Shahla Asadi – İran “Türkiye bize çok yakın ama farklı bir ülke.”
Shahla, İran’ın Azerbaycan’la sınır şehri olan Bilesavar’da dünyaya gelmiş. Bilesavar, Hazar Denizi’ne yakın olduğu için ılıman bir iklime sahip ve nüfusun büyük bir çoğunluğu Azeri kökenli. Evin geçimini babası çiftçilik yaparak sağlıyor. Shahla, 7 kardeşin en büyüğü. Ailenin en büyük çocuğu olması nedeniyle kardeşlerine örnek olacak bir yaşam sürmeyi amaç edinmiş kendisine. En küçük kardeşi hâlâ lisede okuyor; diğerlerinin üniversiteyi bitirdiğini Shahla, gururla söylüyor.
Bilesavar’da Türk dizileri çok popüler ve yoğun bir izleyici kitlesi var. Türkiye hakkında ilk fikirlerini bu diziler sayesinde edinmiş. “Türkiye, İran’a çok yakın ama farklı bir ülke. Bu yüzden akademik eğitimimi Türkiye’de tamamlamaya karar verdim.” diyor. Üniversite eğitimini psikoloji bölümünde ailesinden uzakta Erdebil şehrinde tamamlamış. Üniversiteden sonra yaklaşık 10 yıl yine Erdebil’de psikolojik rehberlik danışmanı olarak çalışmış. Ancak hayalindeki meslek akademisyenlik olduğu için işini bırakarak Türkiye’ye gelmiş.
Türkiye’ye sadece üç ay önce gelmesine rağmen alışmak zor gelmemiş Shahla’ya. Şu an Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER)’de Türkçe öğreniyor. “Yurttan oda arkadaşlarım, TÖMER’den sınıf arkadaşlarım, beni kendi memleketlerine davet ediyorlar. Hiç yabancılık çekmedim. Herkes çok yardımsever bana karşı.”
Önümüzdeki dönemde doktoraya başlayacak. Bugünlerde üniversitelerin mülakatlarına giriyor. “Eğitimim için çok doğru yerde olduğumu düşünüyorum. İran’da aldığım lisans eğitimimle burada öğrendiklerimi birleştirerek alanımdaki en iyi akademisyenlerden biri olmayı planlıyorum.”
Hem aldığı eğitim hem de kişiliği nedeniyle insan ilişkilerine büyük önem verdiğini belirtiyor. “İnsanları dinlemeyi, sorunlarına çözüm üretmelerine yardımcı olmayı seviyorum. Türkçemi biraz daha geliştirdiğim takdirde burada edindiğim Türk arkadaşlarımla daha çok sohbet etmek onlara da yardımcı olmak istiyorum.”
Uzun zaman sonra tekrar üniversite sıralarına dönecek olmanın verdiği heyecan var içinde. “Belki kardeşim de okumak için Türkiye’yi tercih eder ve aynı üniversitede öğrenci olmanın tadını çıkartırız.”
Doktorasını tamamladıktan sonra İran’a dönerek bir üniversitede öğrencilerine anlatmak istiyor öğrendiklerini. “Zaman her şeyi gösterir. Benim için de en hayırlısının olacağına yürekten inanıyorum.