Türkçe Öğrenmenİn İpuçları

Giulia Bei - İtalya - İstanbul Üniversitesi - Sanat Tarihi

Ana dilim olan İtalyanca’da pek ilginç bir deyim vardır. Bir konuyu çok basitçe anlattığımız halde karşımızdaki kişi dediklerimizi anlamayınca kendisine, “Che parlo turco?” yani “Türkçe mi konuşuyorum?” deyip anlaşılamamıza olan şaşkınlığımızı ifade ederiz. Size verdiğim bu örnekten yola çıkarak İtalya’da Türkçe’nin ne kadar zor bir dil olarak algılandığını anlayabilirsiniz. Bu algı, kesinlikle psikolojimi de etkileyerek ilk “Türkçe öğrenmek istiyorum” diye düşündüğümde hemen bu isteğimden vazgeçmeme sebep olmuştu. Çünkü o zamanlar kafamda Türkçe o kadar zor bir dildi ki öğrenilse öğrenilse bakkala gidip ekmek alabilecek kadar öğrenilirdi. Oysa doğru motivasyon ve yaklaşımla Türkçe öğrenmek pek mümkünmüş! Bunun için bu yazıda sizinle kendi tecrübemden yola çıkarak motivasyonunuzu arttıracacak 5 ipucu vermek istiyorum:

1. Türkçeyi hayatınızın bir parçası haline getirin.
Şu an TÖMER’de eğitim görüyor ya da ileride Türkiye’de okumayı düşünerek kendinizce Türkçe öğreniyor olabilirsiniz. Ne olursa olsun Türkçeyi sadece dersteyken çalışmayın. Dersten sonra da öğrenmeye devam edin. Kendinize bir defter alın ve onu hep yanınızda bulundurun. Bilmediğiniz kelimeler karşınıza çıktıkça onları defterinize not alın. Dil öğrenmeyi bir görev olarak değil, içinde olduğunuz bir macera olarak görmeye çalışın.

2. Türk kültürünü yaşayın.
Türkçeye olan ilginizi ve motivasyonunuzu Türk kültürünü inceleyerek yüksek tutmaya çalışın. Kültürün, sadece kitaplarda yazılanlardan ibaret olmadığını unutmayın: müzik, sanat, sinema, halk oyunları, geleneksel el sanatları, mutfak, edebiyat... Her şey olur.

3. Kendinizi basit bir şekilde ifade etmeyi öğrenin.
Hepimiz kendi ana dilimizde konuşurken rahat hissediyoruz. Sorun şu ki, bazen bu rahatlığı yeni öğrenmeye başladığımız yabancı dilde de aramaya devam ediyoruz. Sonuç olarak tam kafamızda kurguladığımız gibi cümle kuramayınca bazen düşüncelerimizi ifade etmekten kaçınıyoruz. Bu durumu önlemek için asıl demek istediğinizi iyice kafanızda sorgulayın ve onu en basit şekilde, bildiğiniz kelimeler ve dil bilgisiyle nasıl söyleyebileceğinizi düşünün. Emin olun, çoğu zaman ifade etmek istediğimiz düşünce kolay, asıl onu zorlaştıran biziz.
4. Mümkün olduğunca Türkçe’ye maruz kalmaya özen gösterin.
Derste gördüğümüz dil bilgisi, okuduğumuz metinlerden öğrendiğimiz kelimeler, öğrenmenin sadece bir parçası. Çünkü yeni bir dil öğrenmek, yeni bir düşünce şekli kazanmak demektir. Bunun için gün boyunca Türkçe’ye maruz kalmanız faydalı olacaktır. Pratik olarak şunları yapabilirsiniz: Türkçe altyazılı Türkçe dizi/film izlemek, telefonunuzun dilini Türkçe olarak ayarlamak, Türk arkadaşlar edinmek ya da Türkçe kursundan arkadaşlarınızla mümkün olduğunca Türkçe konuşmak. Arkadaşlarınızın yabancı olması bu noktada çok önemli değil, önemli olan akıcılık kazanmak, yani üzerine çok düşünmeden konuşabilmek.

5.Kendinize zaman tanıyın ve hata yapmayı kabullenin.
Bütün bunların en önemlisi sabredin ve istediğiniz sonucu hemen alamamamanız halinde kendinize sinirlenmeyin. Özellikle ana diliniz Türkçe’nin ait olduğu dil familyasından uzak ise başlangıçta öğrenmekte zorlanmanız çok normal. Gelişmelerinizle her ne kadar küçük olsa da daima gurur duyun! Ayrıca yazıp konuşurken hata yapmayı normalleştirmeye çalışın. Çünkü bu hayatta hata yapa yapa öğrenilir.