulanan baskılar, Baas Partisi iktidarında açıkça devlet politikası haline gelmiş ve Türkmenlerin asimilasyona tabi tutularak Araplaştırılmaları sağlanmaya çalışılmıştır. Irak yönetimleri, Irak'ı bir Arap ülkesi olarak kabul ettikleri için Türkmen ve Kürtler gibi ülkeyi oluşturan diğer etnik grupları yok saymak ve yok etmek amacını gütmüşlerdir. Sayıca daha kalabalık, yaşadıkları coğrafya direnmeye daha uygun, sosyal olarak daha örgütlü ve dış destekleri daha güçlü olan Kürtler üzerindeki asimilasyon uygulamaları fazla etkili olmamıştır. Bu konuların tümünde Kürtlere göre daha dezavantajlı durumda olan Türkmenler, kimliklerini yitirmemek için büyük çaba harcamak zorunda kalmışlardır.Türkmenler, kendilerine karşı yapılan tüm baskı ve haksızlıklara rağmen, hiçbir zaman silaha sarılarak devlete karşı ayrılıkçı bir harekette bulunmamışlardır. Buna rağmen, Musul sendromunu üzerlerinden hiç atamayan Irak yönetimleri Türkmenleri her fırsatta ?hıyanet? ve ?Turancılık? ile suçlamışlardır. Asimilasyonun devlet politikası haline geldiği Saddam Hüseyin iktidarı zamanında Türkmenlerin önde gelen aydınları idam edilmiş, Türkmenler kitlesel göçe zorlanmış, Araplaştırılmaları için her türlü insanlık dışı yöntem uygulanmıştır.Körfez krizi sonrası dönemde Kuzey Irak'ta güvenli bölgenin oluşması ile baskı ve haksız uygulamalar son bulmamıştır. Bu dönemde Türkmen nüfusunun ikiye bölünmesiyle, güvenli bölge dışında kalanların Baas rejiminin, güvenli bölgede kalanların ise Kürt gruplarının baskısı altında kalmalarına neden olmuştur. Bağdat yönetimi, otoritesi altındaki Türkmenleri Araplaştırmaya devam ederken; güvenli bölgede meydana çıkan otorite boşluğunu doldurmaya çalışan Kürtler de, bu bölgede kalan Türkmenlere karşı bir sindirme politikası uygulamaya başlatmıştır. Bu bölgede ortaya çıkan Türkmen siyasi hareketleri ise, siyasi tecrübeden yoksun oldukları ve birçoğunda kişisel çıkarlar, toplumsal çıkarların önünde olduğu için yeterince başarılı olamamıştır.

Kredi kararını rasyonelleştirmede finansal analizin rolü: Kuzey Iraktaki bankalar örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Diğer
Dünyanın zamanla gelişmesi bireylerin ve firmaların da finansal ihtiyaçlarının artmasına neden olmaktadır. Bireyler ve firmalar, söz konusu finansal ihtiyaçların karşılanabilmesi için finansal kuruluşlara başvururlar. Finansal ihtiyaçlarının giderilmesi için finansal kuruluşlara yapılan taleplerin çoğu kredi şeklinde olmaktadır. Çalışmanın temel amacı; Finansal kuruluşlardan olan bankaların, yapılan kredi taleplerini değerlendirirken, kredi kararlarını rasyonelleştirmek için bir araç olarak finansal analize ne ölçüde güvendiklerini belirlemektir. Çalışmada örneklem olarak, Kuzey Irak bölgesinde yer alan bankalarda çalışan 100 kredi görevlisi üzerinde bir pratik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada verileri işlemek ve değişkenler arasındaki ilişkileri bulmak için istatistiksel analiz programını (SPSS) kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda elde edilen bulgulara göre, her iki bağımlı değişken olan kredi başvuru sahibi ile ülkenin genel ekonomik ve siyasi durumu ve bankalar ile ilgili faktörler, bağımsız değişken olan kredi kararının rasyonelleştirilmesi arasında pozitif korelasyon olduğu ve bağımsız değişken olan kredi kararının rasyonelleştirilmesinde bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.

Kredi kararlarında kredi müşterisinin finansal bilgilerinin rölü ve önemi: Yemen bankalarında bir uygulama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Kredi analizi, kredi müşterisinin kredibilitesinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın önemi modern çağın en temel iktisadi endüstrilerinden biri olan bankacılık sektörünün öneminden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın başlıca amacı Yemen'de faaliyet gösteren bankalarda kredi kararını rasyonalize etmede müşterinin finansal bilgisinin rolünü incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, Yemen'inin Sana'a ilinde faaliyet gösteren 13 bankanın kredi departmanlarında çalışan 105 katılımcıya anket dağıtılmıştır. Betimsel analiz için Sosyal Bilimler İstatistik Programı (SSPS-19) kullanılmış ve araştırmanın hipotezlerinin kabul veya reddinin test edilmesi için çıkarımsal istatistik metotları benimsenmiştir. Çalışmadan, kredi kararı sürecinde kredi yetkililerinin çoğu zaman, müşteri tarafından temin edilen finansal bilgilere güvenmedikleri, çeşitli bilgi kaynaklarını kullanma eğiliminde oldukları sonucu çıkmıştır. Bununla birlikte, Yemen'de faaliyet gösteren bankalar, finansal bilgi kullanımında çok sayıda tekniğin arasından, müşterinin performansını öngörmek için finansal oranları en yaygın araç olarak kullanmaktadırlar. Ayrıca kredi kararlarında kredi yetkilileri müşterinin gelir kapasitesi bilgisini geniş ölçüde kullanmaktadırlar. Diğer yandan müşterinin nakit akışı faaliyetleri bilgisi, bankalarda diğer unsurlara nazaran daha az dikkate alınmaktadır. Ek olarak, bulgularımıza göre katılımcılar, finansal bilginin analizi ve anlaşılması konusunda önemli derecede zorluk çektiklerini düşünmektedirler bu yüzden sürekli eğitim ve rehabilitasyonla beceri ve yetenekleri arttırılmalıdır. Çalışmanın bulgularında, genel olarak müşterinin finansal bilgileri ve bankaların kredi kararını rasyonalize etme arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmektedir. Son olarak, katılımcıların şu anki görevi değişkeni ve müşterinin nakit akışına ilişkin bilginin kullanımı bölümü haricinde diğer demografik faktörler ve kredi kararında müşterinin finansal bilgilerinin kullanımı bazında katılımcıların görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığı gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Finansal Oranları, Müşterinin Gelir Kapasitesi, Nakit Akışları,Kredi Taleplerinin Analizi, Yemen Bankacılık Sektörü.